Kitap Künyesi
Adı: Harika Çocuk
Orijinal Adı: Vidunderbarn
Yazarı: Roy Jacobsen
Çevirmen: Deniz Canefe
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa: 247
Dokuz yaşındaki Finn ve annesi Gerd'in hayatı küçücük evlerindeki duvar kağıdını yenilemeleriyle başlayan çetrefilli bir değişim sürecine girer. Bir ayakkabıcıda çalışan Gerd evde başka bir tadilat yaptırarak bir kiracı almaya karar verir. Gazeteye verdikleri ilan onlara bir kiracıdan önce Finn'in üvey kız kardeşi Linda'dan haber getirir. Linda, Finn'in annesinden boşandıktan sonra başka bir kadınla evlenen ve ardından vefat eden babasının kızıdır. Kendi annesi Linda'ya bakamadığı için kızını Finn ve annesine bırakır. Öncesinde Kristian adlı kiracıları odasına yerleşmiştir bile.
"Kalbinizi yakalayıp siz ölene kadar sımsıkı tutan, mezarda yatmış çürürken bile bırakmayan bir tutunmaydı bu."
Bir anda hayatlarının ortasına yerleşen bu iki insan anne ve oğlun arasından bağları da yeniden şekillendirecektir. Annesiyle arasına mesafeler girdiğini hisseden Finn bir yandan da özel bir çocuk izlenimi veren Linda'ya abilik yapmaya başlar.
"Son altı ayda aşamalı olarak ya da küçük adımlarla gelen bütün bu yeni şeyler, bizi kesin bir vedalaşmaya götüren görünmez bir elin, ustaca yönlendirmelerle annemle aramı giderek açtığını kafama çakıyordu sanki."
1960'ların Norveç'inde sıradan sayılabilecek yaşamları olan anne oğlun, adım adım değişen hayatlarının hikayesini Finn'in gözünden okuyarak bu hikayeye eşlik ediyoruz.
"Burası gibi bir adadan ayrılmak ölüme yazgılı bir evden dışarı bir piyano taşımak gibi. Geri dönülmez bir şey. Çocukluğun ve bütün umutların sonu. "
Blogları Canlandırma Projemiz 4. ayını devirdi. Bu ayki temamız çocuk-aile-dostluk üzerine hazırlanan eserlerdi. Ben de adında Çocuk kelimesi geçen ve Norveç Edebiyatı'nın önemli isimlerinden Roy Jacobsen'in yazdığı Harika Çocuk'u okudum. Sevdiğim tarafları çok olsa da sevmediğim tarafları da vardı tabi.
"Her şeyin tam zamanında ortaya çıktığı, izlemekten başka yapacak bir şeyin olmadığı bir filmdeki gibiydi."
Genel olarak yazarın kalemini sevdim, ne çok sade ne çok süslü bir dil kullanmıştı. Ben ağır ağır okusam da kitabın akıcı olduğunu söyleyebilirim. Belki yakın zamanda değil ama ileride yazarın diğer kitaplarını da okuyabilirim.
"...Ama mektuplar çok özel anlam taşır; orada yalnızca sözle anlatılmayacak kadar önemli şeyler yazar; mektuplar derleyip toplamak içindir; kanıt olurlar, yasa yerine geçerler, sonsuza dek kalırlar."
Gelelim kurguya burada beni rahatsız eden iki şey var. İlki okuduğumuz kitabın 9 yaşındaki bir çocuğun düşünceleri olamayacak kadar ağır detaylara sahip olması. Evet Finn gerçekten çok zeki bir çocuk, ortalamanın çok üstünde ama bazen bazı yetişkinlerin bile düşünemeyeceği şeyler düşünüyor. Diğer kısım ise bazı yerlerin aşırı üstü kapalı olması. Belki bir kaç önemli yeri kitabın sonunda anlıyoruz ama olaylara Finn'in gözünden baktığımız için onun anlamlandırmağı şeyleri bizim anlamamız bir hayli zor oluyor.
"Tatilde olmak böyle bir şey. Başka bir yerde, Traver Sokağı'nda güçlü iki dağ gibi duran, içlerinde anneler, oğullar, ihanet ve dostluk barındıran evlerden başka bir yerde yaşıyor olsaydın, başka insanlarla çevrili olsaydın başka biri olabileceğini görür gibi olmak."
Bunlar dışında aslında sıradan bir hikayesi olan kitabın, yazarın kalemini başarılı kullanmasıyla kalıbının ötesinde bir hikayeye dönüştüğünü söyleyebilirim. Çünkü özellikle kendimi Finn'in yerine koyarak düşünmeye başladığım ve onun için üzüldüğüm bu hikayede sıra sıra herkesin yerine düşünüp, bütün aile adına üzülmeye geçiş yaptım. Önce Finn için üzüldüm çünkü annesinin kendine katlamadığını düşünüyordu. Anneye kızdım çünkü Linda'yı zafer kazanmak için ya da el alem ne der diye kabul edip, oğlunu ikinci plana atmıştı. Sonra Linda için üzüldüm babası vefat etmiş, annesi bağımlı olmuş ve kendini bir anda hiç tanımadığımı insanların yanında bulmuştu. Sonra annenin bazı durumları ortaya çıktı, bir kaç cümleydi ama çok şey anlatıyordu. Özellikle Linda'nın ilaçları konusunda ve muhtemelen oğluna şiddet uygulayan kiracı konusunda yanlış davransa da onun için de üzüldüm. En önemlisi yazarın özel eğitim alan Linda karşısında Finn'in yaşadıklarını anlatmasından gerçekçilikti. Bazı şeylerin pek değişmediğini görmek gerçekten çok üzücü.
