Uyarı dizinin bu bölüm ve öncesine dair spoiler içeren bir yazı.
Biliyorsunuz Netflix La Casa de Papel dizisini ikiye bölüp yayınlayınca bayağı bir fırtına koparmayı başardı ve başarısını devam ettirmek için dizinin yeni sezonu çekme kararı aldı. Tokyo'nun Rio'u kısmen terk edişi, Rio'nun yakalanmasına ve Tokyo'nun da Profesör'den yardım istemesine neden oldu. 3. sezonun başlangıcını yapan senaristler finale de Lizbon'un sahte ölümü, Nairobi'nin neredeyse ölüşünü ve soyguncu ekibin polise karşı bir savaş başlatmasını ekleyerek bizlere 4. sezon olacak dediler.
Açıkçası geçen sezondan çok memnun kalmamıştım. Göze çarpan temel kusurlar vardı en basiti soyguncuların İspanya Merkez Bankasına rahat rahat girmesi hatta Tokyo ve Nairobi'nin müdürün yanına çıkması ve hem müdürün hem de korumalarının bu iki yüzü tanıyamaması... Olayın başındaki temel bu kadar kusurlu olunca dizinin ilerleyen kısımları haliyle biraz can sıkıcı oldu.
Madem beğenmiyorsun neden ilk bölüm yayınlanır yayınlanmaz izliyorsun? derseniz cevabım çok basit. İlkin başladığım şeyleri bitirmeye az biraz takıntılı olmam ikincisi ise popüler dizilere dair cayır cayır spoiler verilmesi. Mesela ben şimdiden 6. bölümde olacak şeyi öğrendim. Kısacası böyle popüler dizileri bir kaç sezon biriksin mantığıyla izlemeye kalkarsam gözüme olacakların çarpmaması imkansız olur.
Bu bölümde olanları yorumumu da katarak 5 cephede inceleyeceğim. Lizbon, Profesör, Soyguncular, Polisler ve Flashback sahneleri.
Zaten bu bölüm önceki sezon bu sezon olacaklar arasında köprü görevi gördüğü için çok bomba bir olay olmadı.
Lizbon cephesi en sakin cephe. Yakalanmış ama sorgulanmamış. Eski dostu Angel'i görmüş ve azıcık pazarlık anlaşmasına değinmiş. Evet Lizbon kolay kolay pazarlığa yanaşmayacağını açık etse de 2. sezon finali bize her şey olabilir diye hatırlatıyor. Ama umuyorum yıllarca suçluları pazarlık tuzağına düşürmeye çalışan Lizbon bu seferde kendi bu tuzağa düşmez.
Aşk sarhoşu olan Profesör ise her şeye rağmen kendini toplar ve kaçış planını Marsilya ile uygulamaya koyar. Kaçış planı soyguncuların çoktan kaçtığı izlenimi vermeye çalışarak başlıyor, açıkçası nasıl bitecek merak uyandırmadı değil. Bu arada aşk gerçekten gözleri kör ediyor, zekayı sıfırlıyor. Koca Profesör aşkından kahroldu ama polisin Lizbon gibi bir bilgi hazinesini kolay kolay öldürmeyeceğini akıl edemedi. Sizin kaçış planınızı öğrenmek gibi bir ihtimal varken Lizbon'u öldürmeleri bir hayli düşüktü bariz bir şekilde.
Soyguncular kısmı adeta komedi. Finalde öldüğünü düşündüğümüz hatta karalar bağladığımız Nairobi, arkadaşlarına "Beni polislere verin siz bu kurşunu çıkaramazsınız, ölmektense hapis yatarım." konuşması yapacak kadar toplandı hatta Tokyo'nun aklını çelmeyi bile başardı.
Silahlar çekildi, zira soyguncuların bir kısmı Nairobi gitsin diğer kısmı ise Nairobi sırları ifşa eder tarafındaydı ve en sonunda Palermo son liderlik görevini yaparak Lizbon'un silahsızken öldürüldüğü söyledi. Bu durum Tokyo'nun ikileme düşmesine ve Nairob'ye ameliyat yapılmasına ses çıkarmamasına neden oldu. Bu arada daha bir kaç bölüm önce kafası bandajlı gezinen ölümden dönmüş Müdür bu seferde az biraz tıp okuduğu için ameliyata eşlik etsin diye çağrıldı. Bir cerrahın yönlendirmesiyle ameliyata girişen Tokyo polisin bağlantıyı kesmesiyle ortada kalıverdi. Burada en dikkat çekici şey Nairobi'i verelim kafasında olan insanlar. Sonrada da birbirine silah çeken bir ekip. Sahne öyle ayarlanmış ki bir noktada boşluğu doldurmak için silah çekiyor insan. O kadar komikti ki. Bir de şu ekibe bir cerrah ayarlasalar kurtulacaklar ama bunu akıl edemediler bir türlü.
Stockholm ve Denver cephesi ise bir hayli karışık. Arturo ikilinin arasına nifak tohumlarını serpmeyi başardı ama burada not düşeyim Arturo pozitif olan kan grubunu yanlışla negatif sanmadı. Bilerek Nairobi'yi öldürmeye çalıştı ayrıca Stockholm canım benim sen Denver'i ponçik bir insan evladı mı sanmıştın?
Bir de sevgili Tokyo sen en ufak terslikte soygunu tehlikeye atacak delilikte bir hatunsun liderlik senin neyine?
Polislerin cephesi bir garip. Tamayo yanan polisler sonrası hemen yelkenleri suya indirdi ama Sierra bunu bir fırsat olarak gördü. Lakin tartışmanın kazananı Tamayo oldu. Bu arada Tamayo'nun Mısır, 2011 diyerek atıfta bulunması kayda değer bir noktaydı. Yalnız konuşmayı kesmeleri çok akıllıcaydı.
İnsanların Berlin takıntısına hizmet eden flashback sahneleri ise bizi Berlin'in düğününe götürdü. Berlin'in evlendiği Tatia ya öldü, ya bu bölümde kan veren rehine ya da Sierra (Profesör Sierra'a seni yok edeceğiz gibi bir şey derken Sierra kimliğini kastetmiş olabilir mi?) . Berlin için bir çözüm buldum dizi Fringe ile çakıştırıp paralel evrendeki Berlin'i getirebilirsiniz hatta o paralel evrendeki bilimsel gelişmeler alıp başını gittiği için Berlin iyileşmiş bile olabilir. En azından sürekli flashback yazmak zorunda kalmazsınız. Bir de geçen soygundan olmayan ama bu soygundan olan üç karakteri Profesör düğünde tanıyordu yani bu insanları neden darphanede kullanmadı acaba? Ciddi ciddi kafama takıldı.
Son söz bu diziyi bariz mantık hatalarına rağmen izlemeyi seçen insanlardansınız ki çoğunluk öyle yeni sezona başlayın yoksa alacağınız spoilerin haddi hesabı yok :)
Selamlar blogunuzu takipteyim sizde blogumu takip edip son yazıma yorum yazarsanız çok ama çok mutlu olurum :)
YanıtlaSilUğrayacağım blogunuza :)
SilHi! I love La Casa de Papel !!!!!!!!!!!!! Very interesting post < 3
YanıtlaSilI am following you and invite you to me
https://milentry-blog.blogspot.com
Thank you. I will visit your blog :)
SilBen diziyi hiç izlemedim. Bir ara izlemek istiyorum. Dediğin gibi bir ton spoiler yedim ama sorun etmiyorum. Hatta neler olacağını önceden bilmek hoşuma gidiyor :-)
YanıtlaSilBen de bazen kitapların sonuna bakarım ve bunu sorun etmem ama popüler diziler söz konusu olunca her şeyi öğrenebiliyorsun, sınırı yok :)
Silkardeşim ve kuzenlerim izliyor, bende izole günlerde onların yanında bir iki bölüm izlemek zorunda kaldım ama gözüme çarpan hataları sesli söyledikçe afaroz edildim :)
YanıtlaSilkeyifli izlemeler..
Dediğim gibi hataları can sıkacak kadar çok, ben üşengeç olduğumdan yapamıyorum ama birileri bölüm bölüm hataları yazsa şu günlerde biraz gülümsetir bizi :)
Silben de çok sevmeden izledim bu diziyi... eşime eşlik etmekti amacım ama bir taraftan da kitlelerce çok sevilen bu diziyi izlemezsem eksikiğim olacağı algısına kapılmıştım. :) illa ki de izlenmesi gerekli bir dizi değil...neden çok abartıldı hala anlamış değilim. :)
YanıtlaSilBelki ilk sezonun ilk bölümleri biraz çarpıcıydı ama ilerledikçe eski tadı tuzu kalmadı hele yeni sezonlar vasat :)
SilBen de bir önceki sezondan çok memnun kalmadım aslında... Tadında bırakmaları gerekiyordu bence. 4'e de bu yüzden bir türlü başlayamadım, isteksizim :( Devamını izledin mi, nasıl gidiyor bu sezon?
YanıtlaSilEvet bitirdim, bayağı ütopik ve tekrarlayan yerler vardı. Ayrıca her şey 5. sezona sarktı yani başlamayabilirsin. 4. ve 5. sezonu birlikte izlersin.
SilBirçok yerde önerildi ama hala ilgimi çekmedi dizi☹️
YanıtlaSilKonusu ilgini çekmediyse hiç bulaşma bence :)
SilMerhaba takibe alıyorum. Sizde gelirseniz çok sevinirim.
YanıtlaSilUğruyorum hemen :)
Sil