Film yeni kitabı The Words'un okumasını yapacak olan ünlü yazar Clay Hammond (Dennis Quaid) ile açılışını yapıyor ve başarılı yazar büyük bir kalabalığa kitabın ilk bölümünü okumaya başlıyor.
O kitabı okurken biz de okuduklarını izlemeye başlıyoruz.
O kitabı okurken biz de okuduklarını izlemeye başlıyoruz.
İlk kitabı Penceredeki Yaşlar ile edebiyat dünyasını sarsan, ödül üstüne ödül alan Rory Jansen (Bradley Cooper) ile eşi Dora'i (Zoe Saldana) ve onların hayatını değiştirmek üzere olan Yaşlı Adam'ı (Jeremy Irons) tanıyoruz kısaca.
Ardından Clay okuyor ve bizler de olaya hakim oluyoruz yavaş yavaş.
Ardından Clay okuyor ve bizler de olaya hakim oluyoruz yavaş yavaş.
Rory 3 yıldır bir kitabın üzerinde çalışıyor lakin kitabı gönderdiği her temsilci ona ya ret cevabı veriyor ya da cevap dahi vermiyor. Rory yazar olmak için her şeyi bırakıp kendini sadece yazmaya adadığından ayı çıkarmak için çoğu zaman babasının kapısını çalıyor.
En sonunda bir temsilci ona kitabın güzel ama bu kitaba kimse ilk kitabın olduğu için sponsor olmaz diyor. Bu haberden sonra Rory hayatını değiştirecek bir kitap taslağı buluyor.
Balayı gittikleri Fransa'da aldığı evrak çantasının içinden çıkan bu taslak onu koltuğa çiviliyor ve asla hayal ettiği gibi bir yazar olamayacağı gerçeği bir kez daha yüzüne çarpıyor.
Rory Jansen 2.Dünya Savaşı sonrası Paris'in anlatıldığı bu taslağı kendi adıyla yayınlatıyor.
Yaşlı Adam kapısını çalana kadar her şey güzel gidiyor. Sonrasında olacakları ise Clay kendisine hayran olan okuyucusu Daniella'a (Olivia Wilde) anlatıyor.
Balayı gittikleri Fransa'da aldığı evrak çantasının içinden çıkan bu taslak onu koltuğa çiviliyor ve asla hayal ettiği gibi bir yazar olamayacağı gerçeği bir kez daha yüzüne çarpıyor.
Rory Jansen 2.Dünya Savaşı sonrası Paris'in anlatıldığı bu taslağı kendi adıyla yayınlatıyor.
Yaşlı Adam kapısını çalana kadar her şey güzel gidiyor. Sonrasında olacakları ise Clay kendisine hayran olan okuyucusu Daniella'a (Olivia Wilde) anlatıyor.
Bakalım içice geçen bu hikayeler nasıl bir sonuca ulaşacak?
Kitap gibi izlenen, filmde bahsi geçen romanları olsa da okusak dedirten bazı sahneleri hiç bitmese dediğim bazen de her şey nasıl bağlanacak? diye hemen bitmesini istediğim son zamanlarda izlediğim en içten filmlerden biri The Words.
Öncelikle filmin bazı pürüzleri olduğunu inkar etmeyeceğim evet bazı yerler olmamış, bazı oyuncular olmasa da olurmuş ve en kötüsü bir kaç yer mantık sınırlarını zorlamış. Ama işin özü şu ki filmin büyüsüne öyle bir kapılmışım ki bu noktaların sadece azıcık bir kısmı gözüme çarptı. Mesela Rory adını dahi bilmediğimiz adamı şıp diye buluvermesi en çok gözüme çarpan şeylerden biriydi. Onun dışında Clay karakterinin fazlasıyla donuk olması bana itici gelmedi desem yalan olur ama bunlar benim için bunlar küçük kusurlar olduğu için hiç takılmadım. Zaten Clay'in yazdığı kitapta mantık kusurları, boşluklar ararsak çokta mantıklı bir davranış olmaz çünkü yazar kitabın sadece iki bölümünü okudu ve ger kalanı kısaca özetledi o yüzden kurgudaki boşlukları normal karşılamaya çalışıyorum.
Eklemeden geçemeyeceğim ve senaristlere azıcık sitem bir nokta var ki o da filmin sonu. Filmi izledikten sonra öyle kalakaldım ve yorumları okudum. Ama okuduğum yorumlarda genelin filmin ucu açık bırakılmasından şikayetçi olduğunu gördüm, bazıları filmin kendi içinde ipuçları barındırdığı söylese de ben daha açık bir son isterdim, azıcık belirsizlik bile beni sinir ediyor çünkü ve bu filmde hiçbir şeye inanmak istemediğim için en mantıklı olan sonu dahi kabullenmedim.
Bir de filmin adının Çalıntı Hayatlar diye çevrilmesi hiç olmamış keşke birebir çeviri olan Kelimeler olarak kalsaydı.
Bunun dışında film muazzamdı özellikle kitapsever bir insansanız bu filmin sizi az çok etkileyeceğini eminim bir kitabın yazılışına bu kadar yakından tanık olmak ve yazarın emeğini sorgulamak kesinlikle etkileyici bir hava veriyor. Kurgu bazen tanıdık bazen tahmin edilebilir olsa da bana sanki ilk kez böyle bir şey izliyor hissi verdi.
