4 Ocak 2016 Pazartesi

SHERLOCK-THE ABOMINABLE BRIDE/NOEL ÖZEL BÖLÜM İNCELEME

Bölümü incelemeye geçmeden önce 2 şey belirteyim,ilki yazımın tamamı Sherlock'un şuana kadar yayınlanan tüm bölümlerine dair spoiler içerebileceği,ikincisi ise bölümü anlatırken genelde yaptığımdan farklı bir şey yaparak yorumlarımı aralara sıkıştıracağım.

Sherlock dizisi 2 yıl önce sezon finali yapmıştı,1 Ocak'ta ise sadece 1.5 saatlik bir bölüm yayınlayarak 2017 yılına kadar tekrar araya girdi.Evet biliyorum şaka gibi.
Blogumu takip edenler az çok fark etmiştir ama ben gene de söyleyeyim Sherlock en sevdiğim dizilerden biridir,Benedict Cumberbatch en sevdiğim oyunculardan biridir hatta kendisinin gelmiş geçmiş en iyi Sherlock olduğunu düşünürüm.Diziye canım ciğerim muamelesi yapar,bölümleri hayranlıkla izlerim hatta 3. sezonun beğenmeyenlere karşı savunma bile yaparım. Ama bütün bunlar vasat bir bölüm olan Noel özel bölümü beğeneceğim anlamına gelmez. Evet favori dizim olsa da beğenmediğim de olmamış derim. Ve bu bölüm senaristler replik yazmaya bile üşenmişler,hikayeler ve dizinin 3 sezonu baz alarak karma bir bölüm yapmışlar. Bu bölüm 2 yıl aradan sonra gelip tekrar 1 yıl araya girilen bir bölüm olunca kendimi enayi yerine konmuş gibi hissettim. Biliyorum ki ekibin büyük kısmı cidden çok yoğun ama Sherlock tarihinin en özensiz bölümünü bize sunmalarını kabul edemem. 
Yer yer yorumlarımı sıkıştırıp neden beğenmediğimi anlatacağım uzun incelemeye geçelim.
Sene 1895 (gerçi ana olay bu tarihte geçiyor giriş yapılan kısım biraz daha eskiye dayanıyor) Watson askerden dönmüş,ev arıyor ve ortak arkadaşları onu Sherlock ile tanıştırıyor. (Buraya kadar her şey mecburen dizinin ilk bölümün kopyası olmuş)


