Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Senden Sonra
Orijinal Adı: After You
Yazarı: Emily Hope
Çevirmeni: Ayşe Dedeman
Yayınevi: Novella Yayınları
Sayfa: 255
Kitap üç kulvarda ilerlemektedir.
İlki Debbie karakterinin kim olduğunu bilmediğimiz Simon'a yazdığı mektuplardan ibaret. Kitabın aralarına serpiştirilen bu mektuplarda Debbie Simon'u bıraktığı için yaşadığı pişmanlıktan bahsetmektedir. Debbie yazdıklarıyla bir hayli umutsuz, pişman ve yaşadığı talihsizlikleri bu terkedişe bağlayan bir kadın profili çizmektedir.
Ardından 2015 yılına yani günümüze geçiyoruz. Debbie babasından kalan kitabevini işletip Alzheimer olan annesine bakarak günlerini geçirmektedir. Bu yolda annesine bakan Nancy ve kitabevinde çalışan Garcia dışında kimsesi yoktur. Debbie kendisini dış dünyaya tamamen kapatmış ve insanlardan uzakta bir yaşam sürmektedir.
Debbie'i neyi bu kadar umutsuzluğa düşürüp, yalnızlığa itelediğini merak eden bizler için 2007 yılına dönüş başlar. Debbie çok yakın arkadaşı Emma'nın düğünü için anneannesinin kasabasına gider. İşte bu gezi ve akabinde yaşanan bazı olaylar Debbie'in günümüzdeki ruh haline bürünmesinin sebepleri oluşturmaktadır.
Bakalım Debbie arkadaşlarının yardımıyla geçmişte yaşadıklarının izlerini arka plana itip geleceğe odaklanabilecek mi?
Gelelim yorumuma Senden Sonra konu itibariyle pek çoğumuzun yüreğine dokunmaya yakın bir eser. Evet yakın diyorum çünkü bazı eksiklikleri yüzünden ortalamanın azıcık altında kalmış ve bu durum kitabın performansını bir hayli azaltmış.
Öncelikle sevdiğim taraflardan bahsedeyim, ilki kitap kesinlikle çok akıcı şu an çok ağır okuduğum bir dönemde olmama rağmen iki günde bitirdim eğer ortalama bir okuyucuysanız bir günde dahi bitebilir. Yukarıda dediğim gibi kurgu insanı etkileyecek cinsten bunun yanında bazı şeyleri az çok tahmin etsek de bazılarını aşırı merak etmemizin de artı hanesine yazalım. Senden Sonra bu anlamda kafa dağıtmalık durgun dönemlerde okunacak bir kitap. Ayrıca dış ve iç kapak tasarımını çok beğendiğimi itiraf edeyim.
Bunlara rağmen kurgu güzel olsa da yer yer klişeleşmesi ve dediğim gibi derinleştirilmemesi (Brian'ın karakter değişimi ya da Debbie'in annesi Beth'in durumu daha detaylandırılabilirdi mesela.) eksi olarak not alınacak yerlerden. Kitap ne kadar akıcıysa dil de o kadar basitti. Ayrıca çeviri de göze çarpan hatalar olduğu gibi devrik cümleler de keyifleri kaçırmanıza neden olmuştu.
Son söz önerip önermeme konusunda kararsız kaldığım eserlerden biri o yüzden kararı yukarıdaki yoruma siz vereceksiniz :)
Kitap üç kulvarda ilerlemektedir.
İlki Debbie karakterinin kim olduğunu bilmediğimiz Simon'a yazdığı mektuplardan ibaret. Kitabın aralarına serpiştirilen bu mektuplarda Debbie Simon'u bıraktığı için yaşadığı pişmanlıktan bahsetmektedir. Debbie yazdıklarıyla bir hayli umutsuz, pişman ve yaşadığı talihsizlikleri bu terkedişe bağlayan bir kadın profili çizmektedir.
Ardından 2015 yılına yani günümüze geçiyoruz. Debbie babasından kalan kitabevini işletip Alzheimer olan annesine bakarak günlerini geçirmektedir. Bu yolda annesine bakan Nancy ve kitabevinde çalışan Garcia dışında kimsesi yoktur. Debbie kendisini dış dünyaya tamamen kapatmış ve insanlardan uzakta bir yaşam sürmektedir.
Debbie'i neyi bu kadar umutsuzluğa düşürüp, yalnızlığa itelediğini merak eden bizler için 2007 yılına dönüş başlar. Debbie çok yakın arkadaşı Emma'nın düğünü için anneannesinin kasabasına gider. İşte bu gezi ve akabinde yaşanan bazı olaylar Debbie'in günümüzdeki ruh haline bürünmesinin sebepleri oluşturmaktadır.
Bakalım Debbie arkadaşlarının yardımıyla geçmişte yaşadıklarının izlerini arka plana itip geleceğe odaklanabilecek mi?
Gelelim yorumuma Senden Sonra konu itibariyle pek çoğumuzun yüreğine dokunmaya yakın bir eser. Evet yakın diyorum çünkü bazı eksiklikleri yüzünden ortalamanın azıcık altında kalmış ve bu durum kitabın performansını bir hayli azaltmış.
Öncelikle sevdiğim taraflardan bahsedeyim, ilki kitap kesinlikle çok akıcı şu an çok ağır okuduğum bir dönemde olmama rağmen iki günde bitirdim eğer ortalama bir okuyucuysanız bir günde dahi bitebilir. Yukarıda dediğim gibi kurgu insanı etkileyecek cinsten bunun yanında bazı şeyleri az çok tahmin etsek de bazılarını aşırı merak etmemizin de artı hanesine yazalım. Senden Sonra bu anlamda kafa dağıtmalık durgun dönemlerde okunacak bir kitap. Ayrıca dış ve iç kapak tasarımını çok beğendiğimi itiraf edeyim.
Bunlara rağmen kurgu güzel olsa da yer yer klişeleşmesi ve dediğim gibi derinleştirilmemesi (Brian'ın karakter değişimi ya da Debbie'in annesi Beth'in durumu daha detaylandırılabilirdi mesela.) eksi olarak not alınacak yerlerden. Kitap ne kadar akıcıysa dil de o kadar basitti. Ayrıca çeviri de göze çarpan hatalar olduğu gibi devrik cümleler de keyifleri kaçırmanıza neden olmuştu.
Son söz önerip önermeme konusunda kararsız kaldığım eserlerden biri o yüzden kararı yukarıdaki yoruma siz vereceksiniz :)
Çıtır çerez yaz kitabı olarak okunabilir sanırım :)
YanıtlaSilEvet çerez bir kitap, okuyamama dönemleri için ideal :)
Silçıtır çerez bence de :D
YanıtlaSilAynen :)
SilEvet öyle yapabilirsiniz :)
YanıtlaSilbir oturuşta okunmalı
YanıtlaSilEvet tek oturuşta bitebilir :)
Sil