Adı: Gündüzsefası
Orijinal Adı: Morning Glory
Yazarı: Sarah Jio
Orijinal Adı: Morning Glory
Yazarı: Sarah Jio
Çevirmen: Duygu Parsadan
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Sayfa: 357
Eşini ve kızını bir kazada kaybeden Ada Santorini olaydan iki yıl sonra New York'tan uzaklaşmaya karar verir ve Seattle'deki Tekneler Caddesi'nden yüzen ev kiralar. Ada kaybının acısıyla yüzleşmeye çalışırken kiraladığı evde karşısına çıkan eski bir sandık ilgisini çeker. Sandığı açtığında 1950'li yıllarda o evde yaşayan Penny Wentworth adlı bir kadına ait eşyalarla karşılaşır. Merakı iyice artan Ada yıllar önce oradan kaybolan bir kadından bahsedildiğini de duyunca caddedekilere Penny'i sormaya başlar. Bu olayları araştırırken ona yeni komşusu Alex yardımcı olmaya çalışır.
Bizlerse 1950'li yıllara ara ara dönüp ünlü bir ressam olan Dexter Wentworth ile evli olan Penny'in hikayesini okumaya başlarız. Dexter resmen işiyle evlidir ve çoğu zaman eve uğramaz. Her zaman alttan almaya çalışan Penny ne yazık ki mutsuzdur ve tekne yapan yeni komşusu Collin ile tanışmak onun hayatını değiştirecektir.
Bakalım iki farklı dönemde aynı yerde yaşamış bu iki kadının kaderleri nasıl kesişecek?
Sarah Jio bir zamanlar gerçekten severek okuduğum yazarlardan biriydi lakin okuduğum kitaplarının sayısı arttıkça yazarın birbirine fazlasıyla benzeyen kurgulara imza attığını fark ettim. Evet yazar kitabın mekanına ya da kitaba adını veren küçük şeylere çok özeniyor kabulüm ama söz konusu kurgu olduğunda önceki kitapla aynı işlenişi okumak kitapta beğenimi kazanan noktaları ne yazık ki gölgeliyor.
Bu kitapta Tekneler Caddesi gerçekten güzel düşünülen ve yazarın hissettirebildiği başarılı yerlerden biriydi lakin 1950'lirde geçen ve Türk filmi klişelerini aratmayan Penny'in hikayesi ile günümüzde bu hikayeyi öğrenmeye çalışan Ada'nın hikayesi o kadar tanıdıktı ki.... Ada geçmişiyle sorunları olan günümüz kuşağının başrolünü üstlenirken, Penny ise geçmişteki gizemli kadın rolünü üstlenmişti. Hadi bunları geçeyim yazarın okuduğum kitapları içinde karakterlerle empati kurmakta zorlandığım hatta geçmiş dönemindeki karakterlerin neredeyse hepsinin davranışlarını yanlış bulduğum bir başka kitabı olmadı. Hele kitabın sonuna eklenen kısacık bir bölüm var ki ana karakterlerden birinin davranışına şok olmama neden oldu. Açıkçası bir anneden böyle bencilce bir davranış beklemezdi keşke o kısım hiç yazılmasaydı.
Ayrıca Jio bu kitabında da Mart Menekşeleri kitabından bir karaktere (Esther) kısacık yer vermiş onu da söyleyeyim.
Özetle bu kitapla birlikte kütüphanemde okunmamış Sarah Jio kitabı kalmadı uzun vadede de yazarın bir kitabını alıp okuyacağımı düşünmüyorum. Sizlere de yazarın kitaplarının arasına bolca zaman koyarak okumanızı öneririm.
Eşini ve kızını bir kazada kaybeden Ada Santorini olaydan iki yıl sonra New York'tan uzaklaşmaya karar verir ve Seattle'deki Tekneler Caddesi'nden yüzen ev kiralar. Ada kaybının acısıyla yüzleşmeye çalışırken kiraladığı evde karşısına çıkan eski bir sandık ilgisini çeker. Sandığı açtığında 1950'li yıllarda o evde yaşayan Penny Wentworth adlı bir kadına ait eşyalarla karşılaşır. Merakı iyice artan Ada yıllar önce oradan kaybolan bir kadından bahsedildiğini de duyunca caddedekilere Penny'i sormaya başlar. Bu olayları araştırırken ona yeni komşusu Alex yardımcı olmaya çalışır.
Bizlerse 1950'li yıllara ara ara dönüp ünlü bir ressam olan Dexter Wentworth ile evli olan Penny'in hikayesini okumaya başlarız. Dexter resmen işiyle evlidir ve çoğu zaman eve uğramaz. Her zaman alttan almaya çalışan Penny ne yazık ki mutsuzdur ve tekne yapan yeni komşusu Collin ile tanışmak onun hayatını değiştirecektir.