 Acımasızca davranmak istemem ama Benedict bölümün başında resmen rolüne bürünememiş,lay lay lom takılıyor gibi hissettim. Muhtemelen üstüne yapışıp kalan "Adım Sherlock Holmes ve adres 221B Baker Sokağı" repliğinden daral geldi kendisine.
Sonrasında Watson'un hikayeleriyle meşhur olduğunu ve son hikayesinin kitaptaki hikayelerden biri olan "Mavi Yakut" olduğunu öğreniyoruz. 
Ardından ikili evlerine geliyor ve Bayan Hudson Watson'a hikayelerde onu dilsiz gibi gösterdiği için sitem ediyor.(Ki gerçekten eğlenceli sahneler bu kısımlar)
Odaya çıktıklarında yüzü peçeli siyahlara bürünmüş bir kadın onları bekliyor,Sherlock çıkarımlara başlıyor ve kadının Mary olduğu ortaya çıkıyor. Peçenin altındaki karısını tanıyamayan Watson galiba günümüz evreninde karısının casus kimliğini anlamayan Watson'a minik bir gönderme.
Sherlock eski bir davadan bahsederken Lestrade içeri dalıyor. Burada Sherlock Lestade'in izinde olduğunu içki şişesine bakmasından anlıyor.Tabi ben şok eskiden adamın saatine bakarak yaptığı yolculuk listesini çıkarabilecek adamın bu kadar basit bir çıkarım yapması beni hayal kırıklığını uğratıyor.
Lestrade oturup soluklanıyor ve onu korkutan olayı anlatıyor. (Onun korktuğunu ise Watson'un anlaması ayrı bir ironi) Bu arada başarılı bulduğum iki noktayı ekleyeyim hemencecik. Lestrade'in oyunculuğu ve Lestrade'nin vakayı anlattığı anlarda ekibin olayın içindeymiş havasının verilmesi.
Vaka ise Sherlock'u neşelendirecek kadar ilginç.
Emilia Ricoletti adında bir kadın gelinliğini giyip göze çarpan bir makyaj yapıp evinin balkonundan sağa sola ateş edip sonrasında kendi kafasını sıkıp intihar eden bir kadın.
 Ceset morga kaldırıldıktan sonra ise aynı kadın kocasını öldürüp,kayıplara karışıyor.
Bu replik cinayetin çözümüne dair ilk önemli ipucu.
Sherlock ve Watson hemen morga gidiyor.Onları Anderson karşılıyor sonrasında olaya  erkek kılığında gördüğümüz Hooper dahil oluyor. Anlaşılan o ki ceset kocanın ölümünden sonra kontrol edilmiş ve öncesinde olmayan bir yara keşfedilmiş. Sherlock Watson'un ikizler teorisini ısrarlar reddediyor ve sonra ilginç bir cümle kuruyor.
Evet bu replik bölümün zihin sarayında geçtiğine dair yakalayabildiğim ilk ipucu.
Anlaşılan o ki bu vaka Moriarty'in dirilmesi olayının çözümü için ön ayak olacak.
Watson bunlar üzerine Hooper'in aslında kadın olduğunu ima eden bir cümle söylüyor. Bu durum aslında hem cinayetin çözümüne hem Sherlock'un dirilmesi üzerine sağlam ipuçlarını içerecek bir giriş.
Eklemezsem olmaz Sherlock evreninde sabit olan tek şey Anderson'un konuştuğunda sokağı IQ seviyesinin düşmesini.
Dava unutuluyor daha doğrusu bir sürü "gelin" vakası yaşanıyor,Sherlock ise olayların taklit olduğunu varsayıyor.
Lestrade Sherlock muhabbeti bizi Watson'un yokluğuna getiriyor,Sherlock güya Watson'un taşındağını hiç fark etmemiş ve koltukla konuşuyormuş. Bu kısım bariz bir biçimde hikayelere gönderme.
Gene günümüz evreninden alınan bir replik.
Sherlock Watson'u abisi Mycroft Holmes'i ziyarete götürüyor. Fark edilen en büyük detay ise Sherlock'un abisini kendisinde zeki görmesi.
Mycroft ile tanışma faslı başta Watson sonrasında da izleyiciler üzerinde şok etkisi yaratır.
İşin ilginç yanı obez olan Mycroft kendi hayatını üzerine Sherlock ile iddialaşmaktadır. Burada Mycroft'un gidici olduğunu çıkaranlar olmuş ama ben bu çıkarıma inanmayı reddediyorum.
Yıllar önce ya okuduğum bir hikayede ya da bir forum/blog sitesinde şöyle bir bilgiye rastlamıştım. Sherlock abisinin aşırı zeki olduğunu düşünse de onun enerjiden yoksun olduğunu da düşünür,yani Sherlock'un bir üst modeli ama ne yazık ki tembel.Sherlock'un zihni onun tembel yanını yansıtmak için onu şişmanlatmış olabilir.
Mycroft ona kaybedecekleri bir savaştan bahsediyor. Bunun üzerine Watson cinayete dair 2. ipucunu veriyor.
Mycroft Sherlock'tan Leydi Carmichael'in vakasıyla ilgilenmesini istiyor.
Bu vaka hikayelerdeki Beş Portakal Çekirdeği vakasından esinlenilmiş.
Kadının dediğine göre kocasına zarfla gelen bu çekirdekler kocasının aşırı korkmasına neden olmuş,ardından ise karı koca "gelin" i görmüşler. "Gelin" adama bu gece öleceğini bildirmiş.
Sherlock adamı yem olarak kullanmaya karar veriyor ve ikili düşüyor yollara.Trende Watson hayaletlerle ilgili konuşmaya başlasa da bu konuşmanın sonu tartışma oluyor.
Lord Carmichael ikili pek sallanmıyor Sherlock gene de tuzağını kuruyor. 
Gene günümüz evreninde kullanılmış bir replik karşılıyor bizi.
Gece hayaleti beklerken iki dost Irene Adler'i Sherlock'un duyguları tiksinç buluşu üzerine muhabbet dalıyorlar. Daha doğrusu Watson Sherlock'u canından bezdiriyor. 
Dikkat çeken bir nokta ise bu sohbetin sonlarında Sherlock'un uyutulan köpeği Kızıl Sakal adı geçiyor.
Hayalet geliyor,olaylar gelişiyor ve Lord öldürülüyor. Üstelik üzerinde "miss me?" yazılı bir not bulunuyor.
Sherlock vakayı bir hayli basit buluyor bu da bizim için en sağlam ipuçlarından biri oluyor. Cinayet Lestrade'in çözebileceği kadar basitse katil kim olabilir?
Bu noktada katinin eş olduğu o kadar belli edilmiş ki,yuh artık dedim. Olayın kadın hakları örgütüne bağlanışı neyse de bu olay çok barizdi.
Sherlock abisiyle kısa bir konuşma yapar ve bu konuşma hikayelerde şelaleden düşen Moriarty'e yapılan göndermeyi içerir.
Shelock gene zihin sarayında ve gazete sahnesi gerçekten göz dolduruyor.
Uyuşturucu sayesinde zihin saraylarına dalan Sherlock,orada Moriarty ile buluşur. Yeniden günümüz evreninden alınan bir replik karşılar bizi.
Sherlock ve Moriarty muhabbeti bizi "gelin"in nasıl hayatta kaldığı bilmecesine getirir.Bu esnada Sherlock'un zihni yavaş yavaş sallamaya başlar.
Ve kendimizi 3. sezon finalinin son sahnelerinde buluruz. Sherlock'un uçaktan inmesi gereken ana.Tabi ki uyuşturucuları bünyesine doldurup zihin sarayına dalan Sherlock uçaktan inemediği için Watson,Mary ve Mycroft üçlüsünü onun yanına çıkar. 
Mycroft uyuşturucu kokteylini anlayınca acayip sinirlenir,sonra alttan almaya çalışır. Bu arada Sherlock "seansımı mahvettiniz" modunda takılmaktadır. 
Bu bölümde geçen ve Sherlock'un yayınlanmış 9 bölümünden aynen aktarılan repliklerin hikmeti de böylelikle açıklanıyor.Ne de olsa Watson'un blogundan okuduğu vakalardaki replikleri zihnine yansıtması kadar olağan bir şey olamaz. Kaliteli replik yazmaya üşenen senaristler için oldukça uyanık bir çözüm olmuş. 
Emilia davasını cep telefonundan araştıran Mary'in havası kimsede yok resmen.
Laf dalaşı devam ederken Sherlock uyuşturucunun etkisiyle tekrar zihin sarayına döner.
Zihin sarayında Mary'den bir telgraf alan ikili hareket geçer ve kendilerini kukuletalı bir örgütün içinde bulurlar. 
Mary bu hengamede Mycroft'un Sherlock'tan daha akıllı olduğunu vurgular.
Zihin sarayı değil,beni daha kimler ezebilir? sarayı.
Sherlock olayı çözmüş ve anlatmaya başlıyor. 
Emilia elinde iki silah tuttuğu için ağzına dayadığı silahı değil diğerini ateşliyor,bu arada ortakları perdeye kan püskürtüyor. Emilia'a benzer bir ceset polisler için hazırlanıyor. 
Emilia kocasını vuruyor,ardında da ortakları cesedin kesin teşhisi için Emilia'ı öldürüyor. Gerçekte verem olan Emilia ulvi bir amaç uğruna ölüyor. 
Bütün bunları yapan kadın hakları savunucuları.
Emilia Carmichael tarafından yıllar önce aldatılmış,şimdiki kocası da zorbanın tekiymiş.Bütün bunları anlatırken örgütün içinde Mary belirir.
Anlaşılan o ki ceset değişimlerini Mary yapmış,malum Sherlock'un intihardan kurtulması için Mary'in desteğini istediğini görmüştük. Şimdi de Sherlock'un zihninde ceset değiştirmeden sorumlu bakan olması gayet normal.
Watson her şeye maydanoz olmasa hayat güzel aslında. Evet Watson sen de Sherlock'tan daha zekisin vesselam.
Sherlock tam Carmichael cinayetinden Leydi Carmichael'i suçlayacak Moriarty gene olaya dahil olur. 
Sherlock tekrardan uyanır,bu sefer üçlü onu bir hastaneye getirmiştir.Sherlock'un tek arzusu ise Emilia'in mezarını bulmak ve 2 cesedin gömüldüğünü ispatlamak.Mary şıp diye 100 yıldan daha eski bir mezarı bulur. Sherlock mezarı kazmaya başladığında bunun da bir hayal olduğu ortaya çıkar. Eğer bu kısım hayal olmasaydı Mary'in telefonla yaptığı mucizeler ağzım açık bakakalacaktım.
Bu arada Sherlock nasıl kurtuldu? teorilerinin bir kısmını elememize yol açacak cümleyi duyuyoruz.
Sherlock bu sefer Reichball Şelalesi'nde açıyor gözünü,yanında Moriarty.
Moriarty Sherlock'a "zihninde ölü değilim,beynine yerleşmiş bir virüsüm" diyerek onu kavgaya çağırınca Sherlock'un neredeyse yenileceği bir kavga başlıyor. 
Olaya dahil olan Watson (ki ilginçtir bu Watson bir hikayenin içerisinde olduğunu anlayacak kadar uyanık) Moriarty'i şelaleye atıyor.
Sherlock ise uyanmak için kendini atıyor ve yeniden uçakta uyanıyor. 
Abisiyle mini bir tartışma yapan Sherlock Moriarty'in öldüğüne dair demecini verir.
2 yıldır beklediğimiz sorunun cevabını 2 saniyede aldık.Ama size şöyle söyleyeyim 4. sezonda bir anda bir yerlerden Moriarty çıkıp yüreğimize indirebilir.Şaka maka adamı öldükten sonra dizide daha çok görmeye başladık ne hikmetse. 
Son söz ki muhtemelen incelemenin burasına kadar okuyacak kişi sayısı bir elin parmağını geçmez ama burada kalmasıyla amacıyla belirteyim Sherlock'un bu bölümü sanki ortalama bir dizi Sherlock'u taklit etmeye çalışmış da ortaya çıkmış gibiydi. 
Ve etrafta Inception gibi bir bölümdü diye övgüler yağdıranlara da Sherlock'un İnception gibi olmadan da gayet başarılı olduğunu hatta daha başarılı olduğunu biz Sherlock'u Sherlock olduğu için sevdiğimizi söylemek isterim.

