Kitap Künyesi
Adı:Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Yazarı:Tarık Tufan
Yayınevi:Profil Yayıncılık
Sayfa:118
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak Tarık Tufan'ın okuduğum ilk romanı, bir arkadaşın tavsiyesiyle hatta kitabı bana göndermesiyle ve Güz Şenliği'nde (taa bir yıl önceki şenlikten bahsediyorum) bir kategoriye uymasıyla okuma listemin başına yükseldi. Ama yoğun olmamdan kaynaklı normalde bir günde bitebilecek bir kitap iken benim elimde 1 hafta kadar süründü. Bu sebepten çok sıcağı sıcağına bir yorum olamayacak benimkisi.
"Başkasının ölümüne tanıklık etmenin zorluğu,gerçekte kendi ölümüne dair mutlak bir delille karşılaşmanın zorluğundan başka nedir?"
Kitap kısacık bölümlerden oluşuyor, her bölüm yazarın kendi düşüncelerini okuyoruz ayrıca.
"İnsan hayatının bir yerlerinde ölüyor aslında. Ruhuyla yaşamak arasına uzun bir mesafe giriyor."
Peki yazar ne anlatıyor? Açıkçası pek çok konuya değinmiş ve bazılarında aşırı derecede etkileyici olabilmiş.
"Eğer kalbinizde birikmiş cümleler,aklınızı işgal etmiş fikirler kağıda dökülmezse, bir başkasına aktarılmazsa içten içe sizi çürütmeye başlar."
Cümleleriyle pek çok duygu betimleyebilmiş bazen de hiç bakılmayan bir açıdan bakmış, eleştirmiş bazı şeyleri, kimi zamansa çok bilindik karakterleri katmış öyküsüne.
"Teknoloji kola takıldığı anda çalışan saatleri icat etse de, sahici hayat hala kurmalı saatlerde akıyor."
Son söz pek okumadığım,tarzım olmayan ama beğenerek, üzerine düşünerek okuduğum bir kitaptı.
"Bazen hayat ağırlaşıyor. Bir kelebeğe, kanatlarının ve süslerinin ağır gelmesi kadar hatta!"
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak Tarık Tufan'ın okuduğum ilk romanı, bir arkadaşın tavsiyesiyle hatta kitabı bana göndermesiyle ve Güz Şenliği'nde (taa bir yıl önceki şenlikten bahsediyorum) bir kategoriye uymasıyla okuma listemin başına yükseldi. Ama yoğun olmamdan kaynaklı normalde bir günde bitebilecek bir kitap iken benim elimde 1 hafta kadar süründü. Bu sebepten çok sıcağı sıcağına bir yorum olamayacak benimkisi.
"Başkasının ölümüne tanıklık etmenin zorluğu,gerçekte kendi ölümüne dair mutlak bir delille karşılaşmanın zorluğundan başka nedir?"
Kitap kısacık bölümlerden oluşuyor, her bölüm yazarın kendi düşüncelerini okuyoruz ayrıca.
"İnsan hayatının bir yerlerinde ölüyor aslında. Ruhuyla yaşamak arasına uzun bir mesafe giriyor."
Peki yazar ne anlatıyor? Açıkçası pek çok konuya değinmiş ve bazılarında aşırı derecede etkileyici olabilmiş.
"Eğer kalbinizde birikmiş cümleler,aklınızı işgal etmiş fikirler kağıda dökülmezse, bir başkasına aktarılmazsa içten içe sizi çürütmeye başlar."
Cümleleriyle pek çok duygu betimleyebilmiş bazen de hiç bakılmayan bir açıdan bakmış, eleştirmiş bazı şeyleri, kimi zamansa çok bilindik karakterleri katmış öyküsüne.
"Teknoloji kola takıldığı anda çalışan saatleri icat etse de, sahici hayat hala kurmalı saatlerde akıyor."
Son söz pek okumadığım,tarzım olmayan ama beğenerek, üzerine düşünerek okuduğum bir kitaptı.
"Bazen hayat ağırlaşıyor. Bir kelebeğe, kanatlarının ve süslerinin ağır gelmesi kadar hatta!"
Sözler çok etkileyiciymiş.Gerçekten kelimeler içinizde kalırsa sizi çürütüyor çok doğru :)
YanıtlaSilBu arada bloğumada beklerim.Sevgiler :)
Uğruyorum hemen :)
YanıtlaSil