31 Aralık 2015 Perşembe

OYUNBAZ-WULF DORN

Kitabın Künyesi
Kitabı Adı:Oyunbaz
Orijinal Adı: Dunkler Wahn
Yazarı:Wulf Dorn
Çevirmeni:Regaip Minareci
Yayınevi:Pegasus
Sayfa:378


Her şey yakışıklı psikiyatrist Jan Forstner’in kırmızı güller almasıyla başlıyor. İlk başta bu güllerin araya mesafe koydukları sevgilisi Carla Weller’den geldiğini düşünüp sevinen Jan ilerleyen sayfalarda gülleri Carla’nın göndermediğini anlıyor. Bu arada biz de ikilinin nasıl tanıştıklarını öğreniyoruz,yıllar önce kardeşi kaybolan Jan Fahlenberg’de çalışmaya başlayınca bir olayın içini dalıyor ve bu olayı aydınlatırken de gazeteci olan Carla ile tanışıyor. Hatta yaşana olaylarla ilgili bir de kitap çıkmış ki bu yüzden Jan oldukça popüler.
“İnsan, onlar gibi normal biri olduğunu başkalarına gösterebilmek için kendini gizlemek zorunda kalınca gerçeklik duygusunu kolaylıkla yitirebiliyordu.”

Gül olayını bir tarafa bırakan Jan Carla vasıtasıyla tanıdığı gazeteci Volker Nowak’tan  bir telefon alıyor, adam onunla acilen buluşup bir vaka hakkında fikrini almak istediğini belirtiyor Jan da kabul ediyor teklifi.Tabi ki buluşma gerçekleşmiyor çünkü Nowak sırrını ele vereceği kadın tarafından vahşice öldürülüyor.
Jan ve polis katilin sadece kadın olduğunu öğrenebiliyorlar, Jan bu olayın adamın kendisiyle konuşmak istediği konuyla ilgisi olup olmadığını düşünürken, Jan’a bir kadından  telefonlar gelmeye başlıyor, aynı kadının çocuk çizimine benzer resimler çizip Jan’a gönderdiğini atlamamak gerek.
“Normal hayatlar süren normal insanların yaşadıkları, anormal yaratıklara yer olmayan dünyadan, üzerine kilit vurularak ayrı tutulmalıydı sanki.”
Kadın Jan’a delicesini aşık ama onunla yüz yüze gelemiyor ama onu arayıp rahatsız etmekten çekinmiyor, en ufak şeyde tehditleri  savuruyor ve Jan yavaş yavaş kadının yaşanan olaylarla ilişkili olduğunu anlıyor.
Bundan sonrasında ise kadının meşhur planını gerçekleştirmek için yapacaklarını okumak kalıyor bize.
 “Gözlemleyen kişi kontrolünü kaybetmezdi ve kontrolünü kaybetmeyen kişi her zaman çok önemli şahsiyetlermiş gibi ortalıkta dolaşan kibirlilerden çok daha üstün insanlar olurlardı.”

Yorumlamaya geçmeden bahsedeceğim bir nokta var, Jan’ın geçmişini okuduğumda sanki bundan önce bu olayı konu alan bir kitap varmış gibi hissettim ve daha kitabı okumadan Goodreads sitesinden baktığım ve kitabın seri olmadığını gördüğüm için içim rahatladı. Lakin kitabı bitirdikten sonra yorumlara göz gezdirdiğimde yazarın bu kitaptan öncesini anlatan Jan Forstner merkezli bir kitabı olduğunu öğrendim. Bu kitap Şizofren romanıymış. Şahsi fikrim başlarda Sven ile ilgili muhabbette bir şeyler kaçırdım ben hissim olsa da kitaba bütün olarak bakıldığında Oyunbaz’ı okumak içim illa Şizofren okunacak diyemem.

 “Siz hiçbir zaman karanlığa bakmadınız, yani gerçek anlamda bakmadınız .Orada bütün siyahların iç içe geçtikleri sanılır ama insan oraya ne kadar uzun bakarsa içinde o kadar çok şey görür.”

