Kitap Künyesi
Adı:Gertrud
Yazarı:Hermann Hesse
Çevirmen:Kamuran Şipal
Çevirmen:Kamuran Şipal
Yayınevi:Yapı Kredi Yayınları
Sayfa:186
Gece Kütüphanesi blogunun düzenlediği Hermann Hesse okumaları kapsamında okundu Gertrud.
Zaten uzun zamandır okumak istediğim Nobel Ödüllü yazarla da bu vesileyle tanışmış oldum.
Sizde etkinlik kapsamını merak ediyorsanız tık tık.
Kuhn daha küçük bir çocukken müzikle ilgilenmeye karar vermiş ve ileride de ailesinin gönülsüzlüğüne rağmen konservatuvara gitmiştir.Ama büyük hayaller ile giriştiği bu iş sonraları hayal kırıklığına dönmeye başlamıştı. Artık müzik ona eskisi gibi zevk vermemekte,derslerin altından kalkmakta da fazlasıyla zorlanmaktadır. Hal böyle ikin gene de konservatuvarı okumaya devam eder.Tabi birazda bunu kendine yediremediğinden bırakmıyor okulu.
Konservatuvarı bitirmeye çalışırken bir kıza aşık olur. Liddy... Bu kız onun hayatının dönüm noktası olacaktır çünkü bir kış günü ona kendini ispat etmek için kızakla tepeden aşağı kayan Kuhn ne yazık ki ağır bir kaza geçirip bir bacağının ilelebet topal kalmasına neden olur.
Bu acı gerçekle boğuşurken,dudaklarına bir melodi konar. Zamanla bu melodi kağıda dökülür ve Kuhn ilk bestesini yazmış olur.
İlk besteye çektiği acıları ve yaşadığı mutsuzluğu yansıtması,besteyle şans eseri karşılaşan ünlü opera şarkıcısı Heinrich Muoth Kuhn'a çok ciddi bir yakınlık sergiler. Çünkü Muoth'ta fazlasıyla mutsuz bir insandır.Bir nevi Kuhn'un bestesinde kendini bulmuş,Kuhn'un kendisini anlayacağını düşünmektedir.
Kazadan beri herkesin kendisine acıyarak baktığını düşünen etrafına ihtiyatla yaklaştığını için Muoth'un dostluğunu kabul edip etmemek konusunda kararsız kalır.
Sayfalar ilerledikçe kitaba adını ve bu hikayenin yazılmasını sağlayan Gertrud ile tanışıyoruz. Kuhn'un ilk görüşte aşık olduğu kız. Hatta "Gertrud'u ilk kez görüp içimdeki, sorulara bir yanıt,ruhumdaki karanlık,belirsiz istekler için bir avuntu oluşturacağını duyumsadığımda..." diye bir düşüncesini de aktarmıştır bize. Bu derece aşık olduğu Gertrud acaba onun aşkına karşılık verecek mi?
Gelelim kitap hakkımdaki yorumuma kitabın başındı dili o kadar ağır geldi ki bana inanın tırstım. Ama yavaş yavaş bu ağırlık kitap üzerinde uçup gitti ya da kendini o kadar alıştırdı ki ben hissetmedim o ağırlığı.Eğer ki kitabı okurken dili size ağır gelirse önerim kısa olduğu için bir oturuşta bitireyim zihniyetinden uzak olmanız emin olun bir kaç mola verip okursanız çok zevk alacak dilin ağırlığını unutacaksınız.Hatta kitap oldukça akıcı bir hale bürünecek.
Kitabın ortalarında okuyucuların rahatlıkla tahmin ettiği ama garibim Kuhn'u gafil avlayan bir mevzu var. Mesele tahmin etmek ya da ihtimal vermemek değil olayın akabinde Kuhn'un yaşadığı duyguların altında benim bile ezilmem. O derece gerçekçi geldi adeta kitabı hissettim.Hayır kitap boyunca Kuhn'un ağzından dinlediğimiz her şeyi az çok hissettim ama nedense o kısım bence hissedilebilirlik konusunda en üst düzeye ulaşmıştı.
Özetle ruh halleri oldukça iyi yansıtılmış, betimlemelerin oldukça canlıydı.
Onun dışında iyi ki Hermann Hesse ile tanışmışım diyorum kendisi hayatımdan çıkmayacak yazarlar arasında yerini aldı.Hatta henüz okumamış olanlara da mutlaka okuyun diye tavsiye edeceklerim arasına girdi.
Alıntılar...
"Ayrıca kendim için daha bir sessiz,daha bir el altından gözyaşları döktüm;bir başka gezegende yaşar gibi bütün bu insanların arasında yaşayıp hayat denen şeye akıl erdiremeyen,sevgiye susamışlıktan ölen,ama sevgiden de korkmadan duramayan kendim için gözyaşları."
"Çalışan insanların yaşamı sıkıcıdır;ilginç olan haylazların yaşam ve yazgılarıdır."
"Para kazanabilir insan,şan ve şeref,nişan ve madalya sahibi olabilir,ama mutluluk ya da mutsuzluğu kazanç yoluyla ele geçirilemez,ne kendisi ne başkaları için yapabilir bunu."
"Güçsüzlük ve tutukluktan başka üzerimden kaldırıp atmak istediğim hiçbir şey bilmiyorum.İstediğim şey,acı ve sevincin aynı kaynaktan çıkıp geldiğini,aynı gücün devinimleri,aynı müziğin ritmik dışavurumları olduğunu duyumsamaktır ,her biri güzel her biri de gerekli."
"Müziğimi buyur edip sunuyordum kendisine,nefesimi sunuyor,düşüncelerimi ve kalbimin atışını sunuyordum,sabahleyin yollara düşmüş göçebe gezgin birinin erken saatlerin aydınlık mavisine,çayır çimenlerin duru parıltısına kendisini sunuşu gibi tıpkı,kendisine bir şey sorulmadan,ama kendi kendisini de yitirmeden."
"Genç insanların bencillik ve bağımsızlık duyguları,demişti babam gerçekleşmeyen bir istek dolayısıyla yaşamdan el çekmeye zorlar onları;oysa kendi yaşamını başkalarının yaşamına bağlı hisseden birini,içindeki heves ve arzular bu kadar ileri bir noktaya sürükleyemez."
Gece Kütüphanesi blogunun düzenlediği Hermann Hesse okumaları kapsamında okundu Gertrud.
Zaten uzun zamandır okumak istediğim Nobel Ödüllü yazarla da bu vesileyle tanışmış oldum.
Sizde etkinlik kapsamını merak ediyorsanız tık tık.
Kuhn daha küçük bir çocukken müzikle ilgilenmeye karar vermiş ve ileride de ailesinin gönülsüzlüğüne rağmen konservatuvara gitmiştir.Ama büyük hayaller ile giriştiği bu iş sonraları hayal kırıklığına dönmeye başlamıştı. Artık müzik ona eskisi gibi zevk vermemekte,derslerin altından kalkmakta da fazlasıyla zorlanmaktadır. Hal böyle ikin gene de konservatuvarı okumaya devam eder.Tabi birazda bunu kendine yediremediğinden bırakmıyor okulu.
Konservatuvarı bitirmeye çalışırken bir kıza aşık olur. Liddy... Bu kız onun hayatının dönüm noktası olacaktır çünkü bir kış günü ona kendini ispat etmek için kızakla tepeden aşağı kayan Kuhn ne yazık ki ağır bir kaza geçirip bir bacağının ilelebet topal kalmasına neden olur.
Bu acı gerçekle boğuşurken,dudaklarına bir melodi konar. Zamanla bu melodi kağıda dökülür ve Kuhn ilk bestesini yazmış olur.
İlk besteye çektiği acıları ve yaşadığı mutsuzluğu yansıtması,besteyle şans eseri karşılaşan ünlü opera şarkıcısı Heinrich Muoth Kuhn'a çok ciddi bir yakınlık sergiler. Çünkü Muoth'ta fazlasıyla mutsuz bir insandır.Bir nevi Kuhn'un bestesinde kendini bulmuş,Kuhn'un kendisini anlayacağını düşünmektedir.
Kazadan beri herkesin kendisine acıyarak baktığını düşünen etrafına ihtiyatla yaklaştığını için Muoth'un dostluğunu kabul edip etmemek konusunda kararsız kalır.
Sayfalar ilerledikçe kitaba adını ve bu hikayenin yazılmasını sağlayan Gertrud ile tanışıyoruz. Kuhn'un ilk görüşte aşık olduğu kız. Hatta "Gertrud'u ilk kez görüp içimdeki, sorulara bir yanıt,ruhumdaki karanlık,belirsiz istekler için bir avuntu oluşturacağını duyumsadığımda..." diye bir düşüncesini de aktarmıştır bize. Bu derece aşık olduğu Gertrud acaba onun aşkına karşılık verecek mi?
Gelelim kitap hakkımdaki yorumuma kitabın başındı dili o kadar ağır geldi ki bana inanın tırstım. Ama yavaş yavaş bu ağırlık kitap üzerinde uçup gitti ya da kendini o kadar alıştırdı ki ben hissetmedim o ağırlığı.Eğer ki kitabı okurken dili size ağır gelirse önerim kısa olduğu için bir oturuşta bitireyim zihniyetinden uzak olmanız emin olun bir kaç mola verip okursanız çok zevk alacak dilin ağırlığını unutacaksınız.Hatta kitap oldukça akıcı bir hale bürünecek.
Kitabın ortalarında okuyucuların rahatlıkla tahmin ettiği ama garibim Kuhn'u gafil avlayan bir mevzu var. Mesele tahmin etmek ya da ihtimal vermemek değil olayın akabinde Kuhn'un yaşadığı duyguların altında benim bile ezilmem. O derece gerçekçi geldi adeta kitabı hissettim.Hayır kitap boyunca Kuhn'un ağzından dinlediğimiz her şeyi az çok hissettim ama nedense o kısım bence hissedilebilirlik konusunda en üst düzeye ulaşmıştı.
Özetle ruh halleri oldukça iyi yansıtılmış, betimlemelerin oldukça canlıydı.
Onun dışında iyi ki Hermann Hesse ile tanışmışım diyorum kendisi hayatımdan çıkmayacak yazarlar arasında yerini aldı.Hatta henüz okumamış olanlara da mutlaka okuyun diye tavsiye edeceklerim arasına girdi.
Alıntılar...
"Ayrıca kendim için daha bir sessiz,daha bir el altından gözyaşları döktüm;bir başka gezegende yaşar gibi bütün bu insanların arasında yaşayıp hayat denen şeye akıl erdiremeyen,sevgiye susamışlıktan ölen,ama sevgiden de korkmadan duramayan kendim için gözyaşları."
"Çalışan insanların yaşamı sıkıcıdır;ilginç olan haylazların yaşam ve yazgılarıdır."
"Para kazanabilir insan,şan ve şeref,nişan ve madalya sahibi olabilir,ama mutluluk ya da mutsuzluğu kazanç yoluyla ele geçirilemez,ne kendisi ne başkaları için yapabilir bunu."
"Güçsüzlük ve tutukluktan başka üzerimden kaldırıp atmak istediğim hiçbir şey bilmiyorum.İstediğim şey,acı ve sevincin aynı kaynaktan çıkıp geldiğini,aynı gücün devinimleri,aynı müziğin ritmik dışavurumları olduğunu duyumsamaktır ,her biri güzel her biri de gerekli."
"Müziğimi buyur edip sunuyordum kendisine,nefesimi sunuyor,düşüncelerimi ve kalbimin atışını sunuyordum,sabahleyin yollara düşmüş göçebe gezgin birinin erken saatlerin aydınlık mavisine,çayır çimenlerin duru parıltısına kendisini sunuşu gibi tıpkı,kendisine bir şey sorulmadan,ama kendi kendisini de yitirmeden."
"Genç insanların bencillik ve bağımsızlık duyguları,demişti babam gerçekleşmeyen bir istek dolayısıyla yaşamdan el çekmeye zorlar onları;oysa kendi yaşamını başkalarının yaşamına bağlı hisseden birini,içindeki heves ve arzular bu kadar ileri bir noktaya sürükleyemez."
Hayli özendirici bir Hermann Hesse yazısı olmuş, okumamıza katıldığınız için teşekkür ediyorum. Ağustos ve sonbahar için yeni okuma planlarımız var Gece Kütüphanesi ve Ne Okudum olarak, kesinleştikçe paylaşacağız. Görüşmek üzere.
YanıtlaSilAsıl ben güzel etkinliğiniz için teşekkür ederim. İmkanım oldukça diğer etkinliklerinize de katılmak istiyorum. Merakla bekliyorum gelecek ayları :)
Sil