Son söz Harika Çocuk herkesin seveceği bir kitap olmayabilir ama özellikle arka arkaya okunan gerilim ya da romantik kitapların arasında sizlere nefes aldıracak bir kitap olabilir.
Yazının son kısmı kalbimi kırdı. 😔 Gerçekten üzücü bir hikayesi varmış. Özellikle okumak için aramam ama karşıma çıkarsa okurum muhtemelen. Kalemine sağlık. 😊
YanıtlaSilEvet karşına çıkarsa okumalısın bence de, yazarın diğer kitapları da güzelmiş diyorlar :)
SilBen de yeni taşınan kiracının altından ne çıkacak diye bekliyordum :/ Hiçbir karakter romana boş yere dahil edilmez sonuçta...
YanıtlaSilOkumak için satın alacağım bir kitap değil belki ama kütüphanede bulursam okumayı düşünürüm muhtemelen :) Eline sağlık ^^
Haklısın hiçbir karakter boşuna dahil edilmez hikayeye, kiracı Finn ve annesinin hayatını kolaylaştırdığından daha fazla zorlaştırıyor diyeyim. Denk gelirsen okumalısın :)
SilNorveç edebiyatına çok uzağım. Daha doğrusu İskandinav edebiyatına. Okusam ilgimi çekecek kitaplar bulurum belki ama onlara sıra gelmiyor :-)
YanıtlaSilİskandinav Edebiyatı ara ara olsa bile okunmalı ama ben de pek okuyamıyorum. Kesinlikle ilgimizi çekecek kitaplar buluruz :)
Silkuzey edebiyatına aşığım yaa. jacobsen de bir tane okudum ama bu değil, çok sevmiştim, okurum bunu da :)
YanıtlaSilYazarın kitapları genellikle çok beğeniliyor. Ben de ileride ara ara okumak istiyorum yazarı :)
Silİnsana farklı yaşamlara empati kurmasında kapı açan bir kitap sanırım. Okumam gereken çok fazla kitap var ama sanırım buna da listemde yer açabilirim.
YanıtlaSilDediğim gibi bazı kitapların arasında okunursa soluk almanızı sağlar :)
SilEmeğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Yazını okurken ben bu kitabı severim dedim kendi kendime hemen listeme ekledim çok teşekkürler :)
YanıtlaSilUmarım okuduğunda çok seversin :)
SilEvet bazı şeyler değişmiyor Gül. Okunacaklar listesinde dursun yine de bu kitap. Emeğine yüreğine sağlık 😊🤚
YanıtlaSilRica ederim, umarım seveceğiniz bir eser olur :)
SilDaha önce duymadığım bir kitap. Yorumunuz için teşekkür ediyorum. Bu aralar kitap okuyamadığım için listemdeki kitaplar bir türlü azalmıyor ama ileride bir gün fırsat vermek isterim. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilBen de aynı dertte mustaribim çok ağır okuduğum için elimdeki kitaplar bir türlü azalmıyor, bir gün denk gelip okursanız umarım beğenirsiniz :)
SilÜzücü bir hikayeye sahip.Çok güzel yorumlamışsınız emeğinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkür ederim, hüzünlü bir hikaye gerçekten.
SilKonu çocuk olunca harika önerilere rastlıyorum bunu da heybeme attım güzel bir inceleme olmuş ellerine sağlık:)
YanıtlaSilEvet bu ayki temamız harika öneriler getirdi bize :)
SilÇok güzel bir şekilde inceleme yapmışsınız, kitaba dair düşüncelerinizi net bir şekilde anladım. :)
YanıtlaSilÖzellikle gidip alacak kadar merak etmedim açıkçası ama denk gelirsem eğer şans verebilirim ben de. Emeğinize sağlık :)
Dediğiniz gibi denk gelirseniz muhakkak şans verin :)
SilKonusu benim ilgimi çekti bakacağım emeğine sağlık :)
YanıtlaSilRica ederim, umarım hoşuna giden bir kitap olur :)
SilBu kitabı ilk defa gördüm desem. :) Ben biraz daha eğlenceli, fantastik kitaplar tercih ettiğim için pek benlik değil gibi. :/ Emeğine sağlık^^
YanıtlaSilŞöyle diyeyim arka arkaya belki türler okunurken arada farklılık olsun diye rahatlıkla okunabilecek eser :)
SilBu aralar çok az kitap okuyabiliyorum bu yüzden muhtemelen okuyamayacağım konusu ilginçmiş ama okuması zorlu gibi emeğine sağlık :)
YanıtlaSilOkuması zor bir eser değil bence :)
SilÖzellikle İskandinav hikayelerinde en önemli iş çevirmene düşüyor. Çok güzel bir hikayeyi çöpe de çevirebilir, baş tacı da edebilirler. Senin yorumun da beni bu ikilemde bıraktı şimdi. Yazarın kalemi mi çeviri mi 9 yaşındaki çocuktan uzaklaştırdı seni?
YanıtlaSilEllerine sağlık tanıtım için
Hayır kesinlikle çeviri ile ilgili değil, direkt çocuğun yaşının çok üzerinde düşündüğü yerlerden bahsediyorum. Çeviri kesinlikle başarılıydı :)
SilYazarin kalemini merak ettim, daha once okumamistim. Kapagi hikayeye oranla cok urkutucu duruyor haha emeginize saglik😊
YanıtlaSilKapağı o kadar ürkütücü değil, belki benim çekim şeklinden kaynaklandı :(
Sil