BEYAZ KEDİ-HOLLY BLACK (LANET İŞLEYİCİLER-1) /DEX ŞÖLENİ

Kitap Künyesi

Adı:Beyaz Kedi
Orijinal Adı:The White Cat 

Yazarı:Holly Black
Çevirmen:Yiğit Değer Bengi

Yayınevi: Dex Kitap

Sayfa:290

Beyaz Kedi Dex Şöleni kapsamında okuduğum bir kitap. Dex şölenine katılmak isterseniz ya da katılan blogların incelemesini okuma isterseniz sizi Kitap Kitap Dostları'yla Blog Turları sayfasına alayım.

Gelelim incelemeye;kitabın konusuna geçmeden kısaca Lanet İşleyiciği'nden bahsedeyim.

Lanet İşleyiciliği kalıtsal bir yetenek. Kişi tek bir parmağıyla birinin diz kapaklarını kırabiliyor,onu öldürebiliyor ve hatta onu bir nesneye dönüştürebiliyor.Bunun dışında duygularınla,hafızanla da oynayabiliyor.

Hepsi tek bir dokunuşa bakıyor. Ve her yetenek sahibi yukarıdaki bahsedilenlerden birini gerçekleştirebiliyor. 

Tabi ki bu durumdan bütün insanlık haberdar olunca herkesin eldivenlerle gezmesi farz oluyor. Çıplak elleriyle birinin size dokunması... Düşünmeyin böyle şeyler en iyisi. Halk bu konuda bilinçli olunca Lanet İşleyiciler çareyi saklanmak ve yasa dışı işler yapmakta buluyor. Zaten devletin korkusundan kendilerini mafyanın kucağında bulmaları zor olmuyor.

Üstelik lanet işleyicilerinin bir de geri tepme sorunu var. Misal eğer birinin bacaklarını kırarsan sen de hasta yatarsan. Bir nevi etme bulma dünyası.

"Her lanet, işleyicisine de bir miktar işler."

Bu dünyanın içinde bütün ailesi Lanet İşleyici olan ama kendisi sıradan olan Cassel Sharpe'nin hayatına konuk oluyor. Cassel sıradan olduğu için ailesi tarafından dışlandığını hissediyor. Aslında aileye de hak vermek lazım ki Cassel'in annesi insanların duygularına işleyip onları dolandıran ve şuan hapiste olan bir işleyici,Cassel'in abisi Philip ise diz kapağı kıran sınıftan büyük bir mafya ailesi olan Zacharov'a çalışıyor. Cassel'in büyükbabası ise en kötüsü,ölüm işleyici artık onunda mafya  için çalıştığını anlamışsınızdır.Cassel bir de şans işleyici abisi Barron var  hukuk okuyor.Yani anlayacağınız bu kadar kirli işe bulaşmış bir aile hem 17 yaşında hem de sıradan kardeşleriyle "bugün şunun kemiklerini kırdım,yarın bunu öldüreceğim" muhabbetlerine gireşemiyorlar.

"Annem hep eğer birini dolandırıyorsan ortada büyük bir çıkar olmalı derdi.İşler garipleşse bile birden kolayca arkalarını dönüp gidemeyecekleri kadar büyük bir çıkarları olmalı.Her şeyleriyle oynamalılar.Onlar her şeylerini ortaya koyduğu anda da sen kazanmalısın.

Benim her şeyim ortada.

Onlar kazanıyor."

Neyse Cassel oldukça iyi bir okulda yatılı okuyup,günlerini normal gibi geçirmeye çalışırken bir rüyasında gördüğü beyaz kedinin peşine düşüyor. tek sorun peşine düşme faslının gerçeğe dönüşmesi. Cassel gözlerini açtığında kendini okulun çatısında bulur. Aşağı düşmekten kurtulur kurtulmasına ama güzelim okulu onu okuldan uzaklaştırır. Uyurgezer olduğunu söylediği için okul risk almak istemez ve doktor raporu getirene kadar okuldan gönderilir. 

"Hasret zayıf tutkuları söndürür,güçlü olanı harlatır."

Bu arada Cassel'in karanlık geçmişine konuk oluruz.Casseş tam 3 yıl önce çok sevdiği arkadaşı Lila'yı öldürdüğü için,hatta Lila'nın ölümü Cassel'in ailesi  tarafından örtbas edildiği için Cassel kendini suçlu hissetmektedir.Ve en kötüsü Lila'yı neden öldürdüğü dahi hatırlamamaktadır. 

"Uzunca bir süre konuşamayacak kadar sarsılmış haldeydim."Ama ben yanlış bir şey yapmadım."

Tabi bu aptalca bir laf. İnsanların başına gelenler onların hak ettikleri değildir.Kaldı ki ben epey kötü şey de yaptım."

Cassel'i abisi Philip yanına alır. Lakin kısa zamanda ailesinin bir şeyler karıştırdığını anlar. Üstelik uyurgezerliğinin uyurgezerlik olmadığından şüphelenir. 

Acaba Lila'nın ölümün bununla bir ilgisi var mıdır? Ailesi ne işler karıştırmaktadır ve en kötüsü Cassel tüm bunların neresindedir?

Gelelim kitap yorumuma kitabın sevdiğim ve farklı bulduğum özelliklerini sıralamak istiyorum öncelikle.

Fantastik olmasına rağmen kurtadam,vampir türlerinden ırak. 

Çok sık rastlamadığımız bir durumda erkek bakış açısıyla anlatılmış olması.

Cassel'in Lanet İşleyiciler'in arasında sıradan olması ve geçmişin gece gibi karanlık olması.

Yukarıda saydığım durumlar bence kitaba ayrı bir hava katmış. Bunun dışında kitabın kurgusunun fazlasıyla merak uyandırdığı belirteyim. Bu sayede elinizde fazla uzun kalmayacağını düşünüyorum.

Ah bir de kesinlikle es geçmeyeceğim Cassel'in küçük dolandırıcılıkları. Emin olun sizi fazlasıyla eğlendirecek.

"Kurbanlar,gerçek olamayacak kadar güzel herhangi bir şeyin mutlaka sahte olduğunu unutan kişilerdir."

Minik bir spoi:Kitabın sonunda Cassel'in Barron'a çektiği numaranın on numara olduğunu düşünen tek ben miyim?