MORGUE SOKAĞI CİNAYETİ- EDGAR ALLAN POE

Kitabın Künyesi

Kitabı Adı:Morgue Sokağı Cinayeti

Orijinal Adı: The Murders in the Rue Morgue

Yazarı:Edgar Allan Poe 

Çevirmeni:Mehmet Fuat

Yayınevi:Notos Kitap

Sayfa:141

Edgar Allan Poe çok sevilen bir yazar olmasına rağmen (üstelik en sevdiğim tarzda yazmasına rağmen) pek haşır neşir değildim. Yıllar önce korku hikayeleri seçmelerinden oluşan bir kitapta okuduğum Muhbir Yürek öyküsü, yakın zamanda okuduğum kısacık bir hikayesi ve The Following dizisi yazardan aklımda kalanlardan.

Bu hikaye kitabını alırken yazarı seveceğimden emindim ve yanılmadım da. Yazar karanlık havasıyla, cinayet mizansenleriyle, adeta gözünüzde canlandıran betimlemeleriyle, katillerin iç tahlilleriyle muazzam derecede başarılı övgüsünü hak ediyor.

Kitapta 5 tane bağımsız hikaye var.

1.Morgue Sokağı Cinayeti

“Gerçek her zaman bir kuyunun dibinde değildir.”

Bu hikayede yazar çözümleme üzerine fikirlerini bize aktarmış ardından da bizi Auguste Dupin karakteri ile tanıştırmış. Hikayenin anlatıcı Dupin’in ev arkadaşı Dupin çözümleme yapmakta oldukça başarılı. Paris’te bir anne kızın vahşice katledilmesi ve olayın pek çok imkansız noktası olması Dupin’in ilgisini çeker ve olaya el atar.

Hikayeyi okurken çıkarım yapma erbabı Sherlock Holmes ve ev arkadaşı Watson sık sık aklımdan geçti ve benzerlikler o kadar fazlaydı ki gözden kaçacak gibi değildi. Meğersen Sir Arthur Conan Doyle Poe’dan esinlenmiş.

Hikayeyi genel anlamda güzel buldum özellikle katil kim? Sorusunun cevabı bir hayli ilginç.

2.Kuyu ve Sarkaç

Kitaptaki en sevdiğim hikaye engizisyon mahkemesi tarafından cezalandırılan bir adamın karanlık bir mahzende başına neler geleceğini anlamak için çırpınmasını anlatıyor.

Bu hikayeyi kesinlikle ilham verici olarak nitelendirebilirim. Suçlunun ölüme karşı yaşadıkları cezalandırıcıların dahi fikrileri yazarı takdir etmemi sağladı.

3.Maelström’e Düşüş

İki adamın eşi benzeri görülmemiş bir deniz fırtınasına tanık olmaları ardından adamlardan birinin 3 yıl önce burgacıyla meşhur bu fırtınada yaşadıklarını anlatmasını konu alıyor.

Bu hikayede en sevdiğim taraf kesinlikle denizin, fırtınanın başarılı betimlenişi.

4.Geveze Yürek

“Hepsi boşunaydı; çünkü ölüm,ona yaklaşmak için önünde kara gölgesiyle ağır ağır ilerlemiş, kurbanın üstüne çökmüştü.”

Yıllar önce okuyup pek beğenmedim ama şimdi okuduğumda oldukça güzel bulduğum pek çok yerde Gammaz Yürek olarak geçen hikaye.

Konusu şöyle bir katilin bir cinayetin ardından yaşadığı içsel hesaplaşma.

Yazar bu hesaplaşmayı vicdanı bambaşka bir şekilde aktarmış.

5.Amontillado Fıçısı

Uğradığı hakaretler sonucu birini öldürmeye karar veren bir adam ve bu işi yaparken oluşturduğu mizansen.