REAR WINDOW - ARKA PENCERE(1954)

Herkese merhaba, zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde umuyorum ki herkes gerekli özeni gösterip evinde kalmaya çalışıyordur. İnşallah bu zorlu süreci kolayca atlatırız diyor ve bizler gibi evinde kalan bir karakterin anlatıldığı Arka Pencere filminin yorumuna geçiyorum.

L.B. ‘Jeff’ Jefferies (James Stewart) oldukça yetenekli bir fotoğrafçıdır ve işine ölesiye bağlıdır ki... Bu sözümü abartma falan algılamayın sakın Jeff dramatik bir an yakalamak uğruna bacağının kırılmasını neden olmuştur ve 7 haftalığını bir odaya hapsolmuştur. 

Alçısının çıkarılmasına 1 hafta kalan Jeff vakit geçirmek için hoş olmayan bir yöntem bulmuştur.

Jeff gününü karşı apartmandaki daireleri gözetleyerek geçirmektedir. Onu kontrole gelen hemşire Stella (Thelma Ritter) bu işte bela kokusu var dese de Jeff bildiğini okumaya devam eder. 

Karşı apartmandaki komşuları izleyince, perde kapatmayı tercih etmeyen insanların oldukça rengarenk olduklarını fark ederiz. 

Hiç kimseyle ilişki kuramayan  Bayan Yalnız Kalp, balkonda yatmayı seven ve köpekleri olan bir çift, yeni evli başka bir çift, yalnız bir müzisyen, etrafı yakışıklı erkeklerle dolu Bayan Vücut ve sürekli tartışma çıkaran hasta bir kadın  ile kocası. 

-Sefaletten bahsedince zavallı Bayan Yalnız Kalp dün gece tek başına uyabilmek için yine sarhoş oldu.

-Zavallıcık. Belki de günün birinde mutluluğu bulacak.

-Evet, bir adam da kaybedecek.

Jeff bu komşuları seyrederken kendi ilişkisini geleceği hakkında da olumsuz bir karar verir; asla kendi çevresine uyum sağlayamayacak zengin, sosyetik sevgilisi  Lisa Carol Fremont (Grace Kelly) ile ayrılmak ama Lisa ona o kadar sevgi dolu yaklaşır ki adam kararı söylemeyi es geçer. 

- Keşke yaratıcı biri olabilseydim.

- Öylesin sevgilim.Sen zor durumlar yaratmak konusunda çok yeteneklisin.

Her şey Jeff’in hasta kadın ve ona bakan satıcı kocasının (Raymond Burr) dairesini gözetlerken adamın bir işler çevirdiğini anlamasıyla başlar. 

Bakalım Jeff şüphelerinde haklı mı yoksa haksız mı?

Alfred Hitchcock’in  Rear Window’u zamanına göre oldukça ilginç bir noktadan çıkış yapmış, kurguyu gerçekten beğendim. Hele çekimi oldukça başarılıydı Jeff ile biz de gözetledik karşı komşuları, biz de girdik aşırı sıcağın bunaltıcı havasına.

James Stewart ise mimikleriyle filme tat katmış, hele Stella ile kan sahnesi hakkında konuşurken ki hali süperdi.Ya Grace Kelly’in şahaneliği, filmi güzelleştiren enerjisini bu hatuna bu filmde acayip bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. 

Thelma Ritter ise konuşulmayanı konuşan yerli yerinde sağlam tespitler yapan kadın rolüne hakkıyla bürünmüş. 

Filmin en renkli tarafı olan gözetlenen apartmandaki kişilerse filmin hızlıca akıvermesini sağlayan unsurların başını çeker. Ayrıca birkaç yerde denk geldiğim yorumlarda Jeff’in bu apartmanda Lisa ile olan ilişkisinin geleceğinin farklı farklı versiyonlarını gördüğünü okudum ve hak verdim Hitchcock gene oldukça ince bir yerde vurmuş bizi. İnsan zihnine oldukça hakim bir yönetmen olur kendisi.

Filmin puan kırıcı taraflarına gelirsek filmin en önemli mevzusunun hepimizin tahmin ettiği gibi çıkması ve o apartmandaki hiç kimsenin perdeleri çekmemesi göze batan yerlerdendi.

Son söz IMDb’den 8.6 alan bende ise 8 alan bu filmin zamanının kat be kat ilerisinde olan bir yapım.