Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Bir Sır Saklı İçimde
Orijinal Adı: All the Truth That's in Me
Orijinal Adı: All the Truth That's in Me
Yazarı: Julie Berry
Çevirmeni: Dilek Şendil
Yayınevi: Dex Kitap
Sayfa: 260
Judith Finch dört yıl önce arkadaşı Lottie ile kayıplara karışıyor. İki yıl sonra Roswell Üssü'ndeki evine döndüğünde ne yazık ki konuşamadığı fark ediliyor. Üstelik Judith sadece dilini kaybetmek kalmamış olduğunu fark ediyor, çok sevdiği babasının vefat haberini aldığı gibi annesinin kendisine olan sevgisinin yerinde yerler estiğini fark ediyor.
Kaçırıldıktan 2 yıl sonra geri dönen ve konuşamayan kızını kasaba halkından saklamaya çalışan annesi başarılı olamıyor. Judith'in dilsiz olarak geri döndüğü duyulunca halk tarafından lanetli olarak görülmeye başlıyor. Dışlanmaların başlamasının yanı sıra Judith aşık olduğunu kişiyle ilgili bütün hayallerinin yıkıldığını fark ediyor.
Judith sevdiği adama mektup yazar gibi anlatıyor kitabı biraz farklı bir anlatımı var bir de geçmiş ve şimdiki zaman harmanlanmış. Bir kaçırılmadan öncesi, bir şimdi, bir de kaçırıldığı iki yıl var kitapta. Her şey parça parça ve kısa kısa anlatılmış.
İşte bu yüzden daha kitabın başında Judith'in aşk acısından bitap düştüğünü öğreniyoruz. Sevdiği adam, Lucas Whiting, başka bir kızla evlenmeye karar veriyor. Judith'in kalbi paramparça oluyor bir taraftan annesinin sıkıştırması bir taraftan aşk acısı derken siz düşünün kızın halini. Bir de bu dertlerini kimseyle paylaşamadığını da ekleyin.
İşte tam bu sırada Roswell Üssü'nün kaderi değişiyor ve Judith büyük bir fedakarlık yapmak zorunda kalıyor. Bu fedakarlık zincirleme olaylara yol açıyor ve ucu tabi ki de Judith'e geliyor.
Bakalım Judith'in sonu ne olacak?
Bir Sır Saklı İçimde yeni çıktığı zamanlarda çok popülerdi, okuyan herkes çok beğeniyordu. Ben de okumaya başlamadan evvel bayağı bir heveslenme hatasını düştüm. Siz sakın düşmeyin bu hataya. Bir de benim gibi ağır okumayın bu kitabı.
İlk olarak kitabın parça parça anlatılması beni biraz rahatsız etti, zaman geçişleri ise yordu. Bunların ana sebebi kitabı ağır okumak ama hızlı okusak da biraz pürüzler olur diye düşünüyorum. İkincisi anlatım tarzı, Judith'i dinlerken birden Lucas'ı kastederek "Sen" demesi... O an durup "Hııı ben mi?" diyesim geldi inanın.
Kitaptaki gizemlerin çözülmesi birazcık yavandı bazıları zaten belliydi, belli olmayanlar ise biraz şaşırtalım hevesiyle yazılmıştı.
Peki neleri beğendim? İşte beğenenlere hak verdiğim yer burası. Kurgu gerçekten özellikle biz kadınlara dokunacak cinsten. Kaçırıldığı halde, başından bir sürü şey geçtiği halde "lanetli" olarak görülen, kendi annesi tarafından ezilen bir ana karakter var.
Yanında durup, elini tutup, yaralarını sarmaya çalışacağınız ve onu savunmak isteyeceğiniz biri var bu kitapta. Aşkından cayır cayır yanan, her şeye rağmen fedakar biri var bu kitapta. İsmiyle çağrılmayan Judith Finch yüreğinizde az çok iz bırakacak bir karakter.
Bir de yazar karakter oluşturmada çok başarılı kiminden nefret ediyorsunuz kimine çok bayılıyorsunuz bu kısmı gerçekten sevdim, karakterler bir şeyler hissettirmeyi başarıyordu ayrıca bazı karakterler toplumun bir kesimini yansıtıyordu bence.
Son söz fazla beklentiye girmezseniz ve bir iki şeye çok takmazsanız kesinlikle yüreğinize dokunacak bir kitap.
Judith Finch dört yıl önce arkadaşı Lottie ile kayıplara karışıyor. İki yıl sonra Roswell Üssü'ndeki evine döndüğünde ne yazık ki konuşamadığı fark ediliyor. Üstelik Judith sadece dilini kaybetmek kalmamış olduğunu fark ediyor, çok sevdiği babasının vefat haberini aldığı gibi annesinin kendisine olan sevgisinin yerinde yerler estiğini fark ediyor.
Kaçırıldıktan 2 yıl sonra geri dönen ve konuşamayan kızını kasaba halkından saklamaya çalışan annesi başarılı olamıyor. Judith'in dilsiz olarak geri döndüğü duyulunca halk tarafından lanetli olarak görülmeye başlıyor. Dışlanmaların başlamasının yanı sıra Judith aşık olduğunu kişiyle ilgili bütün hayallerinin yıkıldığını fark ediyor.
Judith sevdiği adama mektup yazar gibi anlatıyor kitabı biraz farklı bir anlatımı var bir de geçmiş ve şimdiki zaman harmanlanmış. Bir kaçırılmadan öncesi, bir şimdi, bir de kaçırıldığı iki yıl var kitapta. Her şey parça parça ve kısa kısa anlatılmış.
İşte bu yüzden daha kitabın başında Judith'in aşk acısından bitap düştüğünü öğreniyoruz. Sevdiği adam, Lucas Whiting, başka bir kızla evlenmeye karar veriyor. Judith'in kalbi paramparça oluyor bir taraftan annesinin sıkıştırması bir taraftan aşk acısı derken siz düşünün kızın halini. Bir de bu dertlerini kimseyle paylaşamadığını da ekleyin.
İşte tam bu sırada Roswell Üssü'nün kaderi değişiyor ve Judith büyük bir fedakarlık yapmak zorunda kalıyor. Bu fedakarlık zincirleme olaylara yol açıyor ve ucu tabi ki de Judith'e geliyor.
Bakalım Judith'in sonu ne olacak?
Bir Sır Saklı İçimde yeni çıktığı zamanlarda çok popülerdi, okuyan herkes çok beğeniyordu. Ben de okumaya başlamadan evvel bayağı bir heveslenme hatasını düştüm. Siz sakın düşmeyin bu hataya. Bir de benim gibi ağır okumayın bu kitabı.
İlk olarak kitabın parça parça anlatılması beni biraz rahatsız etti, zaman geçişleri ise yordu. Bunların ana sebebi kitabı ağır okumak ama hızlı okusak da biraz pürüzler olur diye düşünüyorum. İkincisi anlatım tarzı, Judith'i dinlerken birden Lucas'ı kastederek "Sen" demesi... O an durup "Hııı ben mi?" diyesim geldi inanın.
Kitaptaki gizemlerin çözülmesi birazcık yavandı bazıları zaten belliydi, belli olmayanlar ise biraz şaşırtalım hevesiyle yazılmıştı.
Peki neleri beğendim? İşte beğenenlere hak verdiğim yer burası. Kurgu gerçekten özellikle biz kadınlara dokunacak cinsten. Kaçırıldığı halde, başından bir sürü şey geçtiği halde "lanetli" olarak görülen, kendi annesi tarafından ezilen bir ana karakter var.
Yanında durup, elini tutup, yaralarını sarmaya çalışacağınız ve onu savunmak isteyeceğiniz biri var bu kitapta. Aşkından cayır cayır yanan, her şeye rağmen fedakar biri var bu kitapta. İsmiyle çağrılmayan Judith Finch yüreğinizde az çok iz bırakacak bir karakter.
Bir de yazar karakter oluşturmada çok başarılı kiminden nefret ediyorsunuz kimine çok bayılıyorsunuz bu kısmı gerçekten sevdim, karakterler bir şeyler hissettirmeyi başarıyordu ayrıca bazı karakterler toplumun bir kesimini yansıtıyordu bence.
Son söz fazla beklentiye girmezseniz ve bir iki şeye çok takmazsanız kesinlikle yüreğinize dokunacak bir kitap.
Mektupsal anlatımlar duygu dolu oluyor ve okumayı çok seviyorum konusu ilede sürükleyici bu kitabı okuyacağı. Güzel tanıtım için teşekkür ederiz
YanıtlaSilRica ederim, umarım seversiniz :)
SilBlogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için teşekkürler, blogunuza uğruyorum hemen :)
Silparça parça anlatım benim de kitaplarda sevmedigim bir öellik, bunun dışında merak ettim kitabı
YanıtlaSilOkursanız yorumunuzu bekliyorum :)
SilBu kitabı hiç duymamıştım. Sayende öğrenmiş oldum. Teşekkürler :-)
YanıtlaSilDediğim gibi çıktığı dönem popülerdi sonraları çok adı geçmedi muhtemelen yeniyken görmeyince sonra hiç görmedin :)
SilBu arada tanıtım da çok güzel olmuş teşekkürler
YanıtlaSilRica ederim :)
SilBir kaç yıl önce okumuştum ve benim favorilerime giren bir kitap olmuştu. Hikayenin parça parça anlatılması bir nebze yorucu kabul ediyorum. Ama şiirsel anlatımını çok beğenmiştim.
YanıtlaSil"Ayrıca ayağı kesilen bir erkek çocuğunun dili olmayan bir kızdan daha sağlam olduğunu ekonominin hangi kuralı söylüyordu?"
Dediğim gibi hem beklentim tavandı hem de çok ağır okudum kitabı yoksa daha çok beğenebilirdim :)
Sil