The Umbrella Academy yeni sezonun ilk bölümünü izledim ve sizlerle kısacık yorumumu paylaşacağım.
Malum geçen sezon 7 kardeş kıyametle burun buruna gelmişti ama Beş(Aidan Gallagher) sağ olsun onları ışınlama çözümünü bulmuştu da sezon orada sona ermişti, bu sezon kaldığımız yerden devam ediyoruz
Beş, kardeşlerini Dallas'ta aynı yere ışınlıyor ama aynı zamanı tutturamıyor bir türlü.
11 Şubat 1960 tarihine yollanan Klaus ve Ben ile başlayan ışınlanma seremonisi 25 Kasım 1963 tarihine atlayıveren Beş ile son buluyor. Son bulan tek şey bu değil, dünyanın kendisi de. Evet 7 kardeş her ne yaptılarsa kıyameti peşleri sıra getirmeyi başarıyorlar. Dünyanın sonundan Beş'i kurtaran ise Hazel oluyor. Hazel onu kıyametten on gün öncesine getiriyor ve orada 3 kişilik bir ekibin saldırısına uğrayıp ölüyor Beş'i cevapsız sorularla bırakarak. Beş kardeşlerinin peşine düşedursun biz de kardeşlerin akıbetine bakalım.
Vanya (Ellen Page) kendisine arabayla çarpan ailenin yanında hafızasını unutmuş bir şekilde huzurlu bir yaşam sürüyor.
Luther (Tom Hopper) patronu için korumalık yapan ve dövüş müsabakalarına katılan mutsuz bir birey haline geliyor.
Diego (David Castañeda), John F. Kennedy suikastı ile kafayı bozuyor hatta bu takıntısı onu akıl hastanesine sürüklüyor.
Allison (Emmy Raver-Lampman) mutlu bir evlilik yapıyor ve Kennedy ziyareti öncesi eşiyle hakları için oturma eylemi yapmayı planlıyor.
Klaus (Robert Sheehan) ise Ben (Justin H. Min) ile kavga ederek tekrar Dallas'a dönmeye çalışıyor.
Bakalım 7 kardeş tarihte nasıl bir değişikliğe sebep olup, yeni bir kıyametin kapılarını çalmalarına neden olacak?
Bölüm hakkındaki düşüncelerine geçmeden biraz çekinerek de olsa dizinin ilk sezonunun bir kısmını unuttuğumu belirteceğim. Bu yüzden bazı karakterlerin gelişimini detaylandırmam çok zor hatta bir an bazı karakterlere bakarken "bunun gücü neydi acep?" moduna geçtiğimi de inkar etmeyeceğim. Bölüm ilerledikçe olayların bir kısmını kafamda toparlasam da dizilere verilen uzun araların can sıkıcı olduğunu tekrar idrak ettim.
Sene 1963 mekan Dallas... Elbette hepimiz olayın Kennedy suikastına bağlanacağını anladık. Zaten Beş'in bulduğu gazetede JFK'nın Rusya'ya savaş ilan ettiği yazıyordu. Bir şekilde kardeşler JFK'yı kurtarmışlar ama bu da nükleer savaşa neden olmuş.
Söz konusu zamanda yolculuksa ve tür dizi ise hele de bölümler ya da sezonlar bağımsızsa John F. Kennedy'i kurtarmaya çalışma temalı bir senaryo yazmak farz olur. İlk aklıma gelen Kennedy'in Dallas'a gitmemesi için uyarıldığı Timeless bölümü, sonrasında uğruna King'in yazdığı 22.11.63 (ki dizisi de var) kitabı geliyor. Fringe dizisindeki paralel evrende de Kennedy hala yaşıyordu hatta siyaset hayatına devam ediyordu. Evet Amerikalı senaristler bu konu hakkında yazmayı seviyorlar ama bazen ısrarla Kennedy'i kurtarmalarının dünyayı daha kötü bir yer yapacağını vurgulamaya çalışıyorlar ki bu cidden değişik bir takıntı.
