Amelie Poulain'in(Audrey Tautou) kendi ayaklarını üstünde durmak için evden ayrılıp,Çift Değirmen Kafesi'nde garsonluk yapmaya başlayana kadarki hayatının kısacık bir özetiyle başlıyor film.
Annesini küçük yaşta kaybedişi,babasıyla daima mesafeli olan ilişkisi...
Annesini küçük yaşta kaybedişi,babasıyla daima mesafeli olan ilişkisi...
Amelie'in çalıştığı kafenin diğer çalışanları,hatta kafenin daimi müşterileri bir hayli ilginç insanlar.
Hastalık hastası Georgette(Isabelle Nanty),kitapları sürekli reddedilen yazar Hipolito(Artus de Penguern),şifacılık yetenekleri olan Gina(Clotilde Mollet),Gina'ın takıntılı eski sevgilisi Joseph(Dominique Pinon).
Amelie'in hayatı Lady Diana'ın ölüm haberini dinlerken değişiveriyor. Amelie evinin gizli bir bölmesini keşfediyor. O bölmeden 40 yıl kadar önce o dairede yaşayan çocuğun hazine olarak gördüğü ve sakladığı şeyler çıkıyor.
Amelie kısacık bir düşünme süresinin ardından bu kutunun sahibini bulup ona kutuyu iade etme kararı alıyor. Ve başlıyor soruşturmalara en sonunda komşusu Raymond Dufayel(Serge Merlin) onu yönlendiriyor ve kızımız kutuyu sahibine iade ediyor.
Aslında zincirleme olaylar silsilesinin ilk halkası böyle tamamlanıyor demek daha doğru.
Amelie kısacık bir düşünme süresinin ardından bu kutunun sahibini bulup ona kutuyu iade etme kararı alıyor. Ve başlıyor soruşturmalara en sonunda komşusu Raymond Dufayel(Serge Merlin) onu yönlendiriyor ve kızımız kutuyu sahibine iade ediyor.
Aslında zincirleme olaylar silsilesinin ilk halkası böyle tamamlanıyor demek daha doğru.
Acaba Amelie'in bu olaydan sonra aldığı kararlar başına neler getirecek?
Gelelim yorumuma bugüne kadar Amelie filmini çok duydum,her yerde karşıma çıktı. En sonunda izledim ve beğendim ama bence abartıldığı kadar değil.
Filmin beğendiğim yerleri oldukça fazla başlangıç olarak Audrey Tautou'un çok başarılı oyunculuğu,o mimikler o sempatik tavırlar kalp çalacak cinsten.
Sonrasında filmin ince ayrıntılarla süslenen kurgusu.Cücesinden,komşudan alınan intikamlardan,o fotoğrafların esrarından,Amelie'in kör bir adama etrafı anlatışına kadar her şey o kadar güzel yerleştirilmişti ki...
Sonrasında filmin ince ayrıntılarla süslenen kurgusu.Cücesinden,komşudan alınan intikamlardan,o fotoğrafların esrarından,Amelie'in kör bir adama etrafı anlatışına kadar her şey o kadar güzel yerleştirilmişti ki...
Pekala madem bu kadar beğendim hatta beğenmediğim bir yer de yok neden abartıldığını düşünüyorum,inanın bende çıkamadım işin içinden.Sadece IMDb puanlaması 8.4 ki bence bu mükemmelliğe rağmen 7.8'den fazlası olmaması lazım.
Son söz abartıldığı kadar olmayan ama başlı başına muhteşem bir film olan Amelie tavsiye edilir.
GÜZEL Filimdi çok renkliydi 2-3 kere üniversite yıllarımdayken izlemiştim hey gidi günler :) bu arda bloğuma katılmadıysanız beklerim http://kozmetikpsikolojisi.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilEvet güzeldi ama bence birazcık abartılmıştı :)
SilAslında kült olmuş bir film olmasına rağmen ben henüz izlemedim.
YanıtlaSilBen de yakın zamanda izledim zaten, geç olsun güç olmasın :)
Silben de o zaman senin önerinle izlemiş beğenmiştim ,sevgiler.
YanıtlaSilÇok sevindim beğenmenize :)
Silbenim de hala izleyemediğimn bi film, mutlaka izlenmiş olmalı diye düşünüyorum
YanıtlaSilMutlaka demeyelim ama izlenecekler listesinde başı çeker diyelim :)
SilBitiremediğim bir filmdi hep, bu hatırlatma ile tekrar deneyeceğim (:
YanıtlaSilUmarım bitirebilir ve seversiniz :)
Silnihayet izlediğim bir filim :)) bu filmi iki kere seyrettim ama şuan müziğinden ve başlangıç sahnelerinden başka bir şey hatırlamıyorum :/ güzeldi ama :D
YanıtlaSilEvet güzel bir film :)
Sil