ANXIOUS PEOPLE (2021)-BCP ŞUBAT AYI

 Bir grup insan satılık bir evi gezerken, bir soyguncu nakitsiz bankayı soymaya kalkar. Soyguncu baba-oğul polis olan ikilinin dikkatini çekince (!), çareyi kaçmakta bulur. 

Kaçtığı yer ise satışa çıkarılan evden başka bir yer değildir. Ev gezmesindeki bir grup insanı rehin alan soyguncuyu yakalamak ise Jim (Dan Ekborg) ve  oğlu Jack'e (Alfred Svensson) kalır.

Gerilimli bir gecenin ardından soyguncu 8 tane rehineyi serbest bırakır. 

Hemen  akabinde açık eve yapılan baskında evin boş olduğu ortaya çıkar ve soyguncunun ortadan puf diye kaybolması Jack'ın kafasına takılır. Jack babasının umursamaz tavırlarına rağmen bu davayı çözmeye ve soyguncuyu bulmaya kararlıdır. 

Jack kafasından sağlam bir hesap yapar ve soyguncunun rehinelerden en az biriyle ilişkisi olması gerektiğine karar verir ve rehineleri teker teker sorgulamaya başlar. 

Bankacı Zarah (Anna Granath), fazla yardımsever olan Estelle (Lottie Ejebrant), hamile olan Julia (Carla Sehn), Julia'nın ev bakmayı gönülsüz partneri Ro (Petrina Solange) ve Roger (Leif Andrée) ile eşi Anna-Lena (Marika Lagercrantz) ilk bölümden tanışacağımız rehinelerdir. Jack rehinelerle konuşurken biz de rehinelerin açık ev ve öncesinde yaşadıklarına konuk oluruz. 

Bizlere de ailevi problemlerle boğuşmayı sürdüren Jack'ın bu olayın gizemini nasıl çözeceğini izlemek kalır.

Blogları Canlandırmaya devam ediyoruz. Bu ay kısa film, ince kitap ve mini dizi ayıydı. Ben Netflix üzerinden de izleyebileceğiniz 6 bölümlük İsveç dizisi olan Anxious People dizisini seçtim. 6 bölüm olmasının yanında bölümler de 25-35 dakika arası olunca bir solukta izlenebilecek kısalıkta bir yapım oldu. 

Öncelikle dizinin  Fredrik Backman'ın aynı isimli romanından uyarlandığını belirterek başlayayım, kitabın Goodreads puanı 4.21 ve dilimize çevrilmemiş. Yazarın sadece Hayata Röveşata Çeken Adam kitabı ülkemizde yayınlanmış ve onun da baskısı tükenmiş. Ben Hayata Röveşata Çeken Adam filmini izlemiştim ve sevmiştim eminim kitabı daha güzeldir. İnşallah yazarın kitapları ülkemizde çevrilir hem puanları yüksek hem de uyarlamalara bakarsak oldukça samimi bir dille yazılmış eserler olduğunu düşünüyorum. 

Gelelim diziye itiraf ediyorum dizinin başını ve ortasını pek sevemedim. Kimi zaman oyuncular kimi zamanda kurgu biraz yapmacık geldi. Absürtlük dozajı bence kıvamında değildi. En önemlisi de ilk bölümden soyguncuyu tahmin ettiğimi sanıp, dizinin sürprizinin tadını kaçırdığını düşünmem. Anladığınız üzere yanlış tahminde bulunmuşum.

Bir noktadan sonra dizide her şey bir yapbozun parçası gibi yerli yerine oturmaya başladı tıpkı rehinelerin hayatlarının yerli yerine oturması gibi. Soygunla başladı, rehinelerin sorgularıyla devam etti ama özenle işlenmiş bir dantelin zarifliğiyle son buldu. Finalindeki sıcaklık, samimiyet ruh halime kesinlikle iyi geldi ve verdiği nadide mesaj yüreğime dokundu. 

Son söz kesinlikle daha kaliteli olabilecek bir uyarlama Anxious People, ama bu haliyle bile 6 bölüm izleyebilen seyircilerin bir kısmının beğenisi kazanabilecek yapımlardan biri.