Kitap Künyesi
Adı:Yıldız Masalı
Orijinal Adı:On Mystic Lake
Orijinal Adı:On Mystic Lake
Yazarı:Kristin Hannah
Çevirmen:Solina Silahlı
Çevirmen:Solina Silahlı
Yayın evi:Pegasus Yayınları
Sayfa:422
Annie 39 yaşında yaklaşık yirmi yıllık evli bir kadındır. Hayatını avukat kocası Blake ve liseyi bitirmek üzere olan kızı Natalie'e adamıştır. Kusursuz bir eş,mükemmel bir anne olmuştur. Kendi isteklerini hiçe sayıp daima başkalarının isteklerini öncelikli hale getirmiştir.
Güney Kaliforniya'da yaşayan aile Blake'in avukatlık işinden kazandığı para sayesinde oldukça lüks bir yaşam sürmektedir. Ama Annie'i yüzleşmesi gereken önemli bir sorun beklemektedir. Kızı Natalie üniversiteye gitmeden 3 aylığına Londra'ya gidecektir. Annie için bu ayrılık oldukça zorlu geçecek anlayacağınız.. Annie ve Blake biricik kızlarını yolcu ederler ve evlerine doğru yol alırlar. Annie daha kızından ayrılmasını hazmedemezken Blake bombayı patlatır ve boşanmak istediğini söyler. Annie şoka girer tabi ki ömrünün yarısını adadığı adam ondan ayrılmak istiyor. Üstelik anında nefretimizi kazanan Blake şok üstüne şok yaşatıyor ve Annie bir de onu aldattığını söylüyor. El insaf yahu be adam. Annie darma duman oluyor ve her kadının yapacağı gibi depresyona giriyor.Ta ki en yakın arkadaşı Terri onu babası Hank'ın yanına Mystic Kasabasına gönderene kadar...
Babasının yanında bile depresyon emareleri gösteren karakterimiz hayatını değiştirecek bir haber alıyor. Liseyden en yakın arkadaşı olan Kathy 8 ay önce ölmüştür. Üstelik geride 6 yaşında minik bir kız olan Izzy'i ve derbeder olmuş eş Nick'i bırakarak. Ve işin bir diğer tarafı Annie'nin ilk aşkının Nick olması...
Annie her ne kadar üzgün,yıpranmış ve ne yapacağını bilmez bir halde olsa da Nick'i ziyaret etmek ve Kathy'e neler olduğunu öğrenmek yapılacak işler listesinde bir numaraya çıkıyor.
Annie ilk aşkı Nick'in evine gidiyor ve ilerleyen zamanda Izzy ile tanışıyor. Izzy annesini kaybetmenin acısı ile boğuşurken bir de babasının ilgisizliği ile iyice içe çekiliyor (burada her ne kadar Nick'e kızsam da adamın hayatının yaşadıklarını kaldıramayacak kadar kötü geçtiğini inkar edemem) hatta Izzy görünmez olduğuna inanmaya başlıyor. Önce bir eli ardından diğer elinin parmaklarını görünmez olduklarını iddia edip onları kullanmıyor ve uzun zamandır da konuşamıyor. Annie Izzy'e Nick işteyken bakma görevini üstleniyor. Malum kocasından düşünmesi için 3 aylık zaman almış o da bu zamanı Izzy'e bakarak değerlendirmek istiyor.
Anlayacağınız Annie'in baba ve kızın hayatına girdikten sonraki yaşadıkları,karakterlerin değişimlerini,Annie'in evliliğin sonunu okuyacağız.
Babası yanağına dokundu."Gerçek güzellik insanın içindedir."
"Bu kadınların birbirine söylediği bir söz baba. İnan bana erkekler iç güzelliğine bakmıyor."
"İnsanlar giderdi ve eğer çok derinden,şiddetle severseniz onların ani ve hızlı gidişleri ruhunuzun derinliklerine kadar ürpermenize sebep olurdu."
"Biz anneler hep böyleyizdir Fotoğraf çekeriz ama kendi hayatımızı pek kaydedemeyiz. Çok geç olana kadar farkına varamadığımız bir yanlıştır bu."
Gelelim yorumuma Kristin Hannah'ın Kış Bahçesi kitabını okuyup,ağlamaktan kahrolmuştum,yazarın kalemine hayran kalmıştım. Fakat bu kitap bende aynı hissiyatı yaratmadı hatta diyeyim Kış Bahçesi'nin kesip attığı tırnak bile olamaz. Biliyorum yazarın çok büyük bir hayran grubu var (linç edilmekten korkan blogger) ama bu kitabı beğenmediğimi söylemezsem olmaz. Resmen hayal kırıklığına uğradım,Bence konu bir hayli basit,ilerleyiş bir hayli tahmin edilebilirdi. Tamam yazarın hakkını yemeyeceğim bazı noktalar vardı,mekan tasvirleri gerçekten şahaneydi. Ayrıca Annie'in kendi bulmaya çalışması güzel işlenmişti. Ama gerisi bana göre fostu.Hele hele o şahane Kış Bahçesi düşünüldüğünde bu sefer hayal kırıklığından kahroldum diyebilirim. Daha fazla uzatmadan eğer okumamışsanız Kış Bahçesi'ni okumanıza tavsiye eder ,eğer yazarın bütün kitaplarını okuma amacı gütmüyorsanız bu kitabı listenizin sonlarına almanızı öneririm.
Dipnot:Kitabın başında yazarla yapılan bir röportaj yer alıyor aman dikkat o röportajı kitaba başlamadan okumayın kitabın sonuna ilişkin spoiler içeriyor.
Güney Kaliforniya'da yaşayan aile Blake'in avukatlık işinden kazandığı para sayesinde oldukça lüks bir yaşam sürmektedir. Ama Annie'i yüzleşmesi gereken önemli bir sorun beklemektedir. Kızı Natalie üniversiteye gitmeden 3 aylığına Londra'ya gidecektir. Annie için bu ayrılık oldukça zorlu geçecek anlayacağınız.. Annie ve Blake biricik kızlarını yolcu ederler ve evlerine doğru yol alırlar. Annie daha kızından ayrılmasını hazmedemezken Blake bombayı patlatır ve boşanmak istediğini söyler. Annie şoka girer tabi ki ömrünün yarısını adadığı adam ondan ayrılmak istiyor. Üstelik anında nefretimizi kazanan Blake şok üstüne şok yaşatıyor ve Annie bir de onu aldattığını söylüyor. El insaf yahu be adam. Annie darma duman oluyor ve her kadının yapacağı gibi depresyona giriyor.Ta ki en yakın arkadaşı Terri onu babası Hank'ın yanına Mystic Kasabasına gönderene kadar...
Babasının yanında bile depresyon emareleri gösteren karakterimiz hayatını değiştirecek bir haber alıyor. Liseyden en yakın arkadaşı olan Kathy 8 ay önce ölmüştür. Üstelik geride 6 yaşında minik bir kız olan Izzy'i ve derbeder olmuş eş Nick'i bırakarak. Ve işin bir diğer tarafı Annie'nin ilk aşkının Nick olması...
Annie her ne kadar üzgün,yıpranmış ve ne yapacağını bilmez bir halde olsa da Nick'i ziyaret etmek ve Kathy'e neler olduğunu öğrenmek yapılacak işler listesinde bir numaraya çıkıyor.
Annie ilk aşkı Nick'in evine gidiyor ve ilerleyen zamanda Izzy ile tanışıyor. Izzy annesini kaybetmenin acısı ile boğuşurken bir de babasının ilgisizliği ile iyice içe çekiliyor (burada her ne kadar Nick'e kızsam da adamın hayatının yaşadıklarını kaldıramayacak kadar kötü geçtiğini inkar edemem) hatta Izzy görünmez olduğuna inanmaya başlıyor. Önce bir eli ardından diğer elinin parmaklarını görünmez olduklarını iddia edip onları kullanmıyor ve uzun zamandır da konuşamıyor. Annie Izzy'e Nick işteyken bakma görevini üstleniyor. Malum kocasından düşünmesi için 3 aylık zaman almış o da bu zamanı Izzy'e bakarak değerlendirmek istiyor.
Anlayacağınız Annie'in baba ve kızın hayatına girdikten sonraki yaşadıkları,karakterlerin değişimlerini,Annie'in evliliğin sonunu okuyacağız.
Babası yanağına dokundu."Gerçek güzellik insanın içindedir."
"Bu kadınların birbirine söylediği bir söz baba. İnan bana erkekler iç güzelliğine bakmıyor."
"İnsanlar giderdi ve eğer çok derinden,şiddetle severseniz onların ani ve hızlı gidişleri ruhunuzun derinliklerine kadar ürpermenize sebep olurdu."
"Biz anneler hep böyleyizdir Fotoğraf çekeriz ama kendi hayatımızı pek kaydedemeyiz. Çok geç olana kadar farkına varamadığımız bir yanlıştır bu."
Gelelim yorumuma Kristin Hannah'ın Kış Bahçesi kitabını okuyup,ağlamaktan kahrolmuştum,yazarın kalemine hayran kalmıştım. Fakat bu kitap bende aynı hissiyatı yaratmadı hatta diyeyim Kış Bahçesi'nin kesip attığı tırnak bile olamaz. Biliyorum yazarın çok büyük bir hayran grubu var (linç edilmekten korkan blogger) ama bu kitabı beğenmediğimi söylemezsem olmaz. Resmen hayal kırıklığına uğradım,Bence konu bir hayli basit,ilerleyiş bir hayli tahmin edilebilirdi. Tamam yazarın hakkını yemeyeceğim bazı noktalar vardı,mekan tasvirleri gerçekten şahaneydi. Ayrıca Annie'in kendi bulmaya çalışması güzel işlenmişti. Ama gerisi bana göre fostu.Hele hele o şahane Kış Bahçesi düşünüldüğünde bu sefer hayal kırıklığından kahroldum diyebilirim. Daha fazla uzatmadan eğer okumamışsanız Kış Bahçesi'ni okumanıza tavsiye eder ,eğer yazarın bütün kitaplarını okuma amacı gütmüyorsanız bu kitabı listenizin sonlarına almanızı öneririm.
Dipnot:Kitabın başında yazarla yapılan bir röportaj yer alıyor aman dikkat o röportajı kitaba başlamadan okumayın kitabın sonuna ilişkin spoiler içeriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder