Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Şahidin Gözleri
Orijinal Adı: Ordeal by Innocence
Yazarı: Agahta Christie
Çevirmeni: Çiğdem Öztekin
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa: 279
Londra'nın zengin ailelerinden Argyle'lerin Güneş Burnu malikanesi 2 yıl önce Rachel Argyle'nin cinayetiyle sarsılmıştı. Cinayet yetmezmiş gibi bir de Rachel'in oğlu Jacho katil olarak suçlanmış akabinde mahkum edilmiştir. 6 ay sonra ise Jacko hapishanede vefat etmiştir.
Londra'nın zengin ailelerinden Argyle'lerin Güneş Burnu malikanesi 2 yıl önce Rachel Argyle'nin cinayetiyle sarsılmıştı. Cinayet yetmezmiş gibi bir de Rachel'in oğlu Jacho katil olarak suçlanmış akabinde mahkum edilmiştir. 6 ay sonra ise Jacko hapishanede vefat etmiştir.
Jacko o zamanlar cinayet zamanında otostop çektiğini ve bir tanığı olduğunu iddia etse de o tanık arayışlara rağmen bir türlü bulunamamıştır. Ta ki o gün Jacko'u arabasına alıp sonrasında kaza geçirip hafıza kaybı yaşayan Arthur Calgary'in eski bir gazete haberini okuyup, her şeyi hatırladığı ana kadar.
Jeofizikçi Calgary her şeyi anlatmak üzere Güneş Burnu'nun yolunu tutar, her şeyi Argyle ailesine anlatır da onlardan aldığı tepki hiç de beklediği gibi olmaz.
Arthur ailenin evin oğlu katil çıkmadığı için sevineceğini zannederken Rachel'in eşi Leo, kızı Hester, evin yardımcısı Kirsten, Leo'nun sekreteri Gwenda resmen dumura uğrarlar onlara göre Jacko en ideal suçludur ve dava kapanmıştır.
Arthur ilk başta bu tepkilere anlam veremez ama ailenin avukatı ile konuşunca yavaş yavaş tepkilerin anlamını kavrar.
İlk olarak Leo ve Rachel'in beş çocuk evlat edindiğini öğrenir, cinayeti Jacko'nun işlemiş olması ise herkes tarafından rahatlıkla benimsenecek bir durumdur çünkü cinayeti büyük ihtimalle evden biri işlemiştir. Aradan 2 yıl geçtiğini ve cinayeti işleyen kişiyi bulmanın bir hayli zor olacağını ve katil ortada olmadığı için ev ahalisinin zan altında kalacağını anlayan Arthur başladığı işi bitirmek adına katili bulmak için kolları sıvar.
Bakalım Arthur ve polis 2 yıl aradan sonra katili bulabilecek mi?
Uzun zamandır bir Agatha okumuyordum ve ilk siparişimde yazarın iki tane kitabını hevesle aldım. Üstelik bu kitabın dizisinin çekildiğini ve yazarın ev sevdiği kitaplarından biri olduğunu öğrenmiştim. Sanıyorum bu durum beklentimi fazla yükseltmeme sebep oldu ve kitaptan beklediğim tadı alamadım.
Kitabı her Agatha eseri gibi hevesle okudum gerçekten her zamanki gibi bir günde 200 sayfa devirebilecek kadar akıcı yazmıştı ama gene de nazarımda bir olmamışlık vardı.
Bunun üzerine düşününce cinayetin 3 farklı kişi tarafından çözülmeye çalışılmasından hoşlanmadığımı fark ettim daha doğrusu bu sürecin tek perspektiften anlatılmasını tercih ederdim. Üstelik ev halkının uyumadan önceki düşünceleri "katil kim?" diye muhasebe yapmaları da eklenince Poirot'un tek başına çözdüğü davaları aradım.
Gene de not düşeyim yazar insan psikolojisi hakkında döktürmüş hele evlatlık çocukların düşüncelerini çok başarılı aktarmış. Ayrıca katilin neden itiraf etmemesi ise çok güzel bağlanmış.
