29 Mayıs 2013 Çarşamba

YABAN MUZU-JOSE MAURO DE VASCONCELOS

Pinuccia'nın Kitapları blogunun ev sahipliğini yaptığı yazar aylarında Mayıs ayı yazarı Şeker Portakalı kitabı ile akıllara kazınan José Mauro de Vasconcelos oldu. Ben de yazarın Yaban Muzu'nu okudum. Ama okumam
ve inceleme yazmam bir hayli zaman aldı çünkü ödevler,finaller kapıya dayandı. Neredeyse Haziran ayı olmak üzereyken inceleme de bu kadar geç kalmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Ama Haziran ayında yazarın Tess Gerritsen seçilmesinin mutluluğu paha biçilemez.Uzatmadan Mayıs ayında kim ne okumuş onun için buraya. 

Kitap Künyesi
Adı:Yaban Muzu
Yazarı:José Mauro de Vasconcelos
Yayınevi:Can Yayınları
Sayfa:180



19 Mayıs 2013 Pazar

22/11/63-STEPHEN KING

Kitap Künyesi
Adı:22/11/63
Yazarı:Stephen King
Yayınevi:Altın Kitaplar
Sayfa:815
Bayağı uzun bir aradan sonra King okudum. Gerçi okuyalı biraz oldu ama ben ancak yazabildim.Öncelikle King okumayı çok özlemişim.King'in her daim kendini okutan kalemi kendimi olayların içinde kaybedişim,şahane olay örgüsü...Açıkçası okumadığım King eserlerini okumanın  yanı sıra kitap geçen ve okumadığım kitapları bile okumak istiyorum.King romanında yer vermişse kesin okunmalıdır zihniyeti yaşıyorum.Gerçi bir kaç tanesinin çevirisini bulamayınca heves falan kalmadı ama neyse.

14 Mayıs 2013 Salı

THE VAMPIRE DIARIES-THE WALKING DEAD

4. SEZON 22. BÖLÜM
Sezon finaline bir bölüm kalmışken kafamda soru işaretleri uçuşuyorken bu bölüm sonunda küçük çaplı bir şok yaşamışken sezon finalini bile hayal edemez boyuta geldim.Bölüm adından anlaşılacağı gibi ölülerin kasabaya ziyareti var.
Neyse ben hemen bölüme geçeyim yüksek oranda Spoiler var.
Elena nefretini Katherina'ya yönlendirmiş bir vaziyetteyken bakınız Damon...

12 Mayıs 2013 Pazar

THE VAMPIRE DIARIES-SHE'S COME UNDONE

4. SEZON 21. BÖLÜM
Bu bölümü çıkarırsak sezon finaline 2 bölümcük kaldı. Bazı şeyler yerine oturmaya başlasa da bu bölümle birlikte kafamda bir ton soru oluşmadı değil.
Hemen bölüme geçiyorum.Artık adet haline gelen SPOİLER uyarısı yapayım.
Bu bölüm Elena'nın insanlığını kazanmasına adanmıştı.Tabi arada Rebekah-Matt sahte de olsa Klaus-Caroline izledik. Ve Bonnie-Katherina iş ilişkisi de izledik.
Kardeşler Elena'ya insanlığını kazandırabilmek adına bir sürü yöntem uyguladılar.

YAĞMUR SONRASI -SARAH JIO


Kitap Künyesi
Adı:Yağmur Sonrası
Yazarı:Sarah Jio
Yayınevi:Arkadya Yayınları
Sayfa:347
Öncelikle yazarın severek okuduğum Mart Menekşeleri için buraya
Ve Yağmur Sonrası tanıtım yazısı için buraya

Gelelim kitaba. Konusu Anne Calloway'ın 70 yıl önce 2. Dünya Savaşı'nda hemşirelik yapmak için gittiği Bora Bora Adası'nda yaşadıkları.

11 Mayıs 2013 Cumartesi

THE VAMPIRE DIARIES -THE ORIGINALS

4.SEZON 20. BÖLÜM
Aslında 20.,21., ve 22. bölümleri art arda izleyip toplu bir yorum yapmak istedim ama 20. bölüm kökenlere ait dizinin pilot bölümü olunca hem de repliklerine de bayılınca ayrı bir post yazmaya karar verdim.
Bölümün en büyük artılar Elena'yı kurtarma çabalarına daha az tanık olmamamız ve Klaus'u doya doya izlememiz.
Bölüm özeti 4.sezon 20. bölüme dair ağır spoiler içerir.
Klaus Katherina'dan aldığı komplo haberi üzerine soluğu komplocu cadıları bulmak için New Orleans'da alır.
Elijah ve Rebekah bu olay hakkında konuşurlar. İkisinin de merakı acaba cadılar Klaus'u öldürebilirler mi?
Olay hakkında Rebekah'ın yorumu.
Bak  Rebekah seni severim iyisin güzelsin ama Klaus'a laf söyletmem hele de ölsün falan ne demek o bizim canımız.

YAĞMUR SONRASI -SARAH JIO (TANITIM)



II. Dünya Savaşının tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet...


Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır... Ya yoksa?

Anne Calloway ne kadar çabalasa da yetmiş yıldır peşinden gelen anıları bir türlü aklından silemiyordur. Bora Bora Adasından adına gelen gizemli bir mektup ise adeta kapanan yarasını yeniden açar. 


1942 yazında, II. Dünya Savaşının en hararetli zamanında Bora Bora Adasında görev almak için orduya hemşire olarak katılan Anne, genç, güzel ve nişanlı bir kadındır. Ancak orada hiç hesap etmediği bir durumla karşılaşır. Aşk… Kalbini tutkuyla dolduran, yakışıklı asker Westry Greene karşı koyamaz. Kısa sürede aşkları, adadaki amber çiçekleri gibi filizlenirken, sazdan çatısı olan bir bungalovun altında gizli bir dünyayı paylaşırlar. Ta ki bir gece tüyler ürperten bir cinayete şahit olana kadar... Savaş rüzgârıyla ayrı yerlere savrulan çift, bir daha asla bir araya gelemez. Peki Anne, onca sene sonra çıkagelen bu mektubun izinden gidip taşıdığı vicdan azabını sonlandırabilecek midir? 



Ya siz, araya zaman, mekân, kişiler girse de gerçek aşkın peşinden gitmeye cesaret edebilir misiniz? 
Mart Menekşeleri ile gönüllere taht kuran Sarah Jiodan muhteşem bir başyapıt... Yağmur Sonrası ile tutkunun zaman tanımayan öyküsünü okurken, gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. 



"II. Dünya Savaşında Pasifikin tam ortasında kalan, yürek burkan muhteşem bir aşk hikâyesi."
Kristin Hannah

Arkadya Yayınları'ndan yine harika bir kitap.
Şu an kitabı bitirme çok az kaldı en kısa zamanda yorum ile sizlerle.
Şu an için muhteşem ilerliyor.
Şimdilik sizi video ile baş başa bırakıyorum.


10 Mayıs 2013 Cuma

NIAN BİTTİ Mİ?

Çok sevdiğim The Vampire Diaries dizisinin oyuncuları  Nina Dobrev(Elena) ve Ian Somerhalder (Damon) çiftinin ayrıldığı yönünde haberler dolaşıyor. Pek çok yabancı magazin sitesinde yayınlanan haberler "bir kaynağın" söylediği ile sınırlı kalsa da akıllara şüphe düştü bir kere. Şimdi taraflardan açıklama bekleniyor.3 yıllık ilişki gerçekten noktalansa bile bunun diziye ne kadar yansıyacağı da meraklandığım konular içerisinde. Aynı kaynak ilişkinin diziyi etkilemeyeceğini falan söylemiş ama bilemedim ki şimdi hiçbir şey eskisi olmaz...


Acaba bir dizi aşkı da mazi de mi kalacak?

6 Mayıs 2013 Pazartesi

OTUZ DOKUZ BASAMAK-JOHN BUCHAN

Kitap Künyesi
Adı:Otuz Dokuz Basamak
Yazarı:John Buchan
Yayın evi:Altın Bilek Yayınları
Sayfa:168
Okumayı çok istediğim halde bir türlü okuyamadığım Altın Bilek Yayınları'nın okuduğum ilk romanı Otuz Dokuz Basamak oldu.
Kitap  Richard Hannay'ın Afrika'dan İngiltere'ye yerleşen ama sıkıntıdan tekrar Afrika'ya dönmeye karar veren maden mühendisiyken kendini bir anda uçsuz bucaksız bir komplonun içinde bulmasıyla gelişen olayları anlatıyor.
Olayın 1. Dünya Savaşı'nın hemen öncesini anlattığı
ve  savaş öncesi dönemi anlatan varsayımların  yazarın ait olduğu sınıf neticesiyle sorgulanabilir olduğunu belirtmek gerek.
Her şey komşusu Scudder'in ondan yardım istemesiyle başlıyor. Scudder Avrupa'yı anlaşamazlığa sürükleyecek olan grubun planlarına erişmiş ama grubun da radarına  girmiştir. Grup planların bilen kişiyi öldürmek için elinden geleni yapacaktır. Scudder kendini öldürmüş süsü verip Hannay'a sığınır, Hannay onu kabul eder. Ama ,belki de savaş başlatacak bu komplo ile ilgili planlara dikkatini vermez ve keşke dikkat etseydi denecek olan olay gerçekleşir. Scudder öldürülür. Hannay kaçmak zorunda kalır. Ama Scudder'in savaşı durdurma görevini de üstlenir. Hannay mekandan mekana ,şekilden şekle atlayarak peşindekileri atlatmaya çalışır.
Hannay düşmanlarından kurtulabilecek mi? Planları çözebilecek mi? Düşmanları durdırabilecek mi?
Otuz Dokuz Basamak ilk gerçek casus macerasıymış. Üstelik Alfred Hitchcock yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış.
 
168 sayfada Hannay oradan oraya koşturdu ki okurken benim bile şaftım kaydı. Gayet sürükleyici bir casusluk romanı. Şifreler,casuslar,komplolar derken bir bakmışsınız kitap bitmiş.Kısacası şöyle bir gerileyi,heyecanlanayım içinde casusluk da olsun çabucak da bitirebileceğim kadar akıcı olsun istiyorsanız tavsiyelerimi taşır.
Alıntılara geçersek...
 "Bence ölüm,uyandığınızda pencereden gelen çimenlerin kokusunu duymak ve güze bir yaz gününü bulmak üzere çok yorgunken derin bir uykuya dalmaya benziyor olmalı."
"Komşum paranın  vicdanı ve vatanı olmadığını söylüyordu."
"Ortalama olmayan her şeye inanırım.Güvensizliği hak edecek tek şey çok normal olanıdır."