18 Haziran 2015 Perşembe

ACI BAKANLIĞI-DUBRAVKA UGRESIC

Kitap Künyesi
Adı:Acı Bakanlığı
Yazarı:Dubravka Ugresic
Çevirmen:Ünver Alibey
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa:262

Tanja Lucic Zagrebli bir edebiyat öğretmeni, savaş sonrası Yugoslavya'yı terk ediyor önce Goran ile Berlin'e ardından Goran Japonya'ya Lucic ise Amsterdam'a gidiyor. Anlayacağınız iki aşık yollarını ayırıyor. Lucic bir arkadaşı sayesinde Amsterdam Üniversitesinde Sırpça-Hırvat okutmanlığı yapmaya başlıyor. Bu okutmanlık görevi iki dönem süreceği için Lucic kendisi gibi savaş mağduru olan öğrencilerine bir hayli esnek bir eğitim vermeye başlıyor.

"Bizim savaşımız değildi.Aynı zamanda bizim savaşımızdı.Çünkü bizim savaşımız olmasaydı,şu anda burada olmayacaktık.Bizim savaşımız olsaydı da burada olmayacaktık."


Yugonostalji çalışıyor onlarla,dil eğitimi vermek yerine. Anılarını anlatıyor öğrencileri,bir müze kuruyorlar,kafelerde keyifli sohbetler ediyorlar. Hatta Yoldaş Lucic'in doğum günün dahi kutluyorlar.
Öğrencileri savaştan kaçıp Amsterdam'a sığınan pek çok insandan farksız her birinin farklı hikayesi var,her biri uyum süreci yaşıyor.

"Zaman bütün yaraları iyileştirmez,yaraları açan zamandır zaten."

Dersler böyle giderken olaylar gelişiyor ve Lucic'in bütün dengesi alt üst oluyor,öğrencilerine programlı bir dersle savaş açıyor ve ne yazık ki kendisi de boşluğa düşüyor.

"Geldiğimiz topraklara dönmemiz ölüm,bu topraklarda kalmamız ise yenilgi demektir.Bu yüzden rüyalarımızda ayrılış sekansı sonsuz kere tekrar eder,ayrılış anı tek zafer anıdır çünkü."

Gelelim yorumuma adından çok etkilenmiştim o yüzden almıştım bu kitabı ne yazık ki beklediğim gibi çıkmadı.
Konu savaştan kaçmak,yerinden yurdundan ayrılmak,hiçbir yere ait hissedememek olunca pek çok kişinin yüreğine dokunabilirsiniz,ama bu kitap yer yer etkileyici şeyler yazsa da bütün olarak kalbime dokunamadı,o sıla hasretini,o mağduriyeti bana hissettiremedi. Onun dışında Lucic'in bazı davranışlarına zerre aklım ermedi bir karakter bu kadar özümsenmesi güç olmamalı.
Bir de bu kitabı okumam utanarak söylüyorum ki tam 10 gün sürdü ki kitap 262 sayfa,özetle son zamanlarda okuduğum en ağır ilerleyen kitap unvanını kaptı. Çeviri kaynaklı bir sorun yoktu ama kitap cidden çok ağır ilerliyordu.
 Özetle benim uyuşamadığım bir kitaptı ama siz seversiniz orası bilinmez.

2 yorum: