Galia(Olga Kurylenko) İsrail'deki bir fuhuş çetesini eline düşmüş talihsiz kadınlardan biridir. Pasaportu patronlarının elinde,beş parasız haldeyken her nasılsa bir arkadaşı ile pasaportlarını ele geçirip kaçmaya çalışıyor ve ne yazık ki yakalanıyorlar.
Arkadaşı gözlerinin önünde öldürülen kızımıza Mishka (Vladimir Friedman) isimle patronu bir teklifte bulunuyor.
Bizim için bazı kişileri öldür biz de sana hem pasaportunu hem paranı verelim eğer bu işi yapmazsan Ukrayna'daki kızının peşine düşeriz diyor. Bu arada araya sıkıştıralım Galia kızını ve eşini terk etmiş ama bin pişman.
Neyse Galia ilk işini zorlanarak tamamlayınca Miskha onu izbe bir apartman dairesine bırakıyor.
Galia hani pasaportum hani param triplerine giremeden Miskha ortadan kayboluyor.
Galia bu işin sonunun nereye gideceğini düşünürken olaya karşı komşusu Eleanor(Ninette Tayeb) dahil oluyor. Eleanor'un kocasından yediği dayakların seslerini duyan Galia olaya minik müdahaleler yapmaya çalışıyor ama başarısız oluyor.Bu çalışmaları Eleanor'ın onu yakınlaşmasını sağlıyor ve ikili samimi bir arkadaşlığa adım atıyor.
Bu arada patronlar Galia'a son bir görev veriyor bu da bir kadını öldürmek Galia eline tutuşturan dönüş biletine rağmen bu kadını öldürmeye bir türlü razı olmuyor.
Bize de Galia ve Eleanor'un macerasının ne yöne gideceğini izlemek kalıyor.
Gelelim yorumuma film insan kaçakçılığında girizgah yapıp ardından izleyici şaşırtarak isteksiz kiralık katilin yaşadıklarına çeviriyor rotasını.Bu değişiklik filme yani bir soluk getiriyor orası kesin ayrıca Eleanor'un koca şiddetine maruz kalması ikilinin dost olması filmin havasını biraz daha değiştiriyor. Galia'in bir anda takır takır adam öldürmeye başlaması sonra bir kadını öldürmemek için direnmesi bütün bunlar olurken evladını terk ettiği için duyduğu pişmanlığın ve evladını kavuşmak için gün saymasının gayet güzel işlendiği kanaatindeyim. Yalnızca Galia'ın bazen aşırı donuklaştığını düşünüyorum. Eleanor ise tipik bir Türk kadını havasında neredeyse kocam bu döver de sever de diyecekti ama bazı davranışlarını çok sevdiğimi inkar etmeyeceğim.Ayrıca Eleanor'un kocasına karşı hissettiği gelgitler çok daha başarılı işlenmişti. Ama filmde bir şeyler eksik hissinden yaklaşık 100 dakika boyunca kurtulamadığımı ne yazık ki inkar edemem bu eksikliğin ne olduğunu bir türlü çözemesem de filmi izlemeseniz de olur kategorisine taşımama neden olduğunu söyleyebilir. Keza IMD b'den aldığı 5.8 puanda benim gibi hissedenlerin fazla olduğunun kanıtı.
Arkadaşı gözlerinin önünde öldürülen kızımıza Mishka (Vladimir Friedman) isimle patronu bir teklifte bulunuyor.
Bizim için bazı kişileri öldür biz de sana hem pasaportunu hem paranı verelim eğer bu işi yapmazsan Ukrayna'daki kızının peşine düşeriz diyor. Bu arada araya sıkıştıralım Galia kızını ve eşini terk etmiş ama bin pişman.
Neyse Galia ilk işini zorlanarak tamamlayınca Miskha onu izbe bir apartman dairesine bırakıyor.
Galia hani pasaportum hani param triplerine giremeden Miskha ortadan kayboluyor.
Galia bu işin sonunun nereye gideceğini düşünürken olaya karşı komşusu Eleanor(Ninette Tayeb) dahil oluyor. Eleanor'un kocasından yediği dayakların seslerini duyan Galia olaya minik müdahaleler yapmaya çalışıyor ama başarısız oluyor.Bu çalışmaları Eleanor'ın onu yakınlaşmasını sağlıyor ve ikili samimi bir arkadaşlığa adım atıyor.
Bu arada patronlar Galia'a son bir görev veriyor bu da bir kadını öldürmek Galia eline tutuşturan dönüş biletine rağmen bu kadını öldürmeye bir türlü razı olmuyor.
Bize de Galia ve Eleanor'un macerasının ne yöne gideceğini izlemek kalıyor.
Gelelim yorumuma film insan kaçakçılığında girizgah yapıp ardından izleyici şaşırtarak isteksiz kiralık katilin yaşadıklarına çeviriyor rotasını.Bu değişiklik filme yani bir soluk getiriyor orası kesin ayrıca Eleanor'un koca şiddetine maruz kalması ikilinin dost olması filmin havasını biraz daha değiştiriyor. Galia'in bir anda takır takır adam öldürmeye başlaması sonra bir kadını öldürmemek için direnmesi bütün bunlar olurken evladını terk ettiği için duyduğu pişmanlığın ve evladını kavuşmak için gün saymasının gayet güzel işlendiği kanaatindeyim. Yalnızca Galia'ın bazen aşırı donuklaştığını düşünüyorum. Eleanor ise tipik bir Türk kadını havasında neredeyse kocam bu döver de sever de diyecekti ama bazı davranışlarını çok sevdiğimi inkar etmeyeceğim.Ayrıca Eleanor'un kocasına karşı hissettiği gelgitler çok daha başarılı işlenmişti. Ama filmde bir şeyler eksik hissinden yaklaşık 100 dakika boyunca kurtulamadığımı ne yazık ki inkar edemem bu eksikliğin ne olduğunu bir türlü çözemesem de filmi izlemeseniz de olur kategorisine taşımama neden olduğunu söyleyebilir. Keza IMD b'den aldığı 5.8 puanda benim gibi hissedenlerin fazla olduğunun kanıtı.
Umarım kaliteli filmler çok olur. Uzun süredir film izlemiyorum. Özledim mutlaka bu günlerde başlamalıyız.
YanıtlaSilUmarım güzel bir filmle başlarsınız :)
SilKaleminize sağlık:) bende yazardım bir zamanlar filmler hakkında,..çokda keyif alırıdm..1-2 yazımda vardır hatta... Özellikle derinden etkilendiğim, sosyal mesajalr içeren filmleri yazmıştım.. Sitenizi incelemek nostalji oldu bana:) bende zaman ayırayım bu knudaki yazılarıma:))
YanıtlaSilUmarım ayırabilirsiniz yazılarınız okumak isterim :)
SilBişeyler eksik diyorsanız gerçekten öyledir...:) Pek filme de gidemiyorum...Bilgilendirme için teşekkürler..:)
YanıtlaSilRica ederim :)
Sileleştirilerini çok beğeniyorum eksik gördüysen mutlaka vardır,insan bir boşlukta kalmış gibi oluyor,teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim asıl yazılarımı beğendiyseniz ne mutlu bana :)
Sil