Japon yapımı görsel efektleri ile göz dolduran IMDb tarafında 6.8 ile puanlandırılmış Goemon...
1582 yılında bir hükümdarın ihanete uğrayışını anlatılışıyla başlıyor film.
Oda Nobunaga hükümeti birleştirme hayaline yaklaşmışken,kölesi Akechi Mitsuhide'in ihaneti yüzünden öldürüldü. Ancak Nobunaga'nın sağ kolu, Toyotomi Hideyoshi, Mitsuhide'yi bastırdı ve Nobunaga'nın halefi olarak, Toyotomi idaresini oluşturdu.Alevler henüz küllenmemişken, O geçici barışı övüyordu bile.
Ishikawa Goemon yanlış zamanda yanlış şeyi çalan bir çok yetenekli bir hırsız. Çaldıklarını halka dağıtmasıyla meşhur. Hideyoshi'nin savcısı Mitsunari Ishida(Jun Kaname) mavi bir kutunun peşinde ki bu kutu Goemon'ın çaldığı ama içi boş olduğu için attığı kutudur.
Goemon yanında dostu Sasuke Sarutobi(Gori) ile kutuyu alan küçük çocuğun Koheita'nın peşine düşer.
Mitsunari ise Goemon'un peşine çok yetenekli şinobi ustası Saizo Kirigakure (Takao Ohsawa) salar.
Bir bakarız ki efsanevi şinobi ustası Hanzo Hattori(Susumu Terajima) da bu kutunun peşinde.
Ne var acaba bu kutunun içinde,bu kadar insanı peşinden sürüklüyor.
Şimdiki hükümdar Hideyoshi eski hükümdar Nobunaga 'nın emaneti Leydi Chacha 'a(Ryôko Hirosue) evlenme teklif ediyor yukarıdaki kutunun ona yapabileceklerinden habersiz.
.
Hikayede boşluklar oluşmaya başlıyor bu ilişki ağları nasıl kurulmuş diye düşünüyoruz ki Goemon bizi geçmişe götürerek bütün merakımızı gideriyor.
Olaylar birbiri ardına gelişiyor ve kim kime ihanet edecek,kim bu savaşı kazanacak? sorularına boğuluyoruz.
Film hakkında yorumuma gelirsek ben kesinlikle sevdim. Özellikle imkansız sahnelerin mevcut olduğu dövüş sahnelerinin gözlerimi doldurduğunu itiraf edeyim. Bu konuda izleyicilerin geneli anime havası katılması için imkansız sahnelerin katıldığını düşünüyor. Ama hangi amaçla katılırsa katılsın ben beğendim. Onun dışında muhteşem görsele efektler mevcuttu. En çok hoşuma giden gemi sahnesi ve çok uyumlu müziği oldu.
Tabi ki bu filmi sadece bu şekilde değerlendirmek yanlış. Savaş ve halkın üzerindeki etkisi gözler önüne serilmiş. Halkın bir kısmı çok astronomik şekilde zenginleşirken geri kalan kısım ekmek bile bulamayacak hale düşmüş. Ve bu yönetimi elinde tutma ya da ele geçirme arzusu ile ilgili.Bakınız şu cümleler en iyi özeti oldu bu durumun.
Minik spoi var belirteyim.
"Çocukluğumdan beri o kadar açtım ki,daha fazla bekleyemedim. Bir kez olsun karnım doysun istedim.Bunun uğrunda çaresizce Nobunaga'nın saçma isteklerine bile göğüs gerdim. Çok çalıştım ve başardım. Ancak, bilirsin ne kadar yersem yiyeyim yetmiyordu. Midem hep boştu. O kadar açtım ki, daha fazla dayanamadım. Bu yüzden en sonunda yönetmeyi yemeye çalıştım."
Özetle tavsiye edebileceğim güzel bir film. Ama Japon filmi ile ya da ütopik dövüş sahneleri ile arası olmayanlar için pek önerebileceğim bir film değil belirtmeden geçemeyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder