Kitap Künyesi
Adı:Camlar Şehri
Yazarı:Cassandra Clare
Yayınevi: Artemis Yayınları
Sayfa:612
İlk iki kitap incelemesi için tık tık.
Uyarı Kemikler Şehri ve Küller Şehri kitaplarına dair yer yer spoiler içeren bir yazı olacaktır.
Beğendim Alıntılar...İlk iki kitap incelemesi için tık tık.
Uyarı Kemikler Şehri ve Küller Şehri kitaplarına dair yer yer spoiler içeren bir yazı olacaktır.
Clary'in annesi Jocelyn malum Kemikler Şehri kitabından beri bir koma durumunda. Önceleri bu durumdan Valentine'nin sorumlu olduğunu düşünsek de Küller Şehri kitabının sonunda Madeleine adlı bir gölge avcısı Clary'e gelip annesinin bu durumuna gene annesinin sebep olduğunu anlatıyor. Tabi bu duruma nasıl çözüm bulabileceğini de.
Bu kitaba geçtiğimiz de Clary annesinin yardımcı olabilecek tek kişi olan iblis efendisi Ragnor Fell'i bulmak için Idris'e(Gölge Avcıları vatanı) gitmeye karar veriyor.Jace kardeşini Merkez'in bulunduğu yere götürmemekte kararlı çünkü Clary kendi kafasından mühürler oluşturabilir. Merkez'in bunu keşfetmesinin Clary'i açısından iyi olmayacağını düşünüyor. Valentine nasıl yapmış bilinmez ama iki kardeşe de kendi türlerine göre fark yaratacak güçler aşılayabilmiş.
Gelişen onca olay Jace- Lightwood'lar ve gündüz yürüyebilen bir vampir olan Simon'un Idris'e getirir.
Ardından Clary ve Luke'de Idres'e gelir. Aşağı Dünyalıların gelmesi yasak olan Alicante'ye Simon ve Luke gelmesi çok şaşırtıcı olmadı. Ardından Magnus Bane'ninde Idris'e gelerek çeteye tamamladığını belirteyim.
Lightwood çocukları,Jace ve Simon ilk başta Aline ve Sebastian Verlac kuzenlerinin yanında kalıyorlar. Daha sonra Merkez Simon ile kendi çapında ilgilenmeye başlıyor ki bu yolun yolu değil.
Clary ile Luke ise Amatis adlı bir kadının evinde misafir olarak kalıyor. Ama sonra Luke eve terk ediyor. Clary Jace'i arıyor. Buluyor bulmasına ama Jace onu kovmaktan beter ediyor. Bu sırada Clary'in imdadına Sebastian yetişiyor. Halinden tavrından naziklik akan karakter Clary'e astronomik derecede fazla ilgi gösteriyor haberiniz ola.
Valentine ise bu kitapta hiç boş durmuyor anladığımız şu ki 3 Ölümcül Oyuncak'tan elinde olmayan Aynayı bulmak için çaba harcamakta. Üstelik Kupa ve Kılıç'ın aksine Ayna'nın ne olduğunu bilen yok.
Öte taraftan Gölge Avcıları Valentine'e karşı ne yapacaklarına dair Konsey'de bolca toplantı yapmaktadır.Hepsinin Idris'e toplanması Valentine'nın ekmeğine yağ mı sürecek acaba?Peki merkez bu savaşta Aşağı Dünyalıları yardıma çağıracak mı? Clary'i annesini uyandırabilecek mi? Jace-Clary ilişkisi ne yöne gidecek?
Sorular da sorular... Peki cevaplar var mı?Kafamızda cevaplanmamış soru sayısını mimuma indiren bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Yoruma gelirsek bu yorumu yazmak istemedim çünkü kitapla aramda kurduğum bağın biraz hafifleyeceğini,kitabın üstümdeki etkisinin azalacağını düşündüm.Harbi kitap bir kaç gün aklımdan çıkmadı,karakterlerle aramda ciddi anlamda ilişkiler oluşmaya başladı. Baktım sonum iyiye gitmiyor şu yorumu yazayım ve kitabı birazcık aklımdan çıkarayım dedim. Ölümcül Oyuncaklar serisinin iki kitabını severek okuyanlar bence bu kitaba bayılacaklar. Öncelikle hem düğümleri çözdük hem de bazı ilişki durumlarını netleştirdik. Bolca güldük,sıkça Jace'in esprilerine ve romantizmine bayıldık,yerini gelince de duygulandık, bazı yerlerde yok artık dedik. Anlayacağınız iki kitabı okuyup da bu kitabı bekletenler arasındaysanız çok büyük yanlışlar içindesiniz.
Şimdi çok büyük SPOİLER GELİYOR.
"Rol filan yok." dedi Jace,mutlak bir netlikle."Seni seviyorum ve ölene kadar da seveceğim.Ölümden sonra varlığım devam edecekse o zaman da seveceğim."
"-Neden beni ele geçirmek için Gard'a geldi? Benim yaşayıp ölmemi hiçbir şekilde umursamadığından eminim.
-Ona çok acımasızca yaklaşıyorsun,dedi Jace Eminim ölmeni tercih ederdi."
"Sen, bizi görebilmenin inanılmaz olduğunu düşünüyordun,tamam öyleydi ama benim için asıl inanılmaz olan,Jace'in de seni görebilmesiydi."
"İkinizde de özel bir şey var.Seelie Kraliçesi'nin dediği gibi. Siz deney ürünlerisiniz."Clary'nin şaşkın yüzüne bakarak gülümsedi."Ben aptal değilim.Parçaları birleştirebilirim.Senin mühürlerle ilgili güçlerin,Jace'in... eh,doğaüstü yardım olmadan kimse o kadar sinir bozucu olamaz."
"Bana Valentine'ın baban olduğunu ilk söylediğinde buna inanamamıştım," dedi. "Sadece doğru olmasını istemediğim için değil,sen ona hiç benzemediğin için.Ona benzer hiçbir şeyin olmadığını düşünüyordum,ama yanılmışım.Benziyorsun."
"Bak vampir,"dedi Jace."İstiyorsan Lightwood'ları koruyabilirsin ama beni sakın korumaya kalkma."
Simon başını kaldırdı."Nedenmiş o?"
"Sanırım,"dedi Jace -ve bir an için,parmaklıkların arasından bakarken Simon neredeyse kendini dışarıda,Jace'in zindanda olduğunu hayal etti-" çünkü hak etmiyorum."
Clary'nin nefesi kesildi."Artık sadece ağabeyim olmak istediğini söylemiştin."
"Yalan söyledim,"dedi Jace."İblisler yalan söyler,Clary.Biliyor musun,Gölge Avcısı'yken alabileceğin bazı türde yaralar vardır,iblis zehrinden kaynaklanan içsel yaralar. Sorunun ne olduğunu bile anlamazsın ama içten içe yavaşça kanamalar yüzünden ölürsün.Sadece ağabeyin olmak da böyle bir şey."
"Bunu seni ilk kimin öldüreceği konusunda bir yarış olarak gör,Gündüzyürüyen.Valentine mı,diğer Aşağı Dünyalılar mı,yoksa Merkez mi?"
Jace gülümsemedi."Çok farklı görünüyorsun."
"Elbiseden dolayı."Clary gergin bir tavırla elbisenin katlarını düzeltti."Genellikle bu kadar... güzel şeyler giymem."
"Ama daima güzel görünürsün." dedi Jace.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder