31 Ağustos 2012 Cuma

HIGURASHI NO NAKU KORO NI REI

BİRAZ DA KOMEDİ
 Higurashi No Naku Koro Ni animesinin 3. sezonu. 5 bölümcük. İlk ve son bölüm bayağı komedi ağırlıklı olsa da arada 3 bölüm önceki serilere uygun nitelikte.Ben kısaca o 3 bölümü özetleyeceğim.
  Karakterlerimiz her şeyin sona ermesinden dolayı mutlu mesut yaşarlarken, Rika bir kazada ölüyor. Ve yeni bir dünyada doğuyor.Ama bu sefer her şey bambaşka.

 Her zamankini aksine herkes masum ve mutlu. Baraj savaşı yüzünden kimse ölmemiş. Maebara okula  transfer olmamıştır. Rika'nın Satoko dahil herkesle anlaşamadığı bir dünya olmuştur burası. Ama en önemlisi Rika'nın annesi ve babası hala hayatta. Satoko'nun abisi ve ailesi hayatta ve mutlular.Rena da ailesi boşanan çocuk olmamıştır. Yani Rika masumiyetin dünyasına denk gelmişti. Peki Rika ailesi olmadan arkadaşları ile yaşadığı neşe dolu hayata mı dönecekti yoksa kolay kolay arasını düzeltemeyeceği arkadaşları olsa da ailesi için bu dünyada kalacak mıydı???

30 Ağustos 2012 Perşembe

ROB ROY

                                                TANIDIK YÜZLER GEÇİDİ
1995 yapımı bu filmi izlediğimde şu an çok tanınan bazı isimlerle karşılıştım. Başrolleri tanıtınca sizde anlayacaksınız. 
 Liam Neeson-Rob Roy rolünde.Onurlu bir dağlı. Asillerin sürüleri çalındığında bulmak onun görevi. Klanını sever ve korur. Peki nereden tanırız.Say say bitmez.Batman serisi, Team A, Clash of the titans 2:Wrath of The Titans, Battleship ve daha birçoğu.
 Jessica Lange-Mary rolünde . Rob Roy'un karısı.İsmini görünce American Horroy Story aklımıza gelmiştir. Peki başka Big Fish,The Big Valley ,Grey Gardens...
 John Hurt- Çalınan sürüsünü Rob Roy'un bulduğu asilzade Montrose rolünde. Harry Potter serisinden, V For Vendetta,Tinker Taior Soldier Spy,An Englishman ın New York,Perfume: The Story of a Murderer ...
 Tim Roth-Archibald Cunningham rolünde. Montrose'nin yanına gönderilen İngiliz asilzadesi.
Lie To Me ile tanımıştım kendisini.Pulp Fiction,The Incredible Hulk, Reservoir Dogs,Decevier, Four Rooms,Planet of The Apes oynadığı bazı filmlerden.

28 Ağustos 2012 Salı

HİGURASHİ NO NAKU KORO Nİ KAİ

GİZEMLER ÇÖZÜLDÜ
 Bu anime serisinin ilk sezonu olan Higurashi No Naku Koro Ni hakkında karakterleri tanıtan , olay örgüsünü anlatan bir yazı yazmıştım. İsterseniz önce onu okuyun, bunun için tıklayın. Ben direkt 2. sezon hakkındaki görüşlerimi spoi kullanmadan yazacağım. Önceki yazımda dediğim gibi bu anime sabır istiyor. Ama kesinlikle sabrınızın da karşılığını alıyorsunuz. En çok istediğim şey olaylara mantıklı bir açıklama getirebilmekti ve bir iki doğaüstü olay dışında her şey o kadar mantıklıydı ki nasıl anlamamışız dediğiniz yerler bile olmuştur.Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamışızdır.

   
 Kısaca olanları özetlersek her zamanki gibi kendi içinde hikayecikler izliyoruz. Ama bu sefer soru işaretleri yerine cevaplar zihnimizde yer ediyor. İzlerken Rika için üzülüyoruz, Maebara'nın liderliğine , azmine hayran kalıyoruz. Karakterlerimizin kaderi yenmek için çabalamaları , birbirine kenetlenmeleri sık sık göreceğimiz olaylardan.
  Eğer yeni bir anime arıyorsanız. Sabrınız da varsa kesinlikle beğeneceğinize inanıyorum.

İYİ KÖTÜ TUHAF/ THE GOOD THE BAD THE WEİRD

BİRAZ DA KORE TAKILALIM
 Kısa bir konu özeti yapalım. Aslında tek cümleyle , bir define haritasının peşinde koşan insanların anlatıyor film. Film başında bir adam diğerine haritayı emanet ediyor. Akabinde , sahnede bir adam diğerinden haritayı tren yolculuğu sırasında kaçırmasını istiyor.  Sonra tren sahnesindeyiz. Şans eseri tuhaf karakterimiz hırsızlık yapmak amaçlı harita sahibinin olduğu kompartıman soyuyor. Tuhaf karakterimiz her şeyden habersiz olan Tae-Goo dur. Karakteri Song Kang-ho canlandırıyor. Tae -Goo tren durdurulup soyulmaya başlayınca voliyi  vurduğunu anlayıp kaçıyor. Tabi bu sırada trende yolculara zarar vermeye kalkışan kötü adamımıza dur diyen iyi karakter meydana çıkıyor. Do- Won adlı iyi karakterimizi Jung Woo-sung canlandırıyor. Ve tabi adamlarını toplayıp haritayı almak için trenin önünü kesen kötümüz Chang-yi ise Lee Byung-hun canlandırıyor ki söylemeden geçemem trenin önünde durduğun an karizmasını, filmin ilerleyen sahnelerinde ise oyunculuğunu konuşturuyor.( Bir de hiç bir koşulda bozulmayan saçlarına da akıl sır erdiremeyeceğiniz bir karakterdir kendisi) Tabi tuhaf karakterin çaldığı haritanın peşinden koşanlar sadece bunlar olmuyor. Haydut çetesinden Japon ordusuna koşan koşana.

26 Ağustos 2012 Pazar

ROYAL PAINS

GEÇ KEŞFETTİĞİM BİR DİZİ
 Geçenlerde yeni bir dizi keşfettim.Şu an 4. sezonun son bölümlerinde olan Royal Pains o kadar hoşuma gitti ki benim gibi henüz keşfedemeyenlere duyurma amaçlı bir yazı yazayım dedim.Daha 2 bölümü seyretsem de hemen ısındığım bir dizi oldu.Dizinin konusu kısaca özetleyelim.

25 Ağustos 2012 Cumartesi

PSYCHO - SAPIK

TEK KELİMEYLE BİR BAŞYAPIT 
 Baştan söyleyeyim izlemeyenler için tadı kaçmasın diye mümkün olduğunca spoi kullanmamaya çalışacağım.
İlk olarak korku gerilim türü seviyorsanız Sapık kaçırmamanız gereken bir film. 1960 yapımı Alfred Hitchcock yönetmenliğinde çekilin bu film kendinden sonra gelecek yapımlara örnek olan onlar için zemin oluşturan bir filmdir. 52 yıl önce çekildiği düşünülürse bıçaklanma sahnelerindeki küçük kusur sayılmazsa şu an bile şahane olarak nitelendirilir.Zaten IMDB Top 250 film içerisindedir. 

SHERLOCK

MODERN SHELOCK ÖDÜLE DOYMUYOR
 Söz konusu modern Sherlock olunca, ödül aldığını duyup da yazmamam ayıp olur. Pek çoğumuzun gönlünde yer eden Sherlock bir kez daha ödüllendirildi.Bir kez daha bizi şaşırtmadı. Açıkçası ödül almasa şaşırırdım.
Fazla uzatmadan ödül hakkında biraz bilgi verelim.

LIE TO ME

BAŞLAYACAKLARA ÖZEL VE FİNAL HAKKINDA BİR YAZI
 Lie To Me ilk bölümünü izlediğinizde size altın madeni bulmuş sevincini yaşatan, ama 2. sezonun ilerleyen bölümlerinde bu sevince söndüren gizem,suç dizisidir.Eğer gizemli,cinayet ya da kayıp olaylarını inceleyen dizileri seviyorsanız, bu diziyi de kesin seversiniz. Ama dizi bu tür dizilerden daha farklı bir yol izliyor. Pek çok dizi suçluyu bulmak için deliller kullanırken , Lie To Me de kişilerin yüz ifadelerine bakarak onların yalanını yakalıyorlar. Aslında ilk bölümlerde farkı hissedip diziye bağlanıyorsunuz ama sonra tempo düşüyor, eski zevki alamıyorsunuz. Dizi zaten 3 sezon sürmüş ki buradan da genelde 7-8 sezonu görn dizler olduğu düşünülürse tutmamış olduğu çıkarılabilir. 
 Gene de Tavsiyem sonra eski tadını kaybetse bile izlenmesi gereken bir dizi olduğu yönünde. İlk başta sizi o kadar sarıyor ki etrafınızdakilere bakıp yalanlarını yakalamaya çalışmaya başlıyorsunuz. Bir de dizinin artısı pek çok mikro ifadeleri anlatırken  ünlü politikacıların yüz ifadelerini göstermeleri.Bu diziyi daha canlı ve gerçekçi kılıyor.
Kısaca karakterleri tanıtalım.

16 Ağustos 2012 Perşembe

EN ÇOK ONLARIN ÖLÜMÜNE ÜZÜLDÜĞÜMÜZ DEDİĞİMİZ 10 DİZİ KARAKTERLER

  Pek çok yabancı dizinin Türkiye'de sağlam fanları oluşmuş durumda. Artık hayranlık öyle bir boyuta geldi ki daha dizinin yeni bölümü gelmeden, gelecek olan bölüm için yüzlerce yorum  yazıyorlar. Birde aranın uzunluğu, bölüm sayısının azlığı falan resmen bizler için ağır bir darbe oluyor. Tabi biz yılda 30-35 bölüm çeken dizilere alıştığımız için, şaşırıp kalıyoruz. Hatta ekip de bayağı tembelmiş, ne kadar tatil yapıyor bu oyuncular diyenleri de sık sık duyuyoruz. Hele mini dizi formatında olup da 2-3 sene devam eden dizilere artık diyecek laf bulamıyoruz. Ama çok da iyi yapıyorlar , bazen bizim dizilerimizde artık oyuncuların yüzünde bir bıkkınlık ifadesi, bitse de kurtulsam moduna bürünme görüyoruz. Yabancı dizilerde böyle ifadeler bulmak zor admlar hakkını veriyor. Hatta o kadar veriyorlar ki, sevdiğimiz bir karakter ölse üzülüyoruz, etkileniyoruz ama bazı karakterler var ki onların ölümüyle salya sümük ağladığımız bile oluyor.İşte ben takip edebildiğim kadarıyla ölünce üzüldüğümüz 10 karakteri listeledim.
 *YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR.

10. SHERLOCK
    SHERLOCK HOLMES
2.Sezon 3. Bölüm açılış sahnemiz Watson'un terapistine en iyi arkadaşım Sherlock Holmes öldü diye başlayınca zaten bizim için sonun başlangıcı oluyor. Neyse Sherlock'un ezeli düşmanı Moriarty güya Sherlock kötü adammış da kendisini oyuncu tutmuş Moriarty'i oynasın diye izlenimini vermek için dünyanın en şahane planı yapmış. Yani izlerken adamım sen kendini bilime adasaydın herhalde ne kanser ne başka bir şey kalırdı ortalıkta diyorsunuz. Planın son aşaması sahte çıkan Sherlock'un gururuna yediremeyip intihar etmesi. Moriarty buna da çözüm bulmuş madem çatıya da geldik ya atlarsın ya da en sevdiğin insanları öldürteceğim tehdidini yapar.Sherlock Moriarty'e sende bunları durdurabilecek bir emir kodu var deyince Moriarty bir bakıyoruz ki kafasına silahı dayayıp basmış tetiğe. Mecbur kalan Sherlock arkadaşları uğruna atlamaya hazırlanır.Bu arada Watson binanın yakınları geldiği için onu arar. Telefon konuşması öyle bir konuşma ki, Sherlock suçlu olduğunu kabul ediyor hatta Watson hakkında önceden bilgi topladığını bile söylüyor.Hatta Sherlock kimse o kadar zeki olamaz deyince Watson sen olabilirdin demesi...Tabi konuşma akabinde Shelock kendini atar. Cesedi falan görürüz. Bu saate kadar ağlamayanları da ağlatırız. Ta ki son sahneye kadar Sherlock'un mezar taşında Sherlock'un yüzünün yansımasını görene kadar. Eğer sahte olmasaydı bence  bu ölüm 1 numaraydı. Ama listeye de aldım çünkü bayağı ağlatmıştır bizi. 
 Dip not : Bir de sahte bile olsa Sherlock'un intiharı  Moriarty'nin intiharını gölgede bıraktığı için onu listeye alamadım

9.DOCTOR WHO
   10. DOKTOR
Doctor Who prensibi belli. Karakter hep doktor olsa da rejenerasyon ile fiziksel olarak değişip değişip duruyor. Modern serideki 2. Doktor bütün seride de 10. Doktor olan David Tennant pek çok ankette11 doktor içinde hep en sevilen, en iyi olarak çıkıyor. Hak da ediyor. Bir insan ancak bu kadar yakışabilir. Rejenerosyan geçirse de ben kısmen öldü kabul ettiğim için listeye aldım. Ölümü 4. sezonda pek çok kehanetler yüzünden öngörülse de gene de üzüldük . Zaten 4. sezonda yol arkadaşı Donna'nın hafızasını silmesi bize dokunmamış gibi bir de Doktoru kaybetmek bize ne hale getirdi. Üstelik son anlarında "gitmek istemiyorum" deyişi...

8.ER
   MARK GREENE
15 Yıllık bir dizi söz konusu olunca , kalan giden belli olmuyor. ER acil serviste doktor ve hemşirelerin hastaları kurtarmalarını konu alan bir dizi.(Biteli 4 yıl falan oluyor bir ön bilgi iyi olur) Mark Greene acil servisin uzun süre çalışan doktorlarından. Ama beyninde tümör var ve tedavi olmasına karşın tekrar nüksediyor ve ölümü beklediği bölümleri bir umut kurtulur düşüncesiyle izlemek bize kalıyor. Acıklı çünkü bir dargın bir barışık olduğu bir karısı, bu karısından olan küçük bir kızı ve haldan hatıradan anlamayan, eski karısından olan başka bir kızı var. Adam öyle ki hastalığı anında başka hastalara da özverili davranıyor, o kadar iyi yani. Hele son anlarında kızlarına özel günler için mektup yamak istemesine karşın hastalık onu kalem bile tutamayacak hale getirdiği için karısına yazdırıyor. Zaten son bölümlerde çektiği acıları izleyip bir de cenazesini görünce gözyaşlarını tutmak zor oluyor.

7.DEXTER
   RITA MORGAN
 Dexter kan analistliği yapan ama gerçekte polisin yakalayamadığı suçluluları öldüren seri katildir. Biraz normal gözükmek adına Rita ile ilişkiye başlar. Hatta evlenir. Ama severde Rita'yı yanlış anlaşılmasın şimdi.Başka birinden 2 çocuğu olan Rita'nın bir de Dexter'dan oğlu olur. Dexter yeni bir seri katil yakaladığında onu incelerken yıllardır seri katil olduğu ve aynı zamanda bir de ailesi olduğu öğrenir. Üçlemeci katil de denilen bu katilden aile ve seri katillik nasıl idare edilir diye öğreneyim derken, işler karman çorman olur. Olayı anlayan üçlemeci soluğu Rita'yı öldürmekle alır. Rita'nın küvetteki cesedi kadar kötü olan kanlar içinde kalan Harrison'u görmek oldu.

6.PRISON BREAK
 MICHAEL SCOFIELD
 İzleyenler bilir Einstein misali bir adamdı Michael. Yaptığı her plan bu bize tekrar tekrar ispatlardı. Bir de fedakardı sırf abisini kaçırabilmek
hapse girmiştir kendisi. Yani severdik kendisini. Neyse 4. sezon finali yani son sezon finali, bütün dertten, sorundan kurtuldu karakterlerimiz, biz de rahat bir oh çektik. Sara hamileydi ve Michael ile mutlu mesut yaşayacaklardı. Son dakikalarda 4 yıl sonraya gidip de Michael'ın mezar taşını görene kadar sürdü bu mutluluk. Finalin ardından film formatında çekilen bölümde nasıl ve neden öldü soruları cevaplansada, bir süperzeka adama kıydılar. Hayır anlamıyorum zaten bitecek bir dizi niye öldürüyorsunuz ve bizi üzüyorsunuz anlamıyorum.

5. DESPERATE HOUSEWIVES
    MIKE DELFINO
Evet anlamakta güçlük çektiğim bir ölüm daha. Zaten finale sayılı bölümler kala neden bozarsınız Susan'ın mutluluğunu, neden ağlatırsınız bizi ? anlayamam bir türlü. Hayır bir de araba çarptı, bağımlı oldu  başına gelmeyen kalmadı ama adam hep dimdik ayaktaydı, sırf Renee'yi  bir kere tefeciden kurtardı adam da onu vurdu. Zaten ölürken hayatı film şeridi gözlerinin önünden geçti ya sadece Susan'la ilgili olan anıları geçti. Yani tutsak bile gözyaşlarımızı zordu bu sahneden sonra ağlamamak. Bu da yetmezmiş gibi, sonraki bölümde Mike'nın başkalarının hayatında ne de güzel izler bıraktığını izletmezler mi? Amaç belli izleyici ağlasın canım, ne olacak ki.

4. HOUSE
  AMBER
Bir kere senaristler öyle bir senaryo hazırlıyorlar ki, 4. sezon da 7-8 bölümde  zalimliği, merhametsizliği gibi nedenlerden ötürü pek çoğumuzn antisempatimizi kazanan Amber'ın ölümüne bile salya sümük ağlatıyorlar. Bu takdire şayan bir başarı. Neyse 4. sezon son 2 bölümde House hafızasın kaybetmiş bir haldedir, bir otobüs kazasına karışmıştır. Bir şey hatırlamak seanslar yapılır ve otobüsteki yolculardan birinin Wilson'un sevgilisi de olan Amber olduğu ortaya çıkar. Amber bulunur ama kalbi kötü durumda olduğu için Wilson , House teşhis koyana kadar onu dondurur. Sezon finalinde House ölümü bile göze alarak hafızası gelsin diye bir yöntem uygulatır. O an otobüste Amber'ı görür, grip ilacı içerken, olayın tıbbi bir açıklaması var ama özetle grip ilacı + kaza sonucu çalışmaz hale gelen böbrekler ölümü garantilemiş. Amber veda için uyandırılır.Daha 2 cümle söylemeden grip ilacı yüzünden öleceğini kendi söyler  Amber.Hastanedeki herkes veda edince Wilson ile Amber başbaşa kalır. Bu arada son seans yüzünden kriz geçiren House onunla vedalaşamaz bile. Ama o da Amber'la otobüste olduğu bir rüya görür. Özetle çok duygu yüklü sahneler ve konuşmalar mevcut. Adamlara helal olsun sevmediğimiz karakter için bile bu kadar ağlatmayı beceriyorlar.

3. TRUE BLOOD
  GODRIC
Şimdi 2. sezonda  2-3 bölüm oynamış dizide ne işi var ki diye söylenen olursa bir açıklama yapayım. Daha ilk gördüğümüz an ölüp bittiğimiz bir karakterdir kendisi de o yüzden 3. sırada . Zaten Eric'i dönüştüren şahsiyette olması düşünülürse 1-0 önde başladı yarışı. Kendisi o kadar fedakar ki insan- vampir ilişkisi düzelsin diye kendini insanlara kurban olarak sunmuştur. Adamın böyle her şeyi çözmüş, dünyadan elini eteğini çekmiş halleri bizi bitirdi. Ne yazık ki yaşam artık anlam taşımayınca 2000 yıllık hayatı kendini güneşin önüne atarak bitirdi. Ama arada flashback ve halüsinasyon  sahneleri ile hasretimiz gitse de kanlı canlı halinin yerini hiç bir şey tutmaz tabi. 
 Dip not: hayranlık öyle üst düzeydeki 5. sezonda halüsinasyon Godric'i halüsinasyon Lilith öldürmesi bile tepki topladı.

2.THE VAMPIRE DIARIES
    ALARIC SALTZMAN
 Söz konusu vampir günlükleri olunca ölümüne üzüldüğümüz karakter o kadar fazla ki... Jenna teyzemiz, Mason amcamız, Lexi, Rose, Finn, Vicki,Anna ve daha yazamadığım karakterler.Ama Alaric yeri ayrı olan bir karakter bir kere Damon'un tek dostu, sonra 3 sezonluk oyunculardan ve tabi önce Isobel'den darbe yemiş sonra Jenna'yı kaybetmiş talihsiz bir karakterdir kendisi. Neyse bir de bu ölüm için fark yaratan  bir kaç olay var. 1. si Alaric yüzük sayesinde ölüp ölüp dirildiği için bir bakmışız ki psikopat bir katil olmuş. Benim bu anda ilk düşüncem senaristler ters köşe yapalım diye mis gibi adamı harcadılar oldu. Meğersem o katil olma olayı daha büyük olaylar için hazırlıkmış. Esther kökenleri öldürebilmek için Alaric'i köken vampire dönüştürdü. Tabi Elena'ya bağladı hayatını ne olur ne olmaz diye. Durumu öğrenen köken Rebekah gelişen olaylar sonucu Elena'yı öldürdü ve akabinde de Alaric öldü. Şimdi adamın ölümü için resmen 10-15 bölüm ince detaylarla kaplı bir ölüm hazırlamışlar.2. si Alaric nasıl değişim geçirdi öyle. Önce sevdiği kadınları kaybeden adam, sağlam vampir avcısı, psikopat katil,köken avlayan köken vampir ve hayalet. Yani bu tarz değişimler çok sık olmuyor. 3.sü ise Pek çok karakterin ölümü diziye 3-5 bölüm etkilerken Alaric'in ölümü önceden 10-15 bölüm ayarlı olduğu gibi, Elena'nın vampire dönüşmesine sebep olduğu için dolaylı olarak bundan sonraki her bölümü etkileyecek bir ölüm oldu. Bölümde Damon'un Alaric ölürken ki hali ve hayalet Alaric ile Jeremy konuşması bol bol ağlatacak sahnelerden.

1.GAME OF THRONES
  NED STARK
Yeni kral Joffrey'in krallığını mantıklı sebeplerle tanımayınca krallığı esir düşen Ned Stark kızları için onurunu göz ardı edip kralı tanımaya ve hain olduğunu itiraf etmeye karar verir.Halkın önünde itirafın yaptıktan sonra sürgün edilecektir. Tabi ben aman şimdi sürgün olacak sonra toplar orduyu gelir alır intikamını ve onurunu diye düşünüyordum ki Jofferey uyuzu bir şeyler zırvalamaya başladı.Neymiş hain olduğu için ölmeliymiş falan filan. Ne oluyor demeye kalmadan Ned Stark sizlere ömür. Kafa darma duman bir başrol oyuncusunu daha 1.sezon 9. bölümde nasıl öldürdüler?, acaba kitaplara başlasam ne yapsam, ya bu adam dizinin yüzü değil miydi? diye pek çok soruyu kendime sordum. Neyse 1. çünkü İdamın 2 kızının gözünün önünde gerçekleştiği için yeterince acıklı sahnelerin yer alması ve en önemlisi  başrol  ölmez furyasını yıkıp diziye sağlam bir gerçekçilik katması  onu 1 numara yaptı.

Evet listem böyle sizinde eksik bulduğunuz yerler varsa yorumlarınızla bildirebilirsiniz. Malum yabancı dizilere yetişmek zor. Eğer hatalarım olduysa kusura bakmayın.

14 Ağustos 2012 Salı

TEEN WOLF 2. SEZON FİNALİ

  Teen wolf bu yazın ilk sezon finali yapan yaz dizisi. Ve 3. sezonu 1 yıla yakın ara vermiş olsa da 24 bölüm olacakmış. Neyse uzatmadan sezon finalini anlatayım.


  DİKKAT SPOİLER
 Öncelikle bu bölümde espriler havada uçuştu. Özellikle Isaac'ın mimiklerine öldük bittik.yani izlemediyseniz hemen izleyin derim.bu bölümde yaşadığım en yoğun duygu Gerard sağ olsun nefretti. Belki başkalra sevinç,üzüntü yaşamışlardır ama ben cidden nefreti yaşadım. Fazla uzatmadan sezon finaline geçelim.

SONU SÜRPRİZLİ OLAN AMA POPÜLER LİSTELERDE RASTLAYAMADIĞIMIZ FİLMLER

  Söz konusu  sonu bize ters köşe yapan filmler oldu mu, aklımıza hemen Old Boy, The Usual Susupects, The Others, The Crying Game, Momento, Psycho, 12 Monkeys, Seven, Fight Club, The Game gibi filmler gelir. Ben de bu tarz film sevenlerin popüler olan çoğu filmi izlediğini düşününce , böyle kimisi sıkıcı kurgu, kimisi popüler olmayan oyuncular yüzünden, kimisi imdb puanı düşüklüğü yüzünden adını çokça duyamadığımız filmler haline gelen şaşırtan sonlu filmleri listeleyeyim dedim. popüler filmler haricinde film arayanlara öneri olsun diye.
 Listeyi şuan için 13 filmle sınırlı tuttum. Ama izledikçe ve sizden gelen yorumlar doğrultusunda eklemeler yapacağım. Listede 2-3 tane popüler olan film karşınıza çıkabilir. Onların duyulmama ihtimallerine karşı listeye aldım. Bu arada kısa konu özetinin ardından spoiler diyeceğim ve  filmin sonunu yazacağım o yüzden dikkatli okuyun, tabi kolaylık olsun diye spoileri italik ve biraz açık renk yazdım.

12 Ağustos 2012 Pazar

PERCEPTION 3.BÖLÜM


 PERCEPTION 3. BÖLÜM
 3. Bölüm incelememe geçmeden bu bölümde iyice kavradığım bir şeyi yamak istiyorum.2. bölüm de Moretti'ye biraz ısınmış olsam da bu bölümle birlikte anladım ki Moretti bu diziye olmamış be. Bir kere kendini o kadar kasıyor ki konuşmasını mucize olarak nitelendiriyorum. Sonra her durumda abartılı mimikler ya da beklediğimiz yerde mimik görememek başlıca sorunlarımız..Üstelik hepimiz FBI ajanlarında bir karizma,güçlü bir karakter görürüz ama Moretti adeta ezik kalıyor.Ve genelde hepimiz erkek karaktere yakın kadın karakterini bu tarz dizilerde öyle çok severiz ki  "keşke sevgili olsalar" deriz ama şuan ben Moretti ve Pierce için Allah Korusun diyorum. Bir de zaten dizi House, Endgame, Monk gibi 3-5 dizini karışımı tabi bu durumda dizi biraz kendini bulmaya çalışırken Rachael Leigh Cook (Moretti ) onların işini daha da zorlaştırıyor.Ama Pierce rolü ile Eric McCormack gerçekten şahane bir oyunculuk sergiliyor.Kendisi diziyi izleme sebeplerimdendir.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

BENZEMEZ KİMSE SANA 10. BÖLÜM

ASENA SEN NEYMİŞSİN BE ABİ ,
UĞUR ARSLAN SEN NASIL BİR YETENEKSİN...
  Programın  en iyilerine geçmeden kısa bir özet vereyim. Bay J , Ömür Gedik yabancı sanatçı canlandırmaları yüzünden arka planda kaldılar. Kendi ile Pelin bu hafta ciddi ilerleme gösterdiler ama  özellikle Pelin puanlamadan nasibini alamadı.Cem "Aldırma Gönül" ile son haftalar göre iyi bir canlandırma yapamadı ama kendisi Türk Böbrek Vakfı'na Erol Evgin'in 15.000 TL bağışlaması ile diyaliz makinesı alınmasını sağlamış olduğu için (Tabi 2 jüri üyesi de 3 diyaliz makinesi sözü verdiler, onlar da bağış yaparsa neredeyse toplam ödül kadar bağış yapılmış olacak) artık birince olmasam da olur dedi. Ümit Zeki Müren canladırmasını bayağı  iyi yaptı. Ama programın en iyileri Asena ve Uğur'du. Asena, Mahsun Kırmızıgül canlandırması ile mükemmeldi. Bence yarışma boyunca en iyi performansıydı. Hatta yarışma boyunca karşı cinsiyet canlandırmalarından en iyisini yaptı. Hatta konuşmaları, esprileri ile adete erkek gibiydi.Ardın Uğur, Mustafa Keser'i taklit etti ama hepimiz acaba orijinal ziyaretlerinden biri mi bu dedik ya ancak bu kadar makyajı,sesi geçtim yürüyüş,kaş göz işaretleri,mimikler resmen tıpkısıydı. tabi Cem ile düet yaptıkların da Cem'in aynı şarkıyı ilk performansına göre kat kat iyi söylemesi gözümden kaçmadı. Acaba zaten bağış aldım benden başkası faydalansın diyerek mi böyle yaptı bilemiyorum artık.
 Gelelim puanlamaya Ömür ve Kendi cinsiyet ayrımcılığı olayına o kadar takmışlar ki sadece bayanlar verdiler. Hadi Ömür gene hak edenlerden birine verdi. Kendi puanlamada adil davranmazken bir de jürinin performansa vermesini istiyor. Bir de Cem özellikle 1. olmasam olur artık dedikten sonra hem jüri hem de arkadaşları neredeyse 1. yapacaklardı.Şimdi tabi hak eden oysa 1. olmalı diyenlere program formatı gereğince 8 hafta boyunca 4. bile olamayacak performanslar sırf farklı dernekler bağış yapılabilsin diye 1. yapıldı.Yani o kadar bağış alan bir dernek yerine ödülün başka bir derneğe gitmesi daha mantıklı olmaz mı? Hadi Asena ve Uğur'dan iyi olsa idi verilen puanlara içim yanmazdı.Neyse en azında Uğur 1. oldu . Ama toplamda da Uğur Arslan'ın 1. olması gerektiğine inanıyorken 3. görmek beni üzdü. Gelecek hafta bakalım neler olacak?

10 Ağustos 2012 Cuma

VAN HELSİNG

YENİDEN ÇEKİLMEDEN VAN HELSİNG
   Haber 2-3 ay  eski ama ben filmi yeni izleyince belirtmeden geçemedim.Film   8 yıl aradan sonra tekrar çekim gündemde ve başrol için Tom Cruise adı geçenlerden bakalım nasıl olacak.  
   Van Helsing hangi tür seyirciye hitap eder dersek, vampirlerin ve kurtadamların cirit attığı fantastik filmleri seven kesme hitap eder derim. Malum film 2004 çekimi  yani The Vampire Diares, True Blood, Twilight sayesinde ortaya çıkan vampir-kurtadam hayran kitlesinden önce çıkmış bir yapım olduğu için bu popülariteden ne yazık ki nasibini alamamış.Bir kere ben vampir falan izlemem, fantastikle aram yoktur diyorsanız ve Hugh Jackman veya Kate Beckinsale hayranı olduğunuz oyunculardan değilse hiç başlamayın,  sizi hiç açmaz.

9 Ağustos 2012 Perşembe

DEATH NOTE

BU SON HİÇ OLMAMIŞ
Öncelikle Death Note izlemeyi düşünenler için küçük bir yazım var.Bu anime gerçekten şahane ötesi birşey. Konusu kısaca Light Yagami adlı japon lise öğrencisinin eline , bir kişinin hem adını hem de yüzünü bilirse o kişinin sadece adını yazarak öldürebileceği bir defter geçer.Yagami fazla zeki ya defterin gücüne keşfeder keşfetmez, sarılıyor kaleme. Amaç dünyayı kötülükten arındırmak, haberlerde verilen suçluları teker teker kalp krizi ile öldürüyor.Defterin gücünü keşfettikçe daha bir sarıyor yazmaya.Ve halkın taktığı Kira lakabıyla yola devam eder.Tabi ölüm defteri sahibi ölüm meleği Ryuk ve Yagami'yi yakalamaya yeminli L ile işler daha bir güzel hele gelir.Genellikle Ligt'ın zekasına hayran kalacağınız bir dizi olacak, genelde kurgu ve diyaloglar çok iyi.Ama bazı hoşgörebileceğimiz sıkıcı diyaloglar da var yerlerde var.( Bu noktadan sonrası spoiler içerir, sadece animeyi bitirdiyseniz okuyun ama başlayacaksanız hayal kırıklığı olan finale kendinizi şimdiden hazırlayın.) Mesela L Light'ın suçlu olduğundan şüphelenip, onunla tenis oynar ve  Light eğer şöyle yaparsa suçludur ama benim düşüncemi tahmin edip yapmayabilir o zaman da suçludur diye düşünürken  Light ise eğer böyle yaparsam suçlu olduğumu düşünür, ama böyle düşüneceğimi tahmin ettiyse yapmazsam da suçlu görünürüm diye düşünür.Anladık her durumda Light Kira  baydınız artık dedirtti bu sahne. Ama geneli o kadar iyi ki bu kusuru görmüyoruz.Ama finale kadar...ya o final yapılır mı bize, bir kere Misa için kahroldum kız aşkın kurbanı oldu . Zaten gerisi de  resmen saçmalık ötesi 36 bölüm boyunca bizi zekasıyla mest eden hatta yeni dünyasını merakla beklediğimiz Kira'mızı tek kalemle sildiniz beee.Tamam Light zalim, merhametsiz ,Misa'yı, sunucuyu herkesi kullanmış bir bencil ve daha ilk bölümden kendini Tanrı ilan etmiş biri  olabilir ama bu son resmen boşuna izlediniz mesajı verdi bana.
Ben şimdi Light'ın zekasına yakıştıramadığım veya saçma bulduğum noktaları belirtmek istiyorum.
İlk bölümlerden ekrana çıkan sahte L'yi direkt öldürmesi,onun gibi her şeyin sonucunu düşünen birine hiç yakışmadı.Defterin zaman gücünü önce keşfetmemesi bir yana, zaman aralığı yüzünden L Kira'nın öğrenci olduğunu düşününce,Light araştırma başındaki babasından gizlice bu teoriyi öğrenir ve sonra L sırf Japon polisinde şüphelensin diye ölümlere zaman ayarı çeker.Ya bu çok gereksizdi eğer 5-10 gün sonra böyle yapsaydı o zaman daha iyi olurdu. Tabi L şüphelenince FBI ile temasa geçer ve polisleri araştırması için ajan ister.Light takip edildiğini anlayınca takdire şayan bir planla ajanları ortadan kaldırır.Ama tutup da ölen ajanlardan birinin nişanlısı olaylara ilişkin çözümler üretince , soluğu araştırma binasında alır , Light o kadar şanslı ki kadını yakalar ve deftere adını yazar fakat cesedin kimse tarafından bulunmayacak şekilde olması koşulunu da ekleyerek ki bu Light'ın en saçma davranışıydı, kızın kayıp olması L'nin kulağına gidince L parçaları birleştirmekte zorluk çekmedi.Eğer kız basit bir trafik kazasında ölse sorun morun olmazdı.Bir de sahte 13 gün kuralında L bir suçluyu ispat için kullanacaktı, madem Rem ölümü göze almıştı bari o suçlunun adını yazsaydı zaten defter nereye Rem oraya. O zaman ilelebet masum olurlardı. Ve finalden Light N'in defteri değiştireceğinden eminse sahte Kira'ya kendi adını da defter yazmasını söyleyip , diğerlerinin isimlerini öğrenip başka bir zaman öldürseydi ve masumluğunu daima ispatlamış olsaydı ne güzel olurdu.Tabi sahte kira'nın intihar etmesi için adını defterin bir parçasına yazıp işini garantiye de alsa... Ama ne yapalım senaristler bize Kira'nın yani dünyasın çok görmüşler...

8 Ağustos 2012 Çarşamba

TEEN WOLF

2 SEZON FİNALİNE 1 KALA
  2. sezon 11. bölümü izlemiş bulunmaktayım.Sona yaklaşırken neler yaşandı kısa bir özet geçmek istedim.
  Bölüm açılışı Stiles ile yapıldı gizemli okul psikologu ile seansta gördük onu. Yaşananlar darma duman etmiş, adeta depresyon moduna girmiş.Hep neşeli, dik duran Stiles'i böyle görmek biraz da içimize dokundu.Konuşmalardan Scott ile hem ALlison'un  hem de annesini arasının bozuk olduğunu öğreniyoruz. Derek'in sürüsünün 3 üyesinin kaçak olduğunuda.Daha sonra  Scott ekranda odasına girip annesin kanimanın esir aldığını görüyor, tabi gerard'ı da.Tabi sebep belli Kızı Kate'nin ölümü için Derek'i suçlayan adam Scott'dan Derek'i istiyor.Son sözü söyler çeker giderim mantığı ile Gerard gidiyor.Anne öğrendiği şeyler hakkında konuşmadığı gibi bu konuda da konuşmayıp, sadece ne isterlerse yap diyor. Söyleyim kadın gözümden düştü resmen.İnsan bir destek çıkar ya.Ne biçim annesin sen.Gerard sana da ayrı bir sinir oldum.Senin kızın psikopat,cani bir insandı.Masum çocukları bile katletmişliği var. Gerçi sen de pek farklı değilsin, babasının kızı işte.Erica ve Boyd ormanda kurt ulumaları duyunca, zaten kaçacaktık bari yeni sürümüz olsun diyerek , kalabalık olduğunu düşündükleri sürüye katılma kararı alırlar.Derek onları uyarır. O sesleri 2 kişi bile çıkarabilir der. Ama sallamazlar.Tabi başlarına da alırlar belayı. Meğerse Allison ve babası sahte uluma düzenlemişler.Tabi sen iki sese güvenip de Derek'i bırak olacağı budur işte.Neyse burada Allison'un gözünün karardığını gördük.Kız resmen psikopata bağladı.Neredeyse yakaladığı halde Erica'yı da Boyd'u da öldürecekti.Babası mani olmasaydı. Üstüne bir de Gerard'a "büyükbaba" demeye de başladı. Vallahi ölsen üzülmem artık Allison ,içinde resmen bir cani yaşıyormuş.Büyükbaban sağ olsun  çıktı meydana.
 Öteki tarafta Isaac Scott'a o kadar güvenmiş ki kasabadan ayrılıp ,ayrılmama kararı için ondan tavsiye istemeye  geldi.Scott bana ihtiyacı olanlar var ben kasabayı terk etmem deyince,biçare Isaac benim kimsem yok dedi.Maça gitmeyi düşünmezken Jackson'un oynadığını duyunca soluğu maçta aldı.Maç öncesi koçun bayıcı moral konuşmasının ardından Gerard tutup da Scott'un yedek kulübesinde oturacağını söylemez mi?

6 Ağustos 2012 Pazartesi

PERCEPTION 2. BÖLÜM

 2. BÖLÜM
 1. bölümü izledikten sonra arayı bayağı açmışım.2 bölüm ilkine göre daha güzeldi.Kate Moretti  rolü gözümüze daha sıcak gelmeye başladı. Boşa dememişler zaman her şeyin ilacı diye.
  Sahnemiz gene Pierce'nin sınıfta ders anlatmasıyla başlıyor.Eğer her bölümde bu sahne ile açılış yaparlarsa Guinness Rekorlar kitabına girebilir.Neyse Allah'tan Pierce bir konuşma  yapıyor da  dikkatimizi diziye veriyoruz.Adam adeta döktürüyor.Konu yalan... İşte iyi bir yalancı sadece yalan makinası ile belki yakalanabilir ,yalan söylerken beynimizi kullanırız deyip Can alıcı soruyu soruyor; Beyin, kendisine yalan söyleyebilir mi? 

A TAKIMI / TEAM A

A TAKIMI
  2010 Yapımı filmi incelemeye geçmeden şunu belirteyim ki; 80'li yıllarda popüler olan A Takımı tv dizisinin film versiyonu olan filmimizi incelerken dizisini hiç izlemediğim için, dizi şöyle, film böyle karşılaştırmalarında bulunamayacağım. Zaten aradan geçe 20 yılı aşkın süre filmin birazda diziden uzak  değerlendirilmesini sağlıyor.

5 Ağustos 2012 Pazar

HIGURASHI NO NAKU KORO NI / WHEN THEY CRY HIGURASHI

26 BÖLÜMÜN ARDINDAN...
 Öncelikle bu animeyi seyredeceklere verecek bir iki tavsiyem var. Kesinlikle sabırlı olmaları, çoğu zaman yaşayacağımız anlamsızlıklara karşı inatla izlemeye devam etmeleri ve bölümler arasını kesinlikle uzatmamaları.Animemizin konusuna  geçmeden 5 ana karakteri kısaca tanıtalım.
Mion:5 kişilik grubun yaşça en büyüğü.Yeşil ,uzun saçlarıyla fark yaratıyor.Biraz erkeksi tavırları var ve Hinamizawa köyünün 3 büyük ailesinin lider ailesi olan Sonozoki ailesinin veliahdı. 
Rena: Aslen Hinamizawa köyünden. Ama şehirde yaşamış.1 yıl önce ailevi sebepler onu buraya sürüklemiş.
Rika: Grubun en şirini. Kendisi 3 büyük aileden.Daima kibar. Biraz medyumlukta var.o da ailesini malum lanet yüzünden kaybedenlerden.
Satoko: Grubun mağduru. Ailesini lanele kaybedip ,abisi ile zalim amcası ve yengesiyle yaşarken, abisi kaybolur,yenge de lanete kurban gider.Şimdi Rika ile yaşar.
Maebara: Grubun tek erkek üyesi. Rena ve Mion abayı yakmıştır kendisine.Kendisi süperzekadır ve köye şehirden yeni transfer olmuştur.
 Konuya gelmeden şunu da belirteyim ki 26 bölüm kendi için de genel de 4 bölümde yineleyen hikayelerden oluşuyor.ve kesinlikle ilk dakikalardaki şirin görünümlere aldanıp da ben cinayet,korku bekliyordum deyip moralinizi bozmayın.O şirin karakterlerimizin bir anda psikopata bağlamasını izleyeceğiz.Anime falan bile olsa tüylerinizi ürperten konuşmalar dinleyip, bol bol cinayetler izleyeceksiniz.
 Konumuz ise ilk bölümden kendini belli ediyor.5 yıl Hinamizawa köyünde bir baraj projesi yapılma kararı alınmıştır ama bu proje yüzünden köy sular altında kalacaktır.Köy projeyi iptal ettirmeyi başarır. Akabinde köye özgü Watanagashi festivalinde baraj pojesinin başkanı öldürülür. Sonraki her festival zamanı projeye olumlu bakanlardan, destekleyenlerden biri öldürülür,biri kaybolur.5. yılda iki kişi ölür.
 Maebara bir an kendini olayların içinde bulur.Kızların garip,gizemli tavırları ve polisin kızları suçlaması... Maebara 'yı paranoyak hale getirir kimseye güvenmez ve en sonunda Mion ve Rena'yı öldürür ardından intihar eder.Tabi bu da 4. bölüm sonu ilk tepkimiz "ne oluyor ya" oluyor daha 4. bölümden ana karakterler katledildi geri kalan 22 bölüm ne izleyeceğiz moduna bürünmüşken ,5. bölümde ölen karakterler tekrar karşımızda acaba cinayet öncesi eksik detaylar mı kapanacak diye düşünürken çoğunlukla ilk hikayeye uymayan olaylar izliyoruz,  ve ilerleyen bölümlerde anlıyoruz  ki bu kendi içindeki hikayeciklerde hep Ana karakterlerimizin tekrar tekrar ölümü üzerine kurulu. Kimi zaman hikaye 5 yıl öncesine dönüyor, kimi zaman adını sıkça duyduğumuz Satoka'nın abisinin kaybolduğu zamana... Ama değişmeyen bir iki şey var. Biri Watanagashi festivalini 5. yılında ölen 2 kişi.Diğeri ana karakterlerin büyük çoğunluğunun ölümü.
 Animeyi seyrederken olaylara açıklık getirmek için çok düşünüyoruz. Mesela ben  hepsi rüyadır ile başladım Doctor Who izleyenler bilir paralel evren ile devam ettim.Hatta The X files de sırf ölmesi gereken kişi ölmediği için tekrar tekrar aynı günün yaşandığı bölümü bile teorilerime ekledim.Biz bunları düşünürken animemizde de olaylara açıklık getirme çabaları var. İlahi güç, uzaylılar, bilimsel açıklamalar her türlü teori mevcut.  
 Tabi 26 bölüm de gizemlerin anlamlandırılmasını beklemeyin.Artık çözümler 2. sezona kaldı.HİGURASHİ NO NAKU KORO Nİ KAİ serinin devamı 24 bölümden oluşuyor. Zaten "kai" çözüm demekmiş. Yani ilk sezonda yaşanan bütün olayların çözümünü bu seride izleyecekmişiz.Tek temennim bu anlamsızlıklar dizisinin beni tatmin etmese bile mantık çerçevesinde açıklanması. İyi seyirler

4 Ağustos 2012 Cumartesi

BENZEMEZ KİMSE SANA

9. BÖLÜMÜYLE BENZEMEZ KİMSE SANA
 Her şeyden önce ortak derdimiz olan malum deodorantın reklamı artık ömrümüzü yedi yani illa ertesi gün internetten izleyelim diye falan mı yapılıyor bu. Bir de Hande Ataizi'nin beğenmediği her yarışmacıyı özel hayatında sorun var diye yaftalamasından  bıktık usandık.Ama bir de hayranlığım var ki belirtmeden geçemeyeceğim çalıştırıcı Atilla Özdemiroğlu ya sen ne sakin ne sabırlı bir insansın ya sinirlerini aldırmış mübarek. Bir de unutmadan Murat Başoğlu hayranlarına müjde bir dizi anlaşması yapılmış hatta kirli sakalın hikmeti dizi için sakal uzatması gerektiğindenmiş
Bu bölüme geçersek  öncelikle belirtmek isterim ki bu bölüm 8 haftada her yarışmacının bir kez birinci olmasının ardından yapılan ilk bölüm bu yüzden puanlamalar ayrı bir merak konusuydu bizim. Puanlamaya ve gecenin birincisine geçmeden önce yarışmacıların bu haftaki performanslarını tek tek inceleyelim.
 İlk çıkan yarışmacımız Pelin Öztekin kendisi Kibariye'nin Kim Bilir şarkısının takidini yaptı sesini tutturamadı ve jüri tarafından da pek beğenilmedi.
 Cem Kılıç Orhan Gencebay'ın Batsın Bu Dünya'sını canlandırdı. Zaten fiziksel olarak o kadar benzemişti  ki bence daha şarkıya başlamada kotardı.Sesi arada bozulsada genel olarak bayağı tutmuştu.Bu arada Hande hanım müzikle ilgili bir iki terim öğrenmiş ve Erol beyle aşık atmaya çalışıyordu.Yani ne diyeyim sen giderken Erol Evgin döneli çok olmuştu.Tabi Erl bey hemen Orhan Gencebay ile ilgili bir anıya geçti.Orhan Gencebay tarih anlatmayı çok severmiş ve Türkler Asya'ya şöyle göç etmişler diye muhabbet açarmış bu anıdan bizim de aklımıza gelen  Erol beyinde 70'lerde onunla şöyle yaptım diye başlayan biraz da bizi sıkan konuşmaları.. . Tabi Cem Kılıç Türk Böbrek vakfı için yarışıyor. Jürimiz de diyaliz makinası için bağışa söz veriyorlar ve jürinin bu davranışı takdirlerimizi kazanıyorlar.
 Ömür Gedik Sıla'nın Alain Delon'u ile dinledik fiziksel benzerlik bayağı iyiydi.Ama ses pek olmamıştı. Bu arada canlandırmada Ömür Gedik'e  sunucu Murat Başoğlu'da eşlik etti ki o da bu duruma dünden razı. Zaten Seyfi Dursunoğlu tipinin güzelliğine bakmaktan taklidi pek izleyemedim dedi.
 Ümit Erdim Cem Karaca'dan Resimdeki Gözyaşlar ile sahnedeydi ve bence sesi bayağı tutturmuştu.Ama jüri ya kıyafete ya sese eleştri yaptı.Birde bu canlandırmada Ümit Erdim ve Erol Evgin yer değiştirip birbirlerini taklit ettiler Ümit klasik Sana tam puan vereceğim ve 70'ler konuşmasına değindi, Erol Evgin ise son haftalar Ümit'in diline pelensenk  olan "sıkıntı yaratırım" ı kullandı ve güzel de oldu.
 Kendi  Britney Spears'ın Toxic şarkısını canlandırdı. Bence ancak bu kadar olurdu bir de danslar muhteşemdi keşke Hadise'yi de Kendi yapsaydı demeden edemedim.
 Uğur Arlan Ceza'nın meşhur şarkısı Fark Var ile jürinin beğenisini kazandı  Bayağı emek harcamış ve zorlanmıştı sanki.
 Asena Muazzez Ersoy'un Aşkın Kanunu'nu söyledi ses çok tutmasa da uzak çekimde aynı Muazzez Ersoy gibiydi bu arada jüri Asena'nın da müzik dünyasına girmesini istiyor.
 Bay j Özdemir Erdoğan'nınİkinci Bahar ile hem jüriyi hem izleyicileri mest etti fiziksel benzerlik ve ses benzerliği bizi adeta şaşkına çevirdi.Bu arada hayranlara müjde 2013 için  albüm yapmaya niyetlendi Bay J.
 Puanlama olayı jüri 4-5 puanı bayan yarışmacılara 10-12 puanı  Bay J ve Cem Kılıç'a verdi. Tabi olay kadın-erkek davasına döndü ve bu yarışmacıların 5 puanını etkiledi. Asena,Pelin,Uğur Bay J ye  Ümit Uğur'a Cem Pelin'e Bay J Cem'e Ömür Kendi'ye Kendi Asena'ya verdi. İpi göğüsleyen Bay J oldu. 
 Toplam puanda 1.likten düşmeye Ümit Erdim aynı yolda devam ederken 2. Bay J 3.Cem Kılıç 4. Uğur Arslan oldu.
Gelecek haftaya gelirsek
Asena    Mahsun Kırmızıgül
Pelin      Sezen Aksu
Kendi    Seyyal Taner
Ömür     Rihanna 
Bay J     Freddie Mercury
Uğur      Mustafa Keser
Cem      Edip Akbaryam
     Ümit      Zeki Müren 
olacak. 1. lik Uğur ve Cem arasında kapışılır diye düşünüyorum. En çok da Asena ve Ümit'i merak edeceğiz gibi duruyor.

3 Ağustos 2012 Cuma

DESPICABLE ME /ÇILGIN HIRSIZ

DESPICABLE ME /ÇILGIN HIRSIZ
 Animasyonumuz bir ailenin Mısır Piramitlerini  görmeye gitmesiyle başlıyor ve yaramaz oğullarının inşaat bölgesinden piramite düşüp de geri zıplamasıyla ilgimizi çekiyor.Meğerse piramitler çalınmış ve devlet şişme piramitle olayı örtbas etmiş.Sahne atlamayla sokakta dondurmasını yere düşürdüğü için ağlayan bir çocuk görüyoruz işte burada yanına piramit hırsızı olduğunu düşündüğümüz Gru geliyor çocuğa hemen balaondan hayvan yapıp veriyor , çocuğun mutluluğu bizi de mutlu ediyor ve hırsız olduğunu düşünsek bile Gru gözümüze giriyor.Ta ki çocuğun balonun patlatıp neşesini söndürene kadar. İlerleyen sahnelerde onun çok iyi bir hırsız olmasına karşın piramidi çalan kişi olmadığını öğreniyoruz ve çalan kişiyle aralarında bir de rekabet başlamasına tanık oluyoruz.Gru'nun bir bilimcisi bir de yüzlerce sarı minyonu var ona yardımcı olması için çalıştırdığı. Tabi bu arada kimsesizler yurdunda kalan 3 şirin kız olaya dahil oluyor Gru sırf onları kullanabilmek için evlat ediniyor. Animasyon boyunca Margo'nun diğer 2 kızı adeta bir anne gibi koruyup kollamasına Edith'in hiç kimseyi takmayan tavırlarına ve Agnes'in en kötü durumda bile iyimserlikten vazgeçmemesine hayran kalıyoruz.
 Çılgın Hırsız'da en beğendiğim nokta bazen diyalog vermeye hiç ihtiyaç duymamaları ki izlerseniz fark edeceksiniz kelimeyle anlatmak yerine mimikleri kullanmaları o kadar güzle olmuş ki... Bu arada izleyecekler bir not film bitince hemen kapatmayan bir kaç dakika sonra sarı minyonlarla ilgili bir sahne var ki çok zekice kurgulanmış bundan mahrum kalmayın isterim.İyi seyirler..

Suits 1. Sezon

SUITS DE 1. SEZON NELER YAŞADIK 
 Dizimizin ana 2 karakteri var Harvey Specter(Gabriel Macht) ve Mike Ross (Patrick J.Adams). Harvey New YORK şehrinin en iyi hukuk firmalarının birinde prestijli bir avukat. Mike ise başkalarının yerine Amerikan'ın LYS'si sayılan SAT sınavına giren fotografik hafızası olan uzun yıllardır kankası Trevor ile takılan bir karakterdir. Bu ikisinin yolları  Mike'nın kankası Trevor vasıtasıyla büyükannesinin bakımevi masraflarını karşılamak için uyuşturucu takası yapmaya gitmesiyle başlar. Buluşma yeri Harvey'in Harvard mezunu bir asistan almak için görüşme yaptığı oteldir.Mike zekasını ve dikkatini kullanarak alıcıların polis olduğunu anlar.Onlardan kaçar görüşmelere gelir ve durumu Harvey'e anlatır.Mike Harvey'i o kadar etkiler ki Harvey değil Harvard hukuk fakültesi diplomasını lise diploması bile olmayan Mike işe alır.(BARO sınavı için hukuk kitabını da ezbelremiş de çocuk)  

2 Ağustos 2012 Perşembe

THINK OF A NUMBER / AKLINDAN BİR SAYI TUT

DETAYLARIN HAKİM OLDUĞU BİR KİTAP AKLINDAN BİR SAYI TUT
 John Verdon'un ilk kitabı Aklından Bir Sayı Tut cinayet,gizem kitapları içinde yeri farklı olan bir kitap. Öncelikle bu kitabı okuyacaklar genç, karizmatik dedektifler ve daha ilk  sayfadan cinayetler beklemesin. Zaten kitap o kadar sürükleyici ki cinayetin eksikliğini hissettirmiyor.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

BENEDICT CUMBERBATCH ve İNGİLTERE'DE TELEVİZYON DÜNYASININ EN ETKİLİ İSİMLERİNDEN BİRİ OLARAK SEÇİLMESİ

MODERN SHERLOCK BENEDICT CUMBERBATCH BROADCAST HOT 100 LİSTESİNDE
  Broadcast radyo ve tv dünyasını inceleyen haftalık dergi çıkaran bir kuruluş ve ben bu listeyi görünce sayfalarını da inceledim. Sayfada okurlarımız uzman , güvenilir haber için bize güveniyor yazıyordu. Açıkçası haberlerin bilmem ama İngiltere'nin etkili isim listelerin BENEDİCT CUMBERBATCH  görünce güvenimi kazandılar. Ayrıca listenin devamında yazarlar da Sherlock'un senaristler Steven Moffat ve Mark Gatiss'i yapımcılarda Sherlock'un  yapımcısı Sue Vertue (Moffat'ın eşide olur kendisi) da görünce listenin gerisine bile bakamadım sevinçten yani gerçekten mükemmel bir yapım olan Sherlock'un hakkının yenmemesi emeklerinin karşılıksız kalmaması çok güzeldi.Tabi fanı olduğum dizini bu başarılardan sonra belki sezon aralarını kısaltıp  bölüm sayılarını çoğaltacağına dair umutlarım da artmadı değil.(Bu arada liste sadece son 12 ay baz alınarak 7 kategoride değerlendirme yapılarak hazırlanıyor) 

  Benedict Cumberbatch Sherlock dizisindeki rolüyle insanı kendine hayran bırakıyor sanki Sir Arthur Conan Doyle bu karekteri onun için yazmış. Her bölümde rolünü oynamıyor adeta yaşıyordu.Hatta bize de yaşatıyordu. Zaten bu başarısı  onun role  nasıl seçildiği düşünülürse normal.Benedict Cumberbatch Sherlock dizisindeki rol için seçmeye giren tek adaymış. Moffat ve eşi kafalarında böyle bir proje olduğu zamanlarda Benedict Cumberbatch'ın bir filmini izliyorlarmış ve bu rol için onun biçilmiş kaftan olduğunu anlayınca Benedict Cumberbatch da rolü kabul edince seçmeye giren tek kişi olmuş yani seçmelere gerek kalmamış.Çok da iyi olmuş. İngilizler gerçekten yapımlarının hakkını veriyor ama modern Sherlok'un yeri daima ayrı olacak bence.

THE NEWSROOM


CNBC-E YİNE HARİKA BİR DİZİ YAYINLAYACAK...
  Bence Cnbc-e bu diziyi yayınlamakla iyi bir karar vermiş .Dizi bence bayağı iyi ilk bölüm olmasına karşın oyuncularda o malum soğukluk yok oyuncular karakterine  hemen bürünmüşler.Karakterlerimizin geneli anında sempatimizi kazanıyor.