Kitabın Künyesi
Kitabın adı: Sobe Siya Orkide
Yazarı: Yaprak Öz
Yayınevi: Yitik Ülke Yayınları
Sayfa: 165
Jülide evlilik hayalleri kurarken nişanlısı Hakan'ın pat diye ortadan kaybolmasıyla kalakalmış bir genç kızdır. Bu terk ediliş Jülide'yi adım adım depresyona sürükler ta ki bir yıl aradan sonra eşyalı bir ev tutup anılarla dolu evinden ayrılana kadar.
Jülide için yeni bir ev yeni bir başlangıç olur, Işıl Apartmanı daha ilk anlardan ona iyi gelmeye başlar. Uykusu azar azar düzene girer. Hostes arkadaşı Hülya sayesinde dışarı çıkıp sosyalleşmeye başlar.
Işıl Apartmanı gündüzleri ilk iki kattaki gelinlikçi sayesinde biraz kalabalık olsa da geceleri apartmanda çatı katındaki Jülide hariç ev sahibi olan ve Jülide'den daha beter bir aşk hayatı olan Paloma'dan başka kimse yoktur. Jülide bu yaşını başını almış ev sahibi aşırı sever zira kadın gençliğinde sirkte çalışmış yıllarca da bir çok ülkeyi gezip anılar biriktirmiştir. Jülide için Paloma ile sohbet etmek çok keyiflidir sizin anlayacağınız. Gelinlikçinin sahipleri Özlenen ve Nilüfer Hanım, yan apartmandaki Tüge ve eşi Serkan Jülide'nin yeni dostları arasında yerlerini kapmışlardır.
Sayfalar ilerledikçe Işıl Apartmanında küçük gariplikler yaşanmaya başlar. Kayıp manken, gizemli komşu, adeta gerçek olan kabuslar...
Bakalım Jülide yağmurdan kaçarken doluya mı tutuldu?
Yaprak Öz'ün daha önce Şeytan Disko'sunu okumuştum. O kitapta bazı şeylere sinir olsam da yazarın kalemine kurgusuna bayılmıştım ve yazarın romanlarını okumaya devam kararı almıştım. Sanırım yerli yazarlarda son yıllarda bu kararı aldığım tek yazar Yaprak Öz.
Sobe Siyah Orkide'de de Jülide'ye ve bir kaç karaktere az biraz sinir oldum ama itiraf edeyim sinir olduğum şeyler ne yazık ki çoğu insanın ısrarla yapmaya devam ettiği şeyler. Yazarın saplantıyı, çöküşü, insanın yeyip bitiren öfkeyi çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Kitapta çok ağır bir gizem yok, ince ince işlenmiş aralara serpiştirilmiş bir gizem var. Küçük şaşırtmacalar olsa da final hiç beklemediğiniz yerden vuruyor en sonda da güzelce şaşırtıyor. Yazarın kalemi akıcı son zamanlarda çok yavaş okusam da Sobe Siyah Orkide kendini hızlıca okutmayı başardı. Ayrıca yazarın Halide Edip Adıvar'ın kitaplarına ve Olağan Şüpheliler'e minicik de olsa yer vermesi çok hoştu. Ah bir de günlükten okuduğumuz ana hikayeye 22 yıl büyümüş Jülide'nin boşluk doldurmacaları eşlik ediyor bunun dışında yetişkin Jülide başta ve sonda konuşuyor bizle. İşte o konuşmada Jülide'nin gerçekten büyüdüğünü, olgunlaştığını hissedebiliyorsunuz anlattıklarından değil de kaleminden anlıyorsunuz bunu. Bu detayda hoşuma gitti.
Son söz Yaprak Öz okumaya devam.
Jülide evlilik hayalleri kurarken nişanlısı Hakan'ın pat diye ortadan kaybolmasıyla kalakalmış bir genç kızdır. Bu terk ediliş Jülide'yi adım adım depresyona sürükler ta ki bir yıl aradan sonra eşyalı bir ev tutup anılarla dolu evinden ayrılana kadar.
Jülide için yeni bir ev yeni bir başlangıç olur, Işıl Apartmanı daha ilk anlardan ona iyi gelmeye başlar. Uykusu azar azar düzene girer. Hostes arkadaşı Hülya sayesinde dışarı çıkıp sosyalleşmeye başlar.
Işıl Apartmanı gündüzleri ilk iki kattaki gelinlikçi sayesinde biraz kalabalık olsa da geceleri apartmanda çatı katındaki Jülide hariç ev sahibi olan ve Jülide'den daha beter bir aşk hayatı olan Paloma'dan başka kimse yoktur. Jülide bu yaşını başını almış ev sahibi aşırı sever zira kadın gençliğinde sirkte çalışmış yıllarca da bir çok ülkeyi gezip anılar biriktirmiştir. Jülide için Paloma ile sohbet etmek çok keyiflidir sizin anlayacağınız. Gelinlikçinin sahipleri Özlenen ve Nilüfer Hanım, yan apartmandaki Tüge ve eşi Serkan Jülide'nin yeni dostları arasında yerlerini kapmışlardır.
Sayfalar ilerledikçe Işıl Apartmanında küçük gariplikler yaşanmaya başlar. Kayıp manken, gizemli komşu, adeta gerçek olan kabuslar...
Bakalım Jülide yağmurdan kaçarken doluya mı tutuldu?
Yaprak Öz'ün daha önce Şeytan Disko'sunu okumuştum. O kitapta bazı şeylere sinir olsam da yazarın kalemine kurgusuna bayılmıştım ve yazarın romanlarını okumaya devam kararı almıştım. Sanırım yerli yazarlarda son yıllarda bu kararı aldığım tek yazar Yaprak Öz.
Sobe Siyah Orkide'de de Jülide'ye ve bir kaç karaktere az biraz sinir oldum ama itiraf edeyim sinir olduğum şeyler ne yazık ki çoğu insanın ısrarla yapmaya devam ettiği şeyler. Yazarın saplantıyı, çöküşü, insanın yeyip bitiren öfkeyi çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Kitapta çok ağır bir gizem yok, ince ince işlenmiş aralara serpiştirilmiş bir gizem var. Küçük şaşırtmacalar olsa da final hiç beklemediğiniz yerden vuruyor en sonda da güzelce şaşırtıyor. Yazarın kalemi akıcı son zamanlarda çok yavaş okusam da Sobe Siyah Orkide kendini hızlıca okutmayı başardı. Ayrıca yazarın Halide Edip Adıvar'ın kitaplarına ve Olağan Şüpheliler'e minicik de olsa yer vermesi çok hoştu. Ah bir de günlükten okuduğumuz ana hikayeye 22 yıl büyümüş Jülide'nin boşluk doldurmacaları eşlik ediyor bunun dışında yetişkin Jülide başta ve sonda konuşuyor bizle. İşte o konuşmada Jülide'nin gerçekten büyüdüğünü, olgunlaştığını hissedebiliyorsunuz anlattıklarından değil de kaleminden anlıyorsunuz bunu. Bu detayda hoşuma gitti.
Son söz Yaprak Öz okumaya devam.
hiç okumadım ve ilk kez rastladığım bi yazar. gürgen öz ile bağlantısı var mı acaba
YanıtlaSilBilmiyorum bir ara ikisi de Yitik Ülke'den kitap çıkarıyordu, tek bildiğim bu :)
SilÇok ilgimi çekti ben de okumak isterim
YanıtlaSilUmarım seversiniz :)
SilNot edeyim.
YanıtlaSilYazarın farklı bir tarzı var şans verin bence :)
SilAdını çok fazla duyduğum bir yazar 😊
YanıtlaSilEvet ben de okumaya başlamadan önce çok duyuyordum, özellikle Berlinli Apartmanı kitabını :)
SilBu yazarı özellikle Okuma Günlüğüm blogunun sahibi Eren'den çok duydum. O zamandan beri merak ediyorum. Kitap kulübümüze katılma ihtimali doğunca yazarı okumak için heyecanlandım. Senin yorumun da ekstra oldu. Yaprak Öz'le tanışma zamanım gelmiş :-)
YanıtlaSilNe mutlu sana umarım sen de bizler gibi seversin yazarı. Yorumlarını bekliyorum :)
Sil