Peki kitap için ne düşünüyorum? Öncelikle çok abartılacak bir yanı yoktu, tamam güzeldi beğendim ama eksileri de vardı.
İlk olarak yazarın kitabın başlarında psikopat kadın için birini işaret etmek için didinmesini çok gereksiz buldum, bir karakter özellikle gözümüze sokulmuştu ki artık içimden “tamam biliyoruz o kadın aradığımız kadın değil” nidaları attım. Anlayacağınız yazarın güya sağ göstereyim, soldan vurayım taktiği beni baydı.
İkincisi kitabın sonu ki bu durum hem artısı hem eksisi olan bir durum. Kitabın sonu çok meşhur bir filmin sonundan esinlenilmiş,gerçi o film pek çok filmin anası babası oldu orası ayrı. Bu esinlenme benim puan kırmama neden olsa da yazarın inanılmaz bir başarısı var ki bu durumu olaylar açıklandığı an değil de üzerinden zaman geçtiğinde anladım. Hatta katilin kim olduğunu okuyunca sağlam bir şok yaşadım ki gerçekten hiç beklemediğim biri çıktı ve bu şok aklımı öyle uyuşturdu ki “aa o filmdeki gibi” kısmı nice sonra aklıma geldi.
Neleri sevdim? Dediğim gibi katilin ortaya çıkışını,kitabın oldukça akıcı oluşunu(gerçekten fazlasıyla akıcı bu konuda yazarın hakkını yemeyeceğim),kitabın birkaç karakterin açısından yazılmasını ve özellikle psikopat kadının gözünden anlatıldığı bölümleri gerçekten sevdim. Kadının duyguları, ruh halleri başarılı bir şekilde aktarılmıştı ayrıca Jan’ın kadın tarafından izlendiğinde hissettiği hallerde gene başarılı aktarılan yerlerdendi. Ayrıca kitaptaki psikolojik terimlerin kıvamında olduğunu düşünüyorum. Ne sizi sıkacak kadar fazla  ne de baştan savma denecek kadar azdı.
 Son söz olarak beğenmediğim birkaç yer dışında gerçekten sevdiğim bir kitap oldu, eğer katil kim? temalı  bir kitap okumak istiyorsanız, bir solukta okunabilecek sonu ile şaşırtacak bu psikolojik gerilim romanını tavsiye ederim.









18 yorum:

  1. mm benim bu kitapla ilgili beklentilerim fazla yüksekti şu an biraz daha bekletmeye karar verdim :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki okuduğunuzda benim sevdiğim daha çok seversiniz kim bilir? Zevk meselesi sonuçta :)

      Sil
  2. Buaralar kitap bloglari sayesinde yeniden kitap okumayi hizlandirmaya basladim oyuzden sizide gec de olsa kesfettim ve takibe aliyorum bu kitabi alsam almasam karar veremedim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap için tarzınıza uygunsa okuyabilirsiniz :)

      Sil
  3. Rahat okumalık bir kitap gibi sanki....

    YanıtlaSil
  4. bu da güzelmiş okumak istediğim çok kitap var bu ara..

    YanıtlaSil
  5. Acaba bahsettiğin filmin adı ne? Yorumuna bayıldım! *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, filmin adı (kitabı okumayanlar için spoi) 1960 yapımı Psycho :)

      Sil
  6. Aslında Jan Şizofren adlı kitapta karşımıza çıkıyor :) Psikyatristte Jan yok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mi? Değiştiriyorum o zaman bilgiyi, teşekkürler ilginiz için :)

      Sil
  7. Peki katile ne oluyor öldü mü sonunu pek anlamadım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabı okuyalı 4 yıl olduğu için katili bilsem de katilin akıbetini anımsayamadım eğer kitabın o kısımlarını buraya kopyalabilirseniz net bir şey diyebilirim :)

      Sil
    2. Evet katil ölüyor hastane odasında

      Sil
    3. Cevabımızı aldık, teşekkürler :)

      Sil
  8. Harika bir kitap.O kadar akıcı bir kitap ki 3 günde 289 sayfa okudum size de okumanızı tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben okudum zaten, öneriniz şüphesi olanlara olsun :)

      Sil