31 Ocak 2016 Pazar

OLAĞANÜSTÜ BİR GECE-STEFAN ZWEIG

Yaklaşık 3 ay önce severek takip ettiğim Rafların Arasından  blogunda şöyle bir duyuruya denk gelmiştim.Duyurunun özeti  her ay bir film ve bir kitap okumak amacıyla bir kulüp kurulmuş olması. O zamandır bu kulübün okumaz-izleme etkinliğine katılmak istiyor ama bir türlü denk düşüremiyordum,neyse ki Ocak ayında etkinliğe katılma fırsatı buldum.
Sizde etkinliğe katılmak isterseniz bu adresi ziyarete edebilirsiniz.
Kitap&Film Kulübü bu ay oylamayla 1 kitap ve 3 film seçti,ben de bu ayın kitabı Olağanüstü Bir Gece'yi okudum ve Stefan Zweig ile sonunda tanıştım.

Kitap Künyesi
Adı:Olağanüstü Bir Gece
Orijinal Adı:Phantastische Nacht
Yazarı:Stefan Zweig
Çevirmen:İlknur İgan
Yayınevi:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlar
Sayfa:69
Girişte hikayenin yazarı olan 1914 yılında savaşta öldürülen Baron Friedrich Michael von R.'den bahsediliyor. Bu kişi vefat edince yakınları onun yazdığı bu hikayeyi edebi bir karalama olarak düşünüp,akıbetini birinin ellerine bırakıyorlar. Bu kişi de yazılanların gerçek olduğunu anlayıp hikayeyi bastırıyor.


Kitabın bundan sonrası Friedrich'in ağzından anlatılıyor. Karakter öncelikle zengin,istediği her şeye sahip olduğu yaşantısından bahsediyor,sonrasında kendisinde yavaş yavaş duygusal donukluklar gözlemlediğini anlatıyor. Artık hiçbir olay karşısında üzülmeyen,sevinmeyen,acı çekmeyen bir insana bürünen karakter hiçbir şey hissedemediği için üzülemiyor bile. Tek derdi burjuva tabakayla karşılaştığında gereken tepkileri veriyormuş gibi yapmak.
Uzun bir süredir hissizlikle mücadele eden karakter 7 Haziran 1913 tarihinde yaşadığı olaylar yüzünden tepeden tırnağa değişiyor ve o yaşananları somutlaştırmak için 4 ay sonra eline kalemi alıp başlıyor yaşananları yazmaya.
O gün şans eseri Prater'e gitmeye karar veren Friedrich,oldukça önemli bir at yarışına denk geliyor. Tabi ki bu durum onda bir gram heyecan uyandırmıyor hatta insanların heyecanlanması onda bir kıskançlık uyandırıyor. Heyecanlanmasa da tribünde kalmaya devam eden Friedrich gelişen olaylar sonucu kendine yakışmayacak bir harekette bulunuyor. Kısaca bir suç işliyor,işte işler bundan sonra ilginçleşiyor ve Friedrich ömründe yapmadığı şeyleri yapıp,hissetmediği şeyleri hissedebilmek için olağanüstü bir geceye yelken açıyor.
"...Çünkü yıllar,yıllar sonra ilk kez o dakikalarda yeniden gerçek anlamda yaşadığımı,duygularımın felçleşmiş,ama henüz ölmemiş olduklarını,tutkunun o sıcak kaynağının her şeye rağmen kayıtsızlığımın pas tutmuş yüzeyinin  altında bir yerde gizlice akmayı sürdürmüş olduğunu hissettim ve şimdi rastlantının sihirli değneğine dokununca yüreğime kadar ulaşmıştı."
Gelelim yorumuma yazarın okuduğum ilk kitabı beklentimi karşıladığını söyleyebilirim. Sevmediğim bir kaç yeri olsa da genel manasıyla beğendiğim bir kitaptı.
İlk olarak betimlemeler hakkında konuşayım, bazı cümleler beni benden alsa da bazılarını okurken zorlandım.Bazı sayfaları okurken su gibi akıp geçti,bazılarını okurken bolca duraksadım. Ama kesinlikle kayda değer şeyler yazmış yazar not düşeyim.
"Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum."
Betimlemelerden sonra kurgu var,kitabın çıkış noktası olayların gelişmesi tek kelimeyle süper. Olaylar zincirlemesinin sıradanlıkla uzaktan yakından alakası yok resmen.
Ana karakterin hissizliği ise gerçekten dört dörtlük yansıtılmış,bazen hepimizin artık gülesi ağlayası kalmadığı anlar oluyor ya ancak bu kadar güzel betimlenebilirdi bence.
Bazen kalıpların dışını çıkmayı,kabından taşmayı,iyi çocuk olmayı bırakmayı istemek hatta bununla mutlu olabilmek mümkün acaba?dedirtmiş bir eser olan Olağanüstü Bir Gece tavsiyelerimi taşır.

11 yorum:

  1. Bende de aynı yazarın Bir Bilinmeyen Kadının Mektubu var. Onu okuduktan sonra da buna el atarım o halde :)
    Yeni yazarlarla tanışmak lazım. Geç olsun güç olmasın dimi ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette okunacak onca kitap,tanışılacak onca yazar varken bir yerden başlamak lazım :)

      Sil
  2. okumuş kadar oldum :D okumayacağım için fikir edindim yani hehe :D

    YanıtlaSil
  3. o dönemin psikolojisini aktaran o kadar çok öykü, roman var ki... ne kadar zor zamanlar geçirmişler :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap o dönemlere pek değinmese de haklısınız :(

      Sil
  4. Stefan Zwei'ın biyografisine baktım şimdi. Hiç bir kitabını okumamışım. Yazar iki tane dünya savaşına şahit olmuş... Tanışmak için kitap uygun göründü bana. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman diğer kitaplarını da ara ara okumak lazım :)

      Sil
  5. Merak ettiğim bir kitaptı tşkler fikirler için (:

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar,

    Avusturyalı roman, tiyatro, biyografi yazarı Stefan Zweig’i ilk olarak ”Satranç” kitabıyla tanımıştım. ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romanını da dün itibariyle bitirdim. ”Olağanüstü Bir Gece”, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimini anlatmaktadır. Romanda beni en çok etkileyen cümle şu iki cümle olmuştu:

    -Kendisini bulmuş olan insan dünyada hiçbir şeyi kaybetmeyecektir. Kendi içindeki insanı kavramış olan insan ise bütün insanlığı anlayacaktır.

    -Ne var ki bu satırları zaten sadece kendim için yazacaktım ve kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir niyetim hiç yoktu.

    ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romandan altını çizdiğim, en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/olaganustu-bir-gece-romanindan-muhtesem-20-alinti/

    Umuyorum ilgiyle okursunuz,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dolu dolu yorum için teşekkürler, blogunuza uğruyorum :)

      Sil