V-WARS 1. SEZON 1. BÖLÜM

Dr. Luther Swann (Ian Somerhalder) küresel ısınma yüzünden eriyen buzulların ortaya çıkaracağı bakterilerin, virüslerin insanları savunmasız bırakıp, insanlığın sonuna getireceğine inanan ve bunu tüm dünyaya duyurmaya çalışan bir bilim adamıdır.  

Bir konferans sonrası Kuzey Kutbu'ndaki araştırma tesisinden haber alınamadığı için Luther'den oraya gitmesi rica edilir.

 Luther en sadık arkadaşı  Michael Fayne (Adrian Holmes) ile tesise gider.

Tesiste camı kırılan örneği soludukları için karantinaya alınırlar.

Bir süre karantinada kalırlar. 

Ta ki bütün testler negatif çıkıp özgür kalana kadar.

Luther bu süreçte ağır bir grip atlatırken Michael'ın algıları aşırı keskinleşir. Tabi o sırada bu kimsenin önemsemeyeceği küçük bir detaydır.

Günler günleri kovalar ve Seneca kenti cinayet haberleri ile sarsılır. Bu cinayetlerle en çok ilgilenenlerden biri de sitesinin tıklanmasını arttırmaya çalışan Kaylee Vo'dan (Jacky Lai) başkası değildir.

Kaylee Vo kendi çapından araştırma yaparken Luther arkadaşı Michael'in odağında olduğu bu cinayetlerin içine sürüklenecektir. Ve çok geçmeden maruz kaldıkları şeyin başından beri korktuğu gibi insanlığın sonunu getireceğini anlayacaktır...

İtiraf ediyorum The Vampire Diaries sonrası adamakıllı seyredemediğimiz Ian Somerhalder adını görünce ve dizi de Netflix'de yayınlanınca soluğu ilk bölümü izlemekte aldım. V-Wars Allah'a şükür ergen dizisi değil ama vampirlik belirtilerinden ne yazık ki nasibini almış. En azından Luther Swann bu belirtileri gösteren karakterlerden biri değil. Hatta bu hastalığın çaresi ya onda ya da çaresini o bulacak ve insanlığı kurtaracak  bence. 

İlk bölüm içi güzellemeler dizmeyeceğim zira konuşmak için çok erken. Pilot bölüm olduğu düşünülürse beni kendine daha iyi bağlamalıydı diyebilirim. İlk bölümün en iyi yanı ikinci bölümü merak ettirecek çarpıcı finaliydi onun dışında her şey o kadar hızlı gelişti ki pes dedim. Kutuplara git, karantinaya alın, temiz çık ve özgür ol, biriniz meğersem kişiyi kana muhtaç edecek bir hastalık taşıyın, cinayet işlensin, örtbas edin, geri teslim olsun biriniz, diğeriniz yakalansın, diğeriniz kaçsın amanın yazarken yoruldum her şey  bu kadar hızlı gelişmese biraz karakterleri tanısak daha iyi olmaz mıydı? Şu an için bu dizide tek merak ettiğim şey Luther'i hastalıktan neyin koruduğu? Her şey bu kadar jet hızıyla verilmese daha iyiydi. Bunun dışından dizinin kasvetli ortamı çoğunlukla güzel yansıtılmış. Ian zaten mükemmel, Kaylee'de diziye farklı bir hava katmayı başaran (bilindik bir karakter ama dizinin atmosferine katkısı olumlu) karakterlerden, Michael'da değişim durumlarını güzel yansıtmış. 

Gelelim kurguya izleyenler  hatırlar The Thing filmini ve dünyaya bulaşması engellenmeye çalışılan o varlığı. Bu filmde o varlığı insanlara vampirimsi özellikle kazandıran bir hastalık olarak düşünün ve filmin devamının çekilip bu hastalığın tüm dünyaya erken biten karantina yüzünden bulaştığını... İşte V-Wars bende bu etkiyi bıraktı. Aslen dizi çizgi romandan uyarlanmış ama bana bayağı bayağı The Thing'in az biraz uyarlanıp devamı getirilmiş havası verdi. Bunun dışından ilk bölümde gözüme batan 3-4 nokta oldu. İlki Luther'in avukatsız yaptığı ziyaret (evet bayağı bayağı olmamış bir detaydı), ikincisi Kaylee'nin rahat rahat Michael'ın yanına gidebilmesi, üçüncüsü Michael'ın belirtilerin başta Luther akabinde karantinadaki çalışanlar tarafından fark edilmemesi/tınlanmaması, dördüncü araştırma istasyonundaki gizemli durumlarda düşünülürse karantinanın daha geç bitmemesi. 

Olumsuz hislerim var ama bu daha ilk bölüm ve  tabi ki diziye devam edeceğim, belki sezon finalindeki hislerimi de yazarım. 

Şimdilik illa izleyin demiyorum ama  Ian Somerhalder'ı çok nadir izlediğimiz için eğer aktörü seyretmek isterseniz ya da insanlığın yok oluşla burun burun kalması temasını işleyen  bilim kurgu eserlerine ilginiz varsa şans verin.