Bakalım iki farklı dönemde aynı yerde yaşamış bu iki kadının kaderleri nasıl kesişecek?
Sarah Jio bir zamanlar gerçekten severek okuduğum yazarlardan biriydi lakin okuduğum kitaplarının sayısı arttıkça yazarın birbirine fazlasıyla benzeyen kurgulara imza attığını fark ettim. Evet yazar kitabın mekanına ya da kitaba adını veren küçük şeylere çok özeniyor kabulüm ama söz konusu kurgu olduğunda önceki kitapla aynı işlenişi okumak kitapta beğenimi kazanan noktaları ne yazık ki gölgeliyor.
Bu kitapta Tekneler Caddesi gerçekten güzel düşünülen ve yazarın hissettirebildiği başarılı yerlerden biriydi lakin 1950'lirde geçen ve Türk filmi klişelerini aratmayan Penny'in hikayesi ile günümüzde bu hikayeyi öğrenmeye çalışan Ada'nın hikayesi o kadar tanıdıktı ki.... Ada geçmişiyle sorunları olan günümüz kuşağının başrolünü üstlenirken, Penny ise geçmişteki gizemli kadın rolünü üstlenmişti. Hadi bunları geçeyim yazarın okuduğum kitapları içinde karakterlerle empati kurmakta zorlandığım hatta geçmiş dönemindeki karakterlerin neredeyse hepsinin davranışlarını yanlış bulduğum bir başka kitabı olmadı. Hele kitabın sonuna eklenen kısacık bir bölüm var ki ana karakterlerden birinin davranışına şok olmama neden oldu. Açıkçası bir anneden böyle bencilce bir davranış beklemezdi keşke o kısım hiç yazılmasaydı.
Ayrıca Jio bu kitabında da Mart Menekşeleri kitabından bir karaktere (Esther) kısacık yer vermiş onu da söyleyeyim.
Özetle bu kitapla birlikte kütüphanemde okunmamış Sarah Jio kitabı kalmadı uzun vadede de yazarın bir kitabını alıp okuyacağımı düşünmüyorum. Sizlere de yazarın kitaplarının arasına bolca zaman koyarak okumanızı öneririm.
Benim de başlayıp bitiremediğim yazarlardan, sıcak samimi yazıyor ama...
YanıtlaSilKurguları çok benze bir de pek senlik değil :)
SilGizemli bir kitaba benziyor gerçi şu ara okumakta ve okuyacklarım belli ama belki bir ihtimal araya sıkıştırma ihtimali var :)
YanıtlaSilYazarla tanışmadıysanız Mart Menekşeleri, Böğürtlen Kışı ilk tercihleriniz olsun :)
Silokuyom bütün kitaplarını hafif yazlık hoş romanlar :)
YanıtlaSilKitap hoş ama kurgular çok benzer :(
SilÇok beğenmemişsiniz siz de ama tanıtım için teşekkürler. Gündüzsefası kitabı hakkında araştırma yapanlara faydalı olacaktır.
YanıtlaSilTeşekkürler, gene de zevkler tartışılmaz. Yazarla ilk kez bu kitapta tanışacaklar kitabı sevebilirler muhtemelen :)
SilBu arada "gündüzsefası" diye bir çiçek varmış, diğer adı da "kahkaha çiçeği" imiş. Ben "akşamsefası"nı duymuştum da "gündüzsefası"nı ilk defa duyuyorum.
SilKitap adını bu çiçekten alıyor, yazar kitaplarının adını koyarken özeniyor gerçekten :)
Silbir kitabını okumuştum, kolay okunuyor
YanıtlaSilSarah Jio'nun çoğu kitapları öyle :)
SilGerçekten bir dönem yazar ülkemizde çok popülerdi ama dediğin gibi kitapları birbirine çok benziyor. Ben iki kitabını okuduktan sonra yazarı okumayı bırakmıştım. Böğürtlen Kışı ve Mart Menekşeleri'ni okudum. Mart Menekşeleri'ndeki Esther'in davranışları ve düşünme tarzıyla beni sinir ettiğini hatırlıyorum. Gıcık almıştım karakterden :-)
YanıtlaSilBurada daha çok sinir olacağın bir karakter var emin ol, bir de son sayfa bombası yapmış yazar :( Ben de dediğim gibi okumam uzun vadede :)
SilBöğürtlen Kışı kitabı da muhteşemdi. :) Bu kitabını duymuştum ama okuma fırsatım olmadı.
YanıtlaSilBen bu kitaba muhteşem diyemem ne yazık ki :(
Sil