Suikastı engellemelerini ve kıyametle yüz yüze gelmelerini umuyorum ki kalan 9 bölüme yaymazlar zira şu an dizideki en ilginç şey ortalığı ateşe veren üçlü grup ki itiraf ediyorum bu Hazel'i öldüren ekip gariplikleriyle diziye çok uymuşlar. Tabi biraz daha iyi bir oyunculuk sergileseler daha sağlam bir hava katarlardı diziye.
Gelelim kardeşlere bu bölüm Beş bir nebze daha öndeydi ve dizideki en sevdiğim karakterlerden biri olduğu için gerçekten sevindim bu duruma umuyorum kalan bölümlerde diziyi sırtlama görevinin büyük kısmını Beş'e bırakırlar zaten Klaus ve Dieogo hariç kardeşlerin hayatları diziye göre çok sıkıcı. Luther'ın bir yılda depresyona geçiş yapıp Beş'in dünyayı kurtaralım teklifini geri çevirmesi, Vanya'nın anlamsız mutluluğu, Allison'un aşk hayatında turnayı gözünden vurması izlerken içe daral getiren cinsten. Ellen Page'i oyuncu olarak sevsem de bu dizideki 7 kardeşin içindeki yapboza uymayan tek parça diyebileceğim şekilde rolüne yakışmamış hatta birinci sezondan sonra bir yazı yazıp bunu belirtecektim ama üşengeçlik bu yazıda belirtmeme neden oldu.
Çok uzattım özetle The Umbrella Academy'nin 1. sezonunu izlediyseniz ve sonrasını merak ettiyseniz, Kennedy suikastını bir de Diego ile durdurmak isterseniz, bazı kardeşlerin sıkıcı hayatını aldanmadan dizinin 2. sezonuna devam edebilirsiniz.
Güncelleme: Yazımı ilk bölümü izler izlemez hazırladım ama görsel ekleme üşengeçliği yüzünden yayınlayamadım. Tabi dizinin finalini izledim, yeni bir yazı yazmamak için burada belirteyim kısaca düşüncelerimi. Dizinin akıcılığı benim nazarımda bir kaç seviye atlamıştı. Beş'e bayıldım, kardeşlerin babalarıyla tanışmaları güzel oturtulmuştu.
Ayrıca babalarının ne olduğunu bu sezon gene merak ettik. Sezon finali bir şekilde toparlanmış olsa da son sahne bir çok soru işaretleri bıraktı kafamızda ve bu noktadan sonra yazılacak yeni zaman çizelgesi üçüncü sezonu ya muhteşem ya da berbat yapacak. Umarım ilki olur. Israrla izleyen diyemesem de izleyecek olanlar 3. sezon başlamadan önce izlemeye başlasalar çok iyi olur her ne hikmetse unutulmaya çok müsait bir dizi.
Görseller dizinin IMDb sayfasından alıntır.
Tam benim tarzım bir diziymiş :) İlk sezondan izlemem gerek :)
YanıtlaSilEn iyisi üçüncü sezonu bekleyin topluca izlersiniz :)
SilBu diziyi hep merak ediyordum ama bir türlü izleme şansım olmadı,1.sezondan izlemeye başlayayım çünkü konu çok ilginç görünüyor :)
YanıtlaSilKonu aslında çok ilginç değil ama arada hoş detaylar var :)
SilBöyle bir dizinin varlığından haberimin olmaması. :D
YanıtlaSilNetflix bol reklam yapamamış o zaman :)
SilMerak ettiğim dizilerden biri ama henüz izleme fırsatım olmadı :)
YanıtlaSilDirekt üçüncü sezonla başlayın izlemeye o zaman :)
SilEşim izliyor, ben de gelip geçerken parça parça görüyorum:) Anladığım kadarıyla renkli bir dizi. Farklı. Müzikler çok iyi.
YanıtlaSilBen üçüncü sezonu bekliyorum ortaya şahane bir şey çıkma potansiyeli var :)
Silhala seyredemedim ikinci sezonu ..
YanıtlaSilÜçle birleştirip izleyebilirsin vaktin darsa :)
Silizlicem bunuuuu :)
YanıtlaSilDeep izlememene şaşırdım açıkçası :)
Silben daaaa :)
Sil