GECE KÜTÜPHANESİ ŞUBAT AYI OKUMALARI
Kitap Künyesi
Adı:Kendine Ait Bir Oda
Yazarı: Virginia Woolf
Yayınevi: İletişimYayınları
Sayfa:127
Gece Kütüphanesi blogunun düzenlediği Şubat Ayı Virginia Woolf okumaları vasıtasıyla ben de yazarı ilk kez okuma fırsatı elde ettim.Başta etkinliği düzenleyen blog sahibi olmak üzere etkinliğe katılan blogları bir çoğu yazarın birden fazla kitabını okurken ben ne yazık ki bir tanesi ile sınırlı kaldım. Ama ilerleyen zamanlarda teker teker bütün eserlerini okumak istiyorum yazarın.
Yazar kadınlara kendine ait bir oda ve yılda 500 pound verin diyerek tespitlerini açıklamaya başlıyor. İlk değindiği konulardan biri bayanlar için yapılacak üniversite için düşük miktarda meblağ bile toplanamamış olmasının sebebi için çok güzel bir açıklama yapıyor.(Burayı çok beğendim için anlatmak istedim daha kitabın başları spoi oranı çok düşük) Erkekler genelde bayan üniversitesi için bağış yapmıyorlarsa kadınlar ise hep ev hanımı olup para kazanamadıkları için bu bağışı yapamazlar. Eğer kadınlar geçmişte çalışıp para kazanmaya odaklansalardı dünyaya kaç tane çocuk gelecekti ki? Muhtemelen bu üniversiteyi kurmak için uğraşan bayanların çoğu dünyaya gelmemiş olacaktı diyor.Ve Shakespeare'in aynı kendisi gibi yetenekli bir kız kardeşi olsaydı sonu ne olurdu diye kurduğu hayal de yerine oturuyor. Neden kadınlar bu kadar az eser vermişler ve neden pek çoğu dişe dokunur cinste değil? Yazar bu incecik kitabında o kadar çok şeyi değiniyor ki anlatılmaz okunur cinsten. Pek çok alıntılama kullanıyor ayrıca kült olmuş eserlerden de örnekler veriyor.
Açıkçası yazarın zekasına hayran kalmamak elde değil. O benzetmeler,çıkarımlar beni hayret düşürdü. Kitabı okurken gerçekten her sayfada yazara hayran kaldım.
Gelelim beğendim birkaç alıntılamaya.
"Yazık çimenlerin üstüne yatırılınca düşüncem ne denli önemsiz ne denli basit görünüyor.Usta bir balıkçının semirip günün birinde pişirilip yenmeye değer olabilmesi için suya geri bıraktığı türden bir balık"
"Ben buraya elimde bir defter ve bir kalemle sabahı okuyarak geçirip sonunda gerçeği defterime kaydedeceğim varsayımıyla gelmiştim. Ama bütün bunlarla başa çıkabilmek için bir fil sürüsü ya da örümcek yığını olamam gerekirdi,diye düşündüm,umutsuzca en uzun yaşayan ve en çok gözü olan hayvanlara gönderme yaparak.Yalnızca dış kabukları yarabilmem için bile çelikten pençelerim pirinçten gagam olması gerekirdi."
"Gerçeği aramaktan artık vazgeçip lav gibi kızgın,bulaşık suyu gibi rengi kaçmış bir görüşler seline kendini kaptırmak belki daha iyi olurdu"
Son olarak bu yazarla tanışmama vesile olan Gece Kütüphanesine çok teşekkürler. Etkinlik halen devam etmekte onun için de buraya.
Bize katıldığınız için teşekkürler. Woolf'a devam etme düşüncesinde olmanıza sevindim. Her zaman bekleriz. :)
YanıtlaSilrica ederim :) takipinizdeyim zaten :)
Sil