Son söz Şahidin Gözleri yazarın ne yazık ki pek sevemediğim eserlerinden biri ama her okuyucunun da aynı şeyi düşünmeyeceğine emin olduğum eserlerinden biri.
Jeofizikçi Calgary her şeyi anlatmak üzere Güneş Burnu'nun yolunu tutar, her şeyi Argyle ailesine anlatır da onlardan aldığı tepki hiç de beklediği gibi olmaz.
Arthur ailenin evin oğlu katil çıkmadığı için sevineceğini zannederken Rachel'in eşi Leo, kızı Hester, evin yardımcısı Kirsten, Leo'nun sekreteri Gwenda resmen dumura uğrarlar onlara göre Jacko en ideal suçludur ve dava kapanmıştır.
Arthur ilk başta bu tepkilere anlam veremez ama ailenin avukatı ile konuşunca yavaş yavaş tepkilerin anlamını kavrar.
İlk olarak Leo ve Rachel'in beş çocuk evlat edindiğini öğrenir, cinayeti Jacko'nun işlemiş olması ise herkes tarafından rahatlıkla benimsenecek bir durumdur çünkü cinayeti büyük ihtimalle evden biri işlemiştir. Aradan 2 yıl geçtiğini ve cinayeti işleyen kişiyi bulmanın bir hayli zor olacağını ve katil ortada olmadığı için ev ahalisinin zan altında kalacağını anlayan Arthur başladığı işi bitirmek adına katili bulmak için kolları sıvar.
Bakalım Arthur ve polis 2 yıl aradan sonra katili bulabilecek mi?
Uzun zamandır bir Agatha okumuyordum ve ilk siparişimde yazarın iki tane kitabını hevesle aldım. Üstelik bu kitabın dizisinin çekildiğini ve yazarın ev sevdiği kitaplarından biri olduğunu öğrenmiştim. Sanıyorum bu durum beklentimi fazla yükseltmeme sebep oldu ve kitaptan beklediğim tadı alamadım.
Kitabı her Agatha eseri gibi hevesle okudum gerçekten her zamanki gibi bir günde 200 sayfa devirebilecek kadar akıcı yazmıştı ama gene de nazarımda bir olmamışlık vardı.
Bunun üzerine düşününce cinayetin 3 farklı kişi tarafından çözülmeye çalışılmasından hoşlanmadığımı fark ettim daha doğrusu bu sürecin tek perspektiften anlatılmasını tercih ederdim. Üstelik ev halkının uyumadan önceki düşünceleri "katil kim?" diye muhasebe yapmaları da eklenince Poirot'un tek başına çözdüğü davaları aradım.
Gene de not düşeyim yazar insan psikolojisi hakkında döktürmüş hele evlatlık çocukların düşüncelerini çok başarılı aktarmış. Ayrıca katilin neden itiraf etmemesi ise çok güzel bağlanmış.
Son söz Şahidin Gözleri yazarın ne yazık ki pek sevemediğim eserlerinden biri ama her okuyucunun da aynı şeyi düşünmeyeceğine emin olduğum eserlerinden biri.
valla 50 60 tane okudum agatha bunu da okumuşumdur artıkın :)
YanıtlaSilAgatha külliyatı tamam sende :)
SilYazarın sadece 1 2 kitabını okumuştum, onları da hatırlamıyorum şu an. Çok seviliyor kitapları ama bir daha okumadığım için kıyaslama yapamıyorum. Beklentilerimiz her zaman karşılık bulmuyor. :)
YanıtlaSilYazarın bazı kitapları çok şahane, umarım yazarı okumaya devam edersin ve çok sevdiğin kitapları olur okudukların içinde :)
SilYazardan sadece On Küçük Zenci kitabını okudum. O kitabı sevmiştim ama devamı gelmedi. Bir sonraki alışverişimde birkaç kitabını alırım belki.
YanıtlaSilUmarım seveceğin kitapları alırsın, önerim Çarpık Evdeki Cesetler :)
Sil