İki zaman diliminde geçen ve gerçek olaylara dayanan yeni bir dizinin incelemesi ile sizlerleyim.
1997 yılında her şeyden elini eteğini çekip, ormanda yaşayan Ajan Jim 'Fitz' Fitzgerald (Sam Worthington) ile tanışıyoruz. FBI'nun ağır topları Fitz'i ziyarete gelip, ondan Ted Kaczynski (Paul Bettany) ile konuşmasını isterler.
Özetle Ted mahkemeye çıkarılmak üzere olan bir suçludur ve suçunu kabul etmezse bu süreç çok uzayacaktır, FBI bu işin uzamamasını istemektedir, Ted ise kendisini yakalayan ajan ile konuşmak istemektedir. Bu olayların bütünü Fitz'in Ted ile konuşması için çağrılmasına neden olur.
1995 yılına dönersek FBI'nun taze mezun profil uzmanı ajanları ile tanışırız.
Fitzde onlardan biridir ve evine yeni dönüp, ailesiyle zaman geçirmeye başlamıştır. Lakin bu kavuşma pek uzun sürmez 6 yıldır aktif olmayan seri bombacı Unabomber yeniden dönmüştür ve Fitz profil çıkarmak üzere San Francisco'a gider.
17 yıl boyunca posta aracılığıyla bombalar gönderen hatta bir uçağı neredeyse düşürecek olan Unabomber'in amacı nedir, Fitz onu yakalamayı nasıl başarmıştır ve en önemlisi 1997 yılında Fitz Ted'e suçunu kabul ettirebilecek midir?
Manhunt: Unabomber hiç aklımda yokken izlemeye başladığım dizilerden biri. Dizinin yeni yayınlandığını görüp, hakkında olumlu yorumlar okuyunca bakayım dedim. Çok beğenmesem de ortalama üstü bir dizi diyebilirim.
İlk olarak seri bombacı Ted Kaczynski'nin hayatını araştırmadım sadece bir kaç şey okudum, diziye aktarılışının ne kadar doğru olduğunu bilemem onu ekleyeyim. Akabinde diyeceğim şu ki FBI'nun bu kadar beceriksiz olduğu bir The Following'i izlemiştim. Gerçekten ısrarla kafalarını kuma gömen bir grup ajan var dizide, Fitz ne dese bastıran, onu konuşturmayan bu insanlar Unabomber'ın yazdığı Endüstriyel Toplum ve Geleceği adlı 56 sayfalık manifestoyu okumuyorlar çünkü adamın tehdidi şaka mı gerçek mi onu anlamaya çalışıyorlar.
Fitz hariç hiçbirinin aklına bu tehdit şaka mı gerçek mi anlamamız için belki de manifestoya ipucu bırakmıştır bir okuyayım demek gelmiyor.
FBI'nun beceriksizliği bir yana, Unabomber'i düşük zekalı olarak görme hatasında bulunmaları bir yana Fitz karakterine bir türlü ısınamamam öteki yana. Fitz'e kolay kolay ısınacağımı sanmıyorum ama bakalım. Ted'i ise pek yakından tanıyamadık ama ilerleyen bölümlerde başarılı bir performans sergileyeceğine inanıyorum.
Sistem eleştirisinin güzelce yapıldığını belirtmeliyim (kimse yokken kırmızı ışıkta bekleme, gelen postaları direk açma) ama bu hiçbir zaman Ted'i haklı kılmıyor tabi ki.
Unabomber hikayesini bilmeyenler için bile gizem unsuru bayağı az ama Fitz'in hayatı gerçekten merak edilesi ayrıca yazdığı incelemeyi merak etmiyor değilim.
Son söz Manhunt: Unabomber, ilerleyen bölümlerde çıtanın yükseleceğini inandığım şimdilik ortalama üstü diyebileceğim, gerçeğe dayanan herkese hitap etmese de seveninin bol olacağına inandığım bir dizi.
olayda fbi varsa tamamdır :D
YanıtlaSilFBI biraz başarısız görünüyor ama :(
Silİlk kez duydum bu diziyi. Gerçek olaydan esinlenilen dizi ve filmleri severim. Sıra gelirse bu diziyi de izlemek isterim. Önerin için teşekkürler :-)
YanıtlaSilRica ederim umarım seversin :)
SilIlk defa duyuyorum ama severim Fbi li dizileri:)
YanıtlaSilİzleme fırsatı bulursunuz yorumunuzu bekliyorum :)
SilBen de daha önce duymadım. Bulup izleyeyim 👍
YanıtlaSilUmarım seversiniz :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil