30 Mart 2014 Pazar

KANSER KOĞUŞU-ALEKSANDR SOLJENITSIN

Kitap Künyesi
Adı:Kanser Koğuşu
Yazarı:Aleksandr Soljenitsin
Çevirmen:Gönül Suveren-Özay Süsoy
Yayınevi:Altın Kitaplar
Sayfa:555
Pinuccia'nın Kitapları blogunun ev sahipliğini yaptığı yazar aylarında Mart ayı konuğu Nobel Ödüllü yazar Aleksandr Soljenitsin oldu. Bu ay kim ne okumuş/okuyacakmış öğrenmek için buraya tıklayın.


1954 yılı kanser hastalarının tedavi gördüğü 13 numaralı koğuş ve kanser ile mücadele eden 9 tane erkek.

2. Dünya Savaşı sonrası Rusya bir sürü sürgün bir sürü çaresiz insan ; düşünün ki belki de önemsiz bir suçla evinizden sürgün edilmiş yıllarca kamplarda çalıştırılmış bir insan üstüne üstlük bir de kanser olmuş. Sırf tedavi olabilmek için komutanlardan izin almak zorunda kalan çaresiz bir insansınız. İşte bu paragraf Kostoglotof'un yani Kanser Koğuş'unun  sonuna kadar bize eşlik edecek karakterin kısacık hikayesi. Geçmişteki acıları ona sadece gelecekteki acılar garantilemiş bir insan. Şimdiki tedavi süreci ise hayatından daha büyük bir şeyi çıkarmasına yol açacaktır. O ise tıp öğrencisi Zoya ve teşhisçi doktor Vera Gangart ile umutsuz aşk maceralarına atılmaktadır.

Onun dışında koğuşta gencecik bir çocuk olan Demka,etrafındakileri küçümseyen ve inançlarına körü körüne bağlı Pavel Nikolayeviç, insanın ne ile yaşadığını kafasına takan Yefrem,ağrıdan gözü hiçbir şeyi görmeyen Azovkin,koğuşta bolca çevirmenlik yapan Akhmadzan ve dahası...
Kimisi evine gönderildi,kimisi ışın tedavisi yerine ameliyata alındı, bunların yerine de başkaları geldi.
Her birinin hikayesi farklıydı kimisi sürgündü,kimisi devlet memuru,kimisi genç kimisi yaşlı hepsinin siyasi görüşleri farklı ama ortak olan bir şey var ki hepsi de kanserin bilinmezliğinin ve acısının pençesinde...

Bir koğuş ki kimisi yıllarca sürgünlerde yaşamış,kimisi sırf başkalarını sürgüne göndermek için tonlarca çaba harcamış,kimisi masum olduğu halde sürgüne yollanan kişilere "vatan haini " damgası yememek için ses çıkarmamış ama yıllarca vicdan azabı çekmiş...

Benim yorumuma geçersek öncelikle Rus edebiyatıyla aramın iyi olmamasını dezavantajını bu kitabı okurken bayağı bir yaşadım. Onun dışında 1974 basımı kitapta yer yer yazım yanlışlarının olması da biraz kötü oldu. (Bu konuda yayın evine bir şey diyemiyorum kitabın yeni baskısı yok ve 40 yıllık kitabın yazım yanlışlarına da bir şey diyemem.)Bir de kitaptaki siyasi tartışmaları tam manasıyla kavrayabilmek için Rusya'nın siyasi tarihine bir göz atsaydım diye hayıflanmadım değil.
Gelelim pozitif yanlarına ilk beni benden alan alıntılar ,özellikle sistem karşı eleştiri yaptıkları yerlerde o uçup giden tartışmalarda öyle bir paragraf oluyor ki beni yazara hayran bırakıyor. (Bu paragraflardan oda arkadaşlarımda nasiplerini aldı.) Ayrıca kanser gibi bir hastalığın karşısında insanların yaşadıkları dramın oldukça iyi yansıtıldığını düşünüyorum.
Özetle Rus edebiyatı sevenler kaçırmasın diyebileceğim bir kitap.

Alıntılar...

"Güçlü,sağlıklı ve iyi olduğumuz sürece mucizeleri gülerek karşılarız;ama hayatımız,bizi ancak mucizenin kurtaracağı şekilde umutsuzca yıkılsın ya da tökezlesin,o zaman mucizeye yalnız ve yalnız o harikulade mucizeye inanırız."

"Bizi mutlu kılan yaşama düzeyimiz değil,duyuş,hayata bakış açımızdır.Bu ikisi daima elimizdedir. Onun için bir insan isterse her zaman mutlu olabilir.Ona kimse de engel olamaz."

"Bir insanın,yıllarca ve yıllarca durumu olduğu gibi anlatmasına izin verilmezse,kafa bir daha doğruyu bulamaz,aldanmaya başlar ve insanın bir vatandaşını anlaması,Merih'ten gelen birini anlamasından daha güç bir hal alır."

"Dış siyaset de öyle:Böylece bir sınır hakkında "Bu harekat bizi ne kadar zenginleştirecek?" "Ya da kuvvetlendirecek?" "Ya da prestijimizi arttıracak?" sorusu değil, sadece şu sorulacak:"Bu ne dereceye kadar ahlaki olur?"

"Yeryüzünde hiç kimse bir şeyi ilk ve son defa söyleyemez. O zaman hayat biter;gelecek kuşağın söyleyecek hiçbir şeyi kalmaz."

'Yefrem!' dedi,' homurdanmayı kes.Şu kitabı al,oku'
Yefrem hemen durdu;kitaba ilgisiz ilgisiz baktı.
'Niçin? Niçin okuyayım,yakında hepimiz ölecek olduktan sonra ?'
Ogloyed'in yüzündeki yara izi seyirdi.
'İşte bu yüzden acele etmen gerekiyor ya,çünkü yakında öleceksin.'

"Hayır hiçbir zaman gerilemeyeceğim.
Af nasıl dileneceğini biliyorum.
Eğer dövüş olacaksa,
Kalplerimizi babalarımıza karşı bile katılaştıracağız."

"Rusanof bütün insanların ölümlü olduğunu biliyordu,günün birinde kendisi de teslim olacaktı. Ancak günün birinde;şimdi değil. Günün birinde ölmek korkunç bir şey değildi hemen şimdi ölmekti asıl korkunç olan. Niçin? Çünkü:Nasıl olacaktı? Daha sonrası neydi? Var olmamak nasıl bir şeydi acaba,bensiz hayat nasıl olacak?

2 yorum:

  1. biz arkadşımla kitapçılardan,internetten hatta kitap fuarından bu adamın kitaplarını aradık bulamadık. öncelikle bulabildiğiniz için ve sonrasında da yorumunuz için tebrik ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabı üniversitemin kütüphanesinde buldum hatta 2-3 kitabı daha var kütüphanede o konuda şanslıydım :) Ayrıca yazarın kitaplarının yen basımları mevcut değil galiba :(

      Sil