2 Mayıs 2016 Pazartesi

LE TABLEAU-MUTLULUĞA BOYA BENİ

Film bir tablonun içinde başlıyor ve Lola bize kısaca tablodaki kişilerin sınıf ayrımından bahsediyor. 
İleride izleyeceklerimiz ışığında tablodakilerin 3 sınıfa ayrıldığını öğreniyoruz. 
Tastamamlar ressam tarafından rengarenk boyanmış, kendilerini cennette sanan ve diğerlerinden üstün grup, Yarımlar boyanmamış bir kısmı bulunan sınıf, Esgizler ise hiç boyanmamış ve çoğunlukla yok sayılan kesimi oluşturuyor. 

Tabloda Tastamamlar günlerini eğlenerek geçirirken, Yarımları ve Esgizleri aşağılamayı onlara eziyet etmeyi de unutmuyorlar. 
Bu karanlık ortamda Tastamam olan Ramo ve Yarım olan Claire'in aşkı adeta  ışık saçıyor.  Ama Claire bu ilişkinin engellerle karşılaşacağının farkında, Ramo ise  sınıf farklılıklarını kaldırmak için resmi tamamlaması gereken Ressam'ı bulmak istiyor. 
Her şey Tastamamlarının liderinin Ressam'ın tabloyu yarım bıraktığından emin olduğunu ve asla dönmeyeceğini bildirmesiyle başlıyor, Ramo buna karşı çıkıyor ve soluğu onların yanından kaçmakta alıyor.
 Claire ise Ramo ile buluşmak istediğinde diğer Yarımlar onun gitmesine izin vermiyor ve Lola Ramo'u almak için gidiyor.
 Lola'nın yanına Esgiz olan ve yardım isteyen Tüy Siklet de gelince üçlü bir kayıkla kaçmaya başlıyor. 
Ve bu kaçış Ramo'un Ressam'ı bulmak için yaptığı planları hayata geçirmesine vesile oluyor ve üçlü Ressam'ı bulmak için yola çıkıyor. 
Bakalım bu maceranın sonu nereye varacak?

Filmin başlangıcında ne kadar orijinal, zekice yazılmış bir senaryoyla karşılaştığımı düşündüm, sınıflara ayrılma kısmındaki bilindik durum dışında her şey o kadar farklıydı ki filme hayran kalmıştım. İzledikçe görselliğe bayıldım, üçlünün tablolar arası maceralarını merakla seyrettim. Bir de bu maceralara Macenta karakteri eklenince keyfim katlanarak izlemeye devam ettim. Filmin kendisi de bahsi geçen tablolar gibi rengarenk ve capcanlıydı. 
Her şey bu kadar güzelken bu animasyon filmini mutlaka izleyin diye önerecekken film bitti ve ben filmin sonundaki mesajla kalakaldım. O nasıl bir mantıktır, senaristi yönetmeni böyle bir filmde böyle bir mesaj vermeyi nasıl akıl etmişler acaba? 
Mesaj konusunda spoiler içeren yorumu azıcık aşağıda bulabilirsiniz. 
Son sözü ise gerçekten bazı açılardan süper bir animasyon filmi olsa da filmin sonundaki mesaj yüzünden izlemenizi önermediklerim arasına girdi.

Spoiler...
Beni bu kadar kızdıran son filmin herhangi bir sebeple toplum tarafından kabul görmeyen bireylerin, oldukları gibi davranıp kendilerini kabul ettirmeleri yerine topluma uymak için ellerinden geleni yapıp bu amaca ulaştıklarında toplumca kabul edilip mutluluğa erişmeleriydi. Özetle kısa bireysen uzun boylular seni dışlıyorsa boyunu uzatmazsan mutlu olamazsın minvalinde bir mesaj. Şimdi bu filmi bir sebeple arkadaşları tarafından dışlanan bir çocukla izlesek ben ne diyeceğim bu çocuğa "git kendini değiştir" mi? Üstelik filmin sonunda Ressam bu olayı hafifletmek için "basit bir çizim çoğu zaman özenle bitirilmiş
bir resimden daha etkileyicidir." diyor ama sonra da "nasıl mutlu oluyorlarsa öyle olsun" diye ekliyor. Yani verilen mesajı pekiştiriyor. Anlaşılan o ki senaristler insanların tek bir kalıba sığmasını istiyor.
Spoiler...


8 yorum:

  1. Görsel anlamda çok renkli bir animasyon, çok hoşuma gitti. Ancak verdiği mesajlar daha önemli. Yine de boş bir zamanımda şans verebilirim. Merak ettim açıkçası. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  2. Görsellik bir etken ama mesaj bu kadar tekdüze olduktan sonra filmin pek izlenesi kalmıyor. Sonuçta önemli olan farklılığı teşvik etmek iken sıradanlığa itmek nasıl bir akıl işidir?
    Yine de bir bakacağım.
    Sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer mesaj kısmına takılmazsa güzel film ama benim gözüme fazla çarptığı için bu mesaj o yüzden pek sevemedim :(

      Sil
  3. çok ilginç bir filmmiş anlatım açısından da ama mesajdan ben de hoşlanmadım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bazen filmler verdikleri mesaj yüzünden gözümden düşüyor :(

      Sil
  4. O nasıl kötü bir mesaj öyle:((( insanları her yer de böyle kalıplaştırma çabası var filmlerle dizilerle sosyal hayyatta ki her şeyle bu mesajlar veriliyor:(((
    Çok basit ama önemli bir örnek son yıllar da çekilen diziler de bile orta sınıfı yok etmeleri yetmedi ya sürünüyorsun ya zenginsin. özellikle evler maaşallah hiç mütevazi ev yok ortalıkta.Ben de bu çaktırmadan hafızalara sokulmaya çalışan mesajlı yayını fark ettiğim anda vazgeçiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O tarz dizileri izlememekle en iyisini yapıyorsunuz eğer siz izlemezseniz başkaları izlemezse kurgu değişikliğine gidilir. Ne yazık ki bu konuda bir ilerleme yok filmlerde bu tarz mesajları görünce sinir olduğumla kalıyorum :)

      Sil