Pinuccia'nın Kitapları blogunun ev sahipliğini yaptığı yazar aylarında Nisan ayı yazarı Jules Verne seçildi. Ben de bu sayede çocukken okuduğum ama uzun zamandır okuyamadığım yazarı tekrar okuma fırsatı elde ettim.Nisan ayında kim ne okumuş/okuyacakmış? onun için buraya.
Kitap Künyesi
Adı:Wilhelm Storitz'in Sırrı
Yazarı:Jules Verne
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa:280
Görsel İlknokta sitesinden alıntıdır
Kitabımız Henry Vidal'in ağzından anlatılıyor. Kitap Henry'in ressam kardeşi Marc Vidal'in nişanlısı ile tanışıp,düğünlerine katılmak için Fransa'dan Macaristan'a yolculuk etmesiyle başlıyor. Ve yaşanan talihsizliği anlatıyor.
Henry ağırlıklı olarak deniz yolunu kullanarak yolcuğunu bitirir. Tabi yazar gezilen görülen yerleri en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Budapeşte'nin güzelliğini, Tuna Nehri'nin büyüleyiciliğini öyle bir anlatmış ki yazar insan görmek istiyor. Tabi dönem düşünüldüğünde mekanda Macaristan olunca Osmanlı Devleti'ne birkaç tane olumsuz atıflarda bulunulmuş.
Henry ,Ragz'a varıyor. Kardeşinin nişanlısı ve ailesi ile tanışıyor. Myra Roderich ve ailesi Macaristan'ın tanınan ailelerinden. Myra'nın babası çok tanınmış bir doktor. Abisi ise yüzbaşıdır. Yüzbaşı Haralan ve Marc Henry'i karşılıyorlar. Hatta yüzbaşı ona şehri gezerken rehberlik ediyor. Ve sürekli adı geçen ve tehdit unsuru olarak algıladığımız Wilhelm Storitz bu mutluluğu yavaş yavaş bozmaya başlıyor. Wilhelm büyücü olarak nitelendirilen çok ünlü Alman bir bilim adamının oğlu. Myra ile evlenmek istemiş,reddedilmiş ve kin gütmeye başlamış. Nikahı engellemek için ufak tehditlerle başlar. Tüm insan yetersiz kılacağı güçleri ile düğünü engelleyeceği iddia eder.
Ve gerçekten de doğaüstü gibi görünen olaylar gerçekleşmeye başlar.
Bakalım bu olayların sırrı çözülebilecek mi ?Aşklarına hayran kalacağınız çiftimizin sonu ne olacak?
Kitap akıcı,gizemli merak uyandıran bir romandı. Özellikle gezi yazıları ile gizemin bu kadar güzel harmanlanması ayrı bir güzellikti.
Alıntılara geçersek ;
"Marc Vidal doğadan daha doğal çiziyor"
"Fiziksel özellikleri de bir ressam için ve tuvalden hiç silinmeyeceği gibi kalbinden de hiç silinmeyecek!"
Kitabımız Henry Vidal'in ağzından anlatılıyor. Kitap Henry'in ressam kardeşi Marc Vidal'in nişanlısı ile tanışıp,düğünlerine katılmak için Fransa'dan Macaristan'a yolculuk etmesiyle başlıyor. Ve yaşanan talihsizliği anlatıyor.
Henry ağırlıklı olarak deniz yolunu kullanarak yolcuğunu bitirir. Tabi yazar gezilen görülen yerleri en ince ayrıntısına kadar anlatmış. Budapeşte'nin güzelliğini, Tuna Nehri'nin büyüleyiciliğini öyle bir anlatmış ki yazar insan görmek istiyor. Tabi dönem düşünüldüğünde mekanda Macaristan olunca Osmanlı Devleti'ne birkaç tane olumsuz atıflarda bulunulmuş.
Henry ,Ragz'a varıyor. Kardeşinin nişanlısı ve ailesi ile tanışıyor. Myra Roderich ve ailesi Macaristan'ın tanınan ailelerinden. Myra'nın babası çok tanınmış bir doktor. Abisi ise yüzbaşıdır. Yüzbaşı Haralan ve Marc Henry'i karşılıyorlar. Hatta yüzbaşı ona şehri gezerken rehberlik ediyor. Ve sürekli adı geçen ve tehdit unsuru olarak algıladığımız Wilhelm Storitz bu mutluluğu yavaş yavaş bozmaya başlıyor. Wilhelm büyücü olarak nitelendirilen çok ünlü Alman bir bilim adamının oğlu. Myra ile evlenmek istemiş,reddedilmiş ve kin gütmeye başlamış. Nikahı engellemek için ufak tehditlerle başlar. Tüm insan yetersiz kılacağı güçleri ile düğünü engelleyeceği iddia eder.
Ve gerçekten de doğaüstü gibi görünen olaylar gerçekleşmeye başlar.
Bakalım bu olayların sırrı çözülebilecek mi ?Aşklarına hayran kalacağınız çiftimizin sonu ne olacak?
Kitap akıcı,gizemli merak uyandıran bir romandı. Özellikle gezi yazıları ile gizemin bu kadar güzel harmanlanması ayrı bir güzellikti.
Alıntılara geçersek ;
"Marc Vidal doğadan daha doğal çiziyor"
"Fiziksel özellikleri de bir ressam için ve tuvalden hiç silinmeyeceği gibi kalbinden de hiç silinmeyecek!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder