YÜREK BURGUSU-HENRY JAMES (BCP EKİM AYI)

Kitap Künyesi

Adı: Yürek Burgusu 
Orijinal Adı: The Turn of The Screw

Yazarı: Henry James
Çevirmen: Necla Aytür

Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlar

Sayfa: 165

Çiçeği burnunda  bir mürebbiye anne ve babası vefat etmiş iki kardeşe öğretmenlik yapmak için Bly Malikânesinde işe başladığında ürpertici olayların göbeğine adım attığından habersizdir. 

Çok iyi anlaşacağı aşikar olan malikanenin kahyası Bayan Grose ile tanışınca ve kardeşlerden küçük olanı Flora'nın dünya tatlısı bir kız olduğunu görünce içindeki küçük çekincelerden yok olur mürebbiyemiz kısa bir süre de iç huzura erişir. Ta ki yatılı okulda okuyan büyük kardeş Miles'in okuldan atıldığını bildiren mektubu okuyana kadar. Mürebbiyenin içi içini yer zira kendini işe kişiyle -çocukların amcası- yaptığı anlaşma gereği onu asla rahatsız etmeyecektir ve çocukla tanışıp onun da çok tatlı olduğunu görünce hiçbir konuda hiçbir şey yapmamaya karar verir. 

Günlerin böyle huzurlu geçmeyeceği aşikardır, ana karakterimiz evde yabancı birinin varlığını gördüğünde ve durum tekrarladığında evin eski çalışanlarının hayaletlerinin kardeşlere musallat olduğunu düşünür ve kardeşleri  korumak için elinden geleni yapmaya karar verir. 

Bizlere de Bly Malikanesinin gizemini okumak kalır. 

Blogları Canlandırmaya Cadılar Bayramı'nı da düşünerek seçtiğimiz Gotik-Zombi teması ile devam ediyoruz. Aslında bu ay zombi dizisi ya da filmi izleyecektim ama ne yazık ki denk gelmedi. Ben de başka okuma gruplarında seçilen sıkça seçilen  ama bir türlü okuyamadığım kült unvanını almış Yürek Burgusu'nu okumaya karar verdim. Yıllar önce yazardan Ormandaki Yaratık kitabını okumuş ve ne yazık ki sevmemiştim, bu kitabı okurken de çekincelerim vardı  doğal olarak. Ne yazık ki tahmin ettiğim gibi Yürek Burgusu da beklentimi karşılayan bir eser olamadı. Kısa bir kitap olsa da zamana yayarak okumak zorunda kalmam da kitap ile bağımı zayıflatsa dahi en önemli sorun sadece mürebbiyenin gözünden okuduğumuz bu hayalet hikayesinde sıkça mürebbiyenin kendi kendine kurmalarına, iç bayıcı düşüncelerine maruz kalmamız. Bunlar yetmezmiş gibi üstü kapalı konuşmalar, küçük şeylerden yeni bir dünya savaşı çıkaracak anlamlar çıkarmalar okuma keyfimi kaçıran detaylardan oldu. Ayrıca bir hayalet hikayesi de olsa korkutmaktan çok okuyanı yer yer geren bir eserdi. Sonunun ise az buçuk belirsiz olması tuz biber oldu diyebilirim, özellikle yıllar sonra bile insanları ikiye bölen düşüncelere sevk eden kurgunun -yazarın bile insanların bu kadar ikiye bölüneceğini düşünerek yazdığını sanmıyorum bu kitabı da neyse- başarısız olduğunu söyleyemem ama ben genelde netliği severim o yüzden benim için eksik bir kısımdı. 

Son söz Yürek Burgusu belki pek çok okura hitap eden, kült sayılan bir eser ama yazarla yıldızlarımı barıştıran bir eser olamadı.