6 yorum:

  1. ben sadece ilk bölümünü izledim ablam tam bir sherlock holmes hastası :D hastası diyorum ama vallahi hasta o derece kız telefon kabı, telefon ekranı ne var ne yok her yeri Benedict Cumberbatch fotoğraflarıyla donattı.

    Bu yazıyı direk ona link olarak attım görünce çok sevinmiştir yazını, iyi ki de yazdın ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bölümün sevmediğim yanlarından bahsettiğimden ablanız yazımı sevmemiş olabilir :(

      Sil
  2. ben çok zevkle seyrettim bölümü özlemişim sherlock'u :-))

    YanıtlaSil
  3. Eleştirileriniz güzeldi fakat bölüm yine de güzeldi bence. Ben repliklerin çok tekrar edilmesinden rahatsız olmadım. Güzel olmayan şey diğer bölümün 2017'de gelecek olması. Siz 2 yıl beklemenin ve 2 yıl daha bekleyecek olmanın karşılığı bu mu? diye bakıyorsunuz, beklenti de çok yüksek tabi. Ben yine de keyifle izledim ama. Bu arada Sherlock'un köpeğine ne olmuştu? Kızıl Sakal. Son sahnede abisi rüyasından duyarak mı not aldı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklenti hepimizde yüksekti sonuçta 1 ay değil 1 yıl değil 2 koca sene geçti ve 1.5 saatlik 1 bölüme razı geldik. Sanıyorum Moffat ve Gatis kitap film ve dizi çerçevesinde her kesime hitap eden bir bölüm yapmaya çalışmışlar ama bu kadar karmaşa yerine sade ama özenilmiş bir bölüm yeterdi.Kızıl Saka mevzusu 3. sezona dayanıyor bildiğim üzere yabancı fanların o zamandan uzun uzun teoriler yazdığı bir konuymuş.Benim fikrim ise Mycroft'un Kızıl Sakal'ı yazdığı defter Sherlock hakkında notlar aldığı defter,zaten kağıtları Sherlock'un yırtmasına rağmen eğilip toplayıp o deftere yerleştirmesi buna delalet ve Sherlock'un hayatında önemli bir yeri olan Kızıl Sakal'ı da deftere önceden yazmış olması muhtemel.

      Sil