28 Şubat 2016 Pazar

KIŞ GÜNLÜĞÜ-PAUL AUSTER


Kitabın Künyesi
Kitabı Adı:Kış Günlüğü
Orijinal Adı:Winter Journal
 Yazarı:Paul Auster
Çevirmeni:Seçkin Selvi
Yayınevi:Can Yayınları
Sayfa:195

Paul Auster’in yaşamının kesitlerini değişik bir anlatım biçimiyle bize sunduğu anı türündeki eseri Kış Günlüğü.
64 yaşındaki yazarın çocukluğunun ilk hatırladığı anından başlayıp şu yaşına kadarki sürede yaşadığı kayda değer ne varsa gayet samimi bir dille okurlarını paylaşması oldukça güzel olmuş.

İlk başlarda yara izleriyle ilgili bir kısım var,yazar hayatının yüzünde ve vücudunda izler bırakan kısımlarını anlatıyor bir bir. Hangimizin yara izleri kimliğinin bir parçası olmadı ki?
Sonrasında kitapta oldukça geniş bir yer tutan yazarın yaşadığı evler var ki bu adresler kitabın kapağının oluşmasında oldukça güzel bir rol oynamış. Yazarın sıkça adres değiştirmesi bence bu kısmın oldukça akılda kalıcı olmasını sağlamış.

“… ama evden çıkıp bir yerlere gitmenin bedeli de işte bu ve sen seyahat etmeyi sürdürdükçe evinin burası ile başka bir yerin orası arasında yer alan o hiçbir yer,yaşadığın yerlerden biri olmaya devam edecek.”

Aşklarını da unutmamış yazar, hayatının aşkı 2. karısı ile tanışana kadar yaşadığı  talihsiz  ilişkileri derlemiş bize, hatasını da açıkça söylemiş onları hep olmalarını istediğim gibi gördüm diye. 
64 yıllık yaşamın en önemli kısmını da es geçmemiş,doğumlar ve ölümler… Çocuklarının doğumuna çok az yer verse de anne ve babasının ölümüne uzunca yer vermiş. Hatta annesinin ölümünde yaşadıkları daha doğrusu yaşayamadığı duyguları ve akabinde olanların sebep olduğu panik atağı dahi anlatmış çekinmeden.
En önemlisi de kendini bekleyen ölümden bazen açıkça bazen de ince ince bahsetmiş olması kimi zaman rahatça karşılayabildiği düşünceyi kimi zamanda asla kabullenemediği düşünceyi derin  derin anlatmış bize. 

“Yataktan kalkıp pencereye giderken soğuk yer döşemesine çıplak ayaklarınla basıyorsun. Altmış dört yaşındasın. Dışarıda hava gri,neredeyse beyaz, görünürde güneş yok. Kendine soruyorsun: Daha kaç sabah kaldı?
Bir kapı kapandı. Bir başka kapı açıldı.
Hayatının kışına girdin."

Kitabın en çok hoşuma giden noktası yazarın anlattığı şeylerin bir kısmına “aa aynen bende böyle düşündüm” diye  tepki vermem. Özellikle yazarın geçmişte yaşadığı ve sonrasında  keşke yapmasaydım ya da yapsaydım diye  kendine eziyet ettiği anıları okurken kendimi gördüm adeta.

“Olması mutlak olan olaylara karşı beklenmeyen olaylar ;bu sabah aynaya bakarken sonunda sona ermesi gibi kaçınılmaz bir olay dışında yaşamın baştan sona rastlantılarla, olasılıklarla dolu olduğunu fark ediyorsun.”

Son söz olarak kitabın en olumsuz noktası bazı olayların arasından geçişin aşırı zayıf olması hele de olanlar kronolojik sırayla anlatılmadığından durumun vahameti büyüyor. Bir de kitapta yer yer sıkılmam. Onun dışında yazarın külliyatını tamamlayan ya da en azından kitapta adı geçen  Kırmızı Defter,Cebi Delik,Yalnızlığın Keşfi kitaplarını okuyanların daha çok seveceğini düşünüyorum kitabı. Misal ben sadece Şans Müziği okuduğumdan bazı şeylere azıcıkta olsa Fransız kalmak beni üzdü. Peki olumlu noktaları kitabın anlatımı kesinlikle çok çekici ki yazarın kaleminin böyle olduğunu düşünüyorum artık, yaşananların bir kısmında  muhakkak kendinizi görecek olmanızı da unutmamak lazım bir de yazarın açık sözlü ve samimi anlatımına acayip bayıldığım gerçeği var.  

“Muhtemelen insanın en büyük başarısı hayatın sonunda sevilebilir olabilmektir; o son acı olsa da olmasa da.”



14 yorum:

  1. Teşekkürler canım ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir kitaba benziyor. Sende çok güzel yazmışsın. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Ellerine sağlık canım.
    Sevgili Gül blogum da konuğumsun BADEM karşılayacak seni:))))

    YanıtlaSil
  4. izlemeye aldım.güzel bir blog olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. O kadar hoş yazmışsın ki okumak istiyorum ilk kitap alışverişimde alacağım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer yazarı ilk kez okuyacaksanız bu kitabı önermem belirteyim.

      Sil
  6. bu kitabı ben de 2 yıl önce çok çok severek okudum yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kaç yerde sıkılsam da ben de sevdim :)

      Sil
  7. Bloglarda ki kitap tavsiyelerini görünce ben bu aralar ne kadar az kitap okumaya başladım, onu farkettim :( Kendimi toparlamalıyım bir sürü bekleyen var. Anlatımını sevdiğim için alınacaklar arasına yazdım :)) Mutlu günler

    Gözde'nin Blog Günlüğü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekleyen kitaplar hiç bitmez, keyifli okumalar şimdiden :)

      Sil