DEATH BECOMES HER- ÖLÜM KADINA YAKIŞIR (1992)

Oldukça ünlü ama yaşlanmaya başladığı için popülaritesini yavaş yavaş kaybeden Madeline Ashton (Meryl Streep)  ile tanışıyoruz. 

Madeline'i bir gösteri sonrası arkadaşı Helen Sharp (Goldie Hawn) ziyaret ediyor ve onu nişanlısı Ernest Menville(Bruce Willis) ile tanıştırıyor. Madeline yetenekli plastik cerrahı şıp diye tanıyor hatta ondan tavsiye almaya çalışıyor, Ernest ise sohbet boyunca Madeline'e hayran hayran bakmakla meşgul. 

Olay uzayınca Helen gerçeği söylüyor, meğer Madeline Helen'in bütün erkek arkadaşlarını elinden almış bu yüzden Helen Ernest'e evlenmeden Madeline testi yapmış. 

Bu test Ernest'in Madeline ile evlenmesi Helen'in ise depresyona girmesiyle sonuçlanıyor. 

Son darbeyi de kaldıramayan Helen kendini salıyor, onlarca kilo alıyor ve evinin çöp evine dönmesini, kiranın ödenmemesini umursamıyor.  7 yıl sonunda akıl hastanesine gönderiliyor. Hayatını Madeline'den nefret ederek geçiren Helen bir gün doktoruyla yaptığı sohbet sonrası bir amaç ediniyor. Madeline'i yok etmek ve bunun için kolları sıvıyor. 

Bir 7 yıl daha geçtikten sonra kitap yazmış Helen ve evlilikler kendilerini mutsuz etmekten başka işe yaramayan Ernest- Madeline çiftiyle açılışı yapıyoruz.  Bu evlilik çifti o kadar bezdirmiş ki yetenekli cerrah gitmiş yerine ölü makyajcısı gelmiş, Madeline ise hayatını sadece daha genç görünmeye adar olmuş.

Helen yeni bir amaçla çiftin hayatına girerken Madeline ise genç görünmek uğruna oldukça gizemli bir yola adım atıyor, bize de üçlünün sonunu izlemek kalıyor. 

Gelelim yorumuma  biraz kara mizah biraz fantastik biraz absürd  takılan Ölüm Kadına Yakışır pek beğenmediğim bir film oldu. Aslında 24 sene önce çekildiğini düşünürsek bazı açılardan bir hayli orijinal fikirlere sahip olsa da bazı açılardan klişeden öteye gidememiş. 

(Aslında absürd, fantastik, gotik tarzdaki filmlere ilgili olsam da son zamanlarda bu tarzı barındıran ne izlesem bana fazla basit geliyor.) 

Ölüm Kadına Yakışır şahane kadrosuna rağmen ütopik kısımlarından mı yoksa bazı şeylerin fazla bariz olmasından mıdır bilemem ama eksiklik hissettiğim bir film oldu. Buna rağmen gene de arada gülümseten bazen de eğlendirebilen bir film olduğunu eklemek lazım. Özellikle hastane sahnesi ve son sahneler gerçekten komikti. Ayrıca pek çok ünlünün ölümü tezgahladığını ima ettikleri sahnede gerçekten zekiceydi.  

Son söz IMDb'den (abartılı olduğunu düşündüğüm) 6.4 puan alan Ölüm Kadına Yakışır ayakları yere basan bir kurgu arayanların kesinlikle izlememesi gereken ama absürd, ütopik bir film arayanların izleyebileceği bir film.