Her şey bir yana Rory ve Yaşlı Adam bankta oturup konuşuyorlar ve Yaşlı Adam kitabının hikayesini anlatıyor ya işte o sahne pek çok filme bedel, Yaşlı Adam hiç susmasın Paris'teki hikaye hiç bitmesin istiyorsunuz.
Hem o sahne hem Paris sahneleri filmin çıtasını yükselten filmdeki bazı sahneleri gereksiz kılan sahnelerden.
O sahnedeki sakinlik, içtenlik o kadar başarılı yansıtılmış ki film sadece orada başlasa ve orada bitse daha mı güzel olurdu diye düşünmedim değil.
Sonrasında araya öyle diyaloglar sıkıştırılmış ki bir kitabın altı çizilesi cümleleri gibi o repliklerde bu filmin altı çizilesi yerlerinden.
Hem o sahne hem Paris sahneleri filmin çıtasını yükselten filmdeki bazı sahneleri gereksiz kılan sahnelerden.
O sahnedeki sakinlik, içtenlik o kadar başarılı yansıtılmış ki film sadece orada başlasa ve orada bitse daha mı güzel olurdu diye düşünmedim değil.
Sonrasında araya öyle diyaloglar sıkıştırılmış ki bir kitabın altı çizilesi cümleleri gibi o repliklerde bu filmin altı çizilesi yerlerinden.
Son söz özellikle Jeremy Irons'un rol aldığı sahnelere o kadar bayıldım ki filmi abartmış olabilirim o yüzden izleyip hayal kırıklığı yaşamayın diye bu uyarıyı not düşüyorum ve IMDb'den 7.1 alan bu filmi sevdiğimi ekliyorum.
Son not: Düşünün bir toplu taşıma aracında kitap okuyorken yakınlarınıza o kitabın yazarı oturuyor, ne güzel değil mi?
Son not: Düşünün bir toplu taşıma aracında kitap okuyorken yakınlarınıza o kitabın yazarı oturuyor, ne güzel değil mi?
ya ben bunu sevmiştim yaaa :)
YanıtlaSilSevilmeyecek film değil :)
SilFilmi listeme ekledim, meraklandırıcı bir anlatım olmuş. Kitap ekseninde ilerlemesi özellikle ilgimi çekti. :)
YanıtlaSilKitap ekseninde ilerlediğinden bayılmış olabilirim :)
SilNe kadar güzel anlatmışsınız :) Nasıl görmememişim dedim, izleyeceklerim arasında ^^
YanıtlaSilUmarım seversiniz :)
Silizledim gibi ama bir bakacağım teşekkürler canım .
YanıtlaSilBakın bakalım belki izlememişsinizdir :)
Silgözəl yazmısınız film haqqında. İzləməliyəm deyə düşündürdü.
YanıtlaSilBen çok sevdim, izlemeni rahatlıkla öneririm :)
SilSanırım yarın akşam ne izleyeceğim belli oldu :)
YanıtlaSilUmarım seversiniz :)
Siltekrar izlemeye değer :)
YanıtlaSilKatılıyorum :)
Sililginç bir filme benziyor..
YanıtlaSilBen çok sevdim tavsiye ederim :)
Silizledim çok güzeldi.. ve tekrar izlemeye değer gerçekten... ♥
YanıtlaSilEvet tekrar izlenmelik bir film :)
SilÇok güzel bir yazı olmuş sizin sayenizde izledim filmi. Ama emin olmak istiyorum filmin sonunda ki sahnede Clay Hammond un aslında Rory Jansen olduğunu mu belirtti
YanıtlaSilMerhaba seveceğiniz bir film önerdiğim için çok sevindim, filmin sonu hakkında spoiler içeren kısa bir yorum yapayım. Dediğim gibi biraz ucu açık bırakılmış Clay'ın Rory olma ihtimali çok yüksek lakin bazı yorumlar okudum ve Clay'ın öyle bir taslak bulup yayınlatmadığını yıllar sonra yayınlatsam ne olurdu tarzında bir roman yazdığını düşünen de var. Bir de Clay'ın Rory'in karısı ile yemekte kavga ettiği vakit kendi karısı ile kavga edip barışmadıklarını ve ayrıldıklarını onun da bundan sonra barışmış halini yazdığını düşünen var. Yani bir kaç senaryo var siz hangisini mantıklı buluyorsanız onu kabul edebilirsiniz:)
Silbu filmi instagramda rusların saçma sapan bir klip montajında gördüm, sadece bir sahne. trende eski karısını gördüğü sahne. bu filmi bulmalıyım dedim. yorumlardaki rusça yorumları tek tek google çeviriden çevirdim. bi yerde kelimeler diye yazıyordu. sonunda buldum ve izledim. bana değerli fikirler ve anlamlar kattı. ama ben asıl bu filmin kitabını arıyorum. kendi hayal gücümle daha farklı bir şekil alabilir hikaye(ler) :) varsa kitabı almak isterim.
YanıtlaSilMerhabalar haklısınız çok güzel bir film lakin izlediğim dönemde okuduğum yorumlarda filmin kitabı olduğuna dair bir izlenim edinmedim, büyük ihtimalle uyarlama bir eser değil.
SilKitabın aslını nereden alabiliriz,bulabiliriz?
YanıtlaSilFilmin bir kitabı olduğunu sanmıyorum ne yazık ki :( Eğer bir şekilde kitabının olduğunu öğrenirseniz bana da yazarsanız sevinirim :)
Sil