17 Ocak 2013 Perşembe

BİR TUHAF TURTA DAVASI-ALAN BRADLEY

Kitap Künyesi
Adı:Bir Tuhaf Turta Davası
Yazarı: Alan Bradley
Yayınevi: Domingo Yayınevi
                                                                         Sayfa:343
Kitaba geçmeden  belirteyim yazar bu romanıyla Polisiye Yazarlar Birliği İlk Hançer Ödülü (Crime Writers Association  Debut  Dagger  Award)'nü almış. Yani benim gibi polisiye tarz okumayı sevenlere ciddi anlamda hitap ediyor. Ayrıca bu tarzı sevmeyenlere ya da yeni başlayanlara da önerim.
Kitap Flavia De Luce adlı 11 yaşında zehirlere meraklı,kimyagerlere taş çıkarabilecek kadar kimya bilgisine sahip kızımızın evlerinin bahçelerinde tanımadığı bir adama ait bir ceset bulmasıyla gelişen olayları anlatıyor.(Her ne kadar kurbanı tanımadıklarını iddia etseler de Flavia o gece adamın babasıyla tartışmasına şahit olmuştu) Gelişen olaylar Flavia'nın cinayete dair gizemi çözmek için kolları sıvamasına  neden oluyor.
Olay İngiltere'nin uzak bir bölgesinde 1950'lerde geçiyor. Tabi İngiltere olur da Sherlock Holmes ve Agatha Christie'ye göndermeler olmaz mı?
Biraz da karakterleri inceleyelim. Flavia'nın sürekli kavga ettiği intikam için incilerini eritip ,rujuna zehir bile kattığı bir ablası , kitaplara düşkün diğer ablası var. Bu arada kardeş kavgaları size ayrı bir tat verecek şimdiden söyleyeyim. Annesini küçükken kaybeden Flavia'nın babası da savaş görmüş eş kaybetmiş biri olarak mesafeli. Bir de evin her işine koşan savaş mağduru Dogger var.



Açıkçası Flavia karakterini sevmemek imkansız. Kimya ile tanışmasını bir anlatışı var ki hayran kalmamak elde değil. Zaten aile evlerinde yıllar önce başka bir Luce için yaptırılan tam teşekküllü  bir kimya laboratuvarı olması kimya ile bağlarını daha bir derinleştirmiş. Flavia  kimya konusunda o kadar uçmuş ki biri sayısal değerler içeren bir konuşma yapmışsa rakamları elementlerin atom numaraları ile ilişkilendirerek aklında tutuyor.
Flavia'nın en sevdiğim cümleleri:
-Zehirler at olsaydı paramı siyanüre yatırırdım.
-İçimde muhtemelen bir böceğin mikroskop altına yatırıldığında duyduğu o tuhaf  hissi duydum.
-Kan lekesi olmaması biraz hayal kırıklığı yaratıyordu.(30 yıl önceki intihar yerinde söylenecek şeyler arasında değildir ama)
(Ve arka kapak yazısında da olan Flavia'nın cesedi bulduğunda ki o cümleleri) Keşke korktuğumu söyleyebilseydim ama korkmadım tam tersine açık arayla ömrüm boyunca başıma gelen en ilginç şeydi.
Kısacası Domingo yayınlarına bizi Flavia ile tanıştırdığı için teşekkürler yeni maceralarını sabırsızlıkla bekliyorum...

2 yorum:

  1. Tam benlik..:D

    Flavia'nın kimya tutkusu sanki Holmes'tan gelmiş gibi..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapta Holmes'e değiniliyor zaten. Bence seversin Flavia bayağı sevilecek bir karakter :)

      Sil