Kitap Künyesi
Adı:Mahremiyet
Yazarı:Rupert Thomson
Yayınevi: Altın Bilek Yayınları
Sayfa:293
1701 yılında manastırın başrahibesi Marguerite Louise heykeltıraş Geatano Zummo tarafında ziyaret edilir. Kısacık bir sohbetin ardından gizemlerle örtülü bir konuya dalacağımızı anlarız. Ve yeni bir bölümle Zummo tam 10 yıl öncesine döner.
Zummo çok başarılı bir heykeltıraştır. Sürekli gezerek eserlerini ortaya koymaktadır. Aslen Sicilyalı olan Zummo pek çok insanın sandığının aksine ilham aramak için değilde geçmişinden kaçmak için sık sık mekan değiştirmektedir.
Yeni durağı Floransa'ya olmuştur. Burada işvereni Grand Dük ve onun akıl almaz istekleriyle baş başa kalmıştır. Üstelik Grand Dük'ün onunla sırlarını paylaşması ve samimiyeti Grand Dük çevresindeki yüksek kademedeki insanları Zummo'ya karşı kışkırtmak için yetmiş ve artmıştır.
Zummo ise iki kez rastladığı ama bir türlü tanışamadığı bir kıza takmıştır aklını. Hatta bir ara hayal görüp görmediğini bile düşünmüştür. Ve sonunda kızla tanışma şansına erişir. Faustina ile tanışmasıyla hayatında büyük bir dönüm noktasına girmiş olur. Çünkü en büyük düşmanlarının eline sağlam bir koz vermeye bir adım yakındır...
Yorumuma geçersek gizemli bir girişin ardından kendini sırların çözülmesine bırakan güzel bir hikaye. En ufak hatasıyla kendini darma duman etmeyi bekleyen insanların etrafında hazır beklediği Zummo'nun yaşamaması gereken bir kadınla yaşadığı aşkın şiirselliğinin hissedildiği kaçınılmaz bir gerçek. Ve bütün bunların 1600'lerini sonunda İtalya'da geçiyor olması daha da derinleşen bir kurgu...
Alıntılara geçersek...
"Demek istiyorum ki,bana gösterebileceğin şey," diye devam etti, "Nasıl benim her gün sokaklarda görmediğim bir şey olabilir ki?"
"Belki de size kendinizi gösterebilirim"
"Mutlu bir andı,hayatımın en mutlu anıydı.Gerçi daha sonraları geriye bakınca, bir çeşit hayal aleminde yaşamış olduğumu görüyorum.Ama belki de mutluluk budur:Tıpkı, bir noktadan sonra tutulamayan nefes gibi, inançsızlık ya da kasti cehaletin askıya alınmasıdır."
"Eminim artık yerleşmişsindir?" İlk karşılaşmamızda kullanmış olduğum kelimeleri kullanarak benimle kibar bir şekilde alay ediyordu.
Gülümsedim."Herkes çok nazik davranıyor."
Magliabechi bana onur kırıcı bir bakış attı."Politica'da ne yazdığını unutma. Dost canlısı ve güvenilir mi görünüyorlar. Dikkat et!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder