Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Karanlıktan Sonra
Orijinal Adı: Afuta Daku
Yazarı: Haruki Murakami
Çevirmeni: Ali Volkan Erdemir
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa: 180
Saatler 00.00'a yaklaşırken restoranda oturup kitap okuyan bir kısa odaklanıyoruz. Kitap okurken küçük aralar veren ve zamanın hızla geçmesini dileyen kızın adını yeni gelen müşteri sayesinde öğreniyoruz. Genç bir adam sadece bir kere karşılaştıkları kızı -Eri Asay'ın kız kardeşini- anımsıyor ve hemen onun masasına geçip pek konuşkan olmayan Mari ile muhabbete başlıyor.
Yeni bölüme geçiyoruz bu sefer oldukça derin bir uykuda olan Eri Asay'ın odasındayız. Fişe takılı olmayan ama çalışan bir televizyon ve hiçbir gürültünün/ışığın uyandıramadığı Eri Asay.
Saatler ilerliyor geceyi dışarıda geçirmeye niyetli olan Mari'nin yanına Kaoru Hanım geliyor ve onun Takahaşi'nin (restorandaki genç adam) gönderdiğini Japonca bilmeyen Çinli bir kız için çevirmene ihtiyaç duyduklarından bahsediyor. Mari'de çeviri yapmaya razı olup kadının peşine düşüyor.
Şehrin karanlığı yavaş yavaş dağılana kadar bizler bir türlü eve gitmek istemeyen Mari'i, uyanmak bilmeyen Eri'i, prova aralarında Mari'i görmek için çabalayan Takahaşi'i, kendince adaleti sağlamak isteyen Kaoru Hanım'ı ve şiddet eğilimli ofis çalışanı Şirakava'ın gecelerini konuk oluyor, şehir uyanana kadar birbirlerinin hayatlarına dokunmalarını okuyoruz.
Murakimi sadece bir kitabını okuyup, uzun bir süreliğine okumaya ara verdiğim yazarlardan. İmkansızın Şarkısı'nı ile yazarı sevsem de bir türlü başka kitabını okuyamadım. Karanlıktan Sonra bu uzun aranın ardından okunması gereken eser değildi ne yazık ki. Yazarın kalemini hala seviyorum ama bu kitabı beni çok etkilemedi.
Yazarın betimlemeleri gerçekten etkileyici okurken hayran kalmaya devam ediyorum. Olayları teker teker anlatmış, en küçük detayı bile atlamamış, ince ince işlemiş her şeyi üstelik bunu okuyucuyu sıkmayan bir üslupla yapmış. Okurken kitaptaki çoğu şeyi hayal ettirmeyi başarmış. Kitap akıcı, çeviri gayet başarılı. Ayrıca bölüm girişlerindeki saat detayına tek kelimeyle bayıldım. Bunlara rağmen kitabın finali tek kelimeyle olmamış. Bağlanış ve bazı diyaloglar birazcık vasat kalmış. Zaten yukarıdaki olumsuz girişimin sebebi de bu. Daha da uzatmadan Murakimi ile tanışmak isteyenlere ya da benim gibi uzun bir aradan sonra kavuşmak isteyenlere önerebileceğim bir eser değil.
Saatler 00.00'a yaklaşırken restoranda oturup kitap okuyan bir kısa odaklanıyoruz. Kitap okurken küçük aralar veren ve zamanın hızla geçmesini dileyen kızın adını yeni gelen müşteri sayesinde öğreniyoruz. Genç bir adam sadece bir kere karşılaştıkları kızı -Eri Asay'ın kız kardeşini- anımsıyor ve hemen onun masasına geçip pek konuşkan olmayan Mari ile muhabbete başlıyor.
Yeni bölüme geçiyoruz bu sefer oldukça derin bir uykuda olan Eri Asay'ın odasındayız. Fişe takılı olmayan ama çalışan bir televizyon ve hiçbir gürültünün/ışığın uyandıramadığı Eri Asay.
Saatler ilerliyor geceyi dışarıda geçirmeye niyetli olan Mari'nin yanına Kaoru Hanım geliyor ve onun Takahaşi'nin (restorandaki genç adam) gönderdiğini Japonca bilmeyen Çinli bir kız için çevirmene ihtiyaç duyduklarından bahsediyor. Mari'de çeviri yapmaya razı olup kadının peşine düşüyor.
Şehrin karanlığı yavaş yavaş dağılana kadar bizler bir türlü eve gitmek istemeyen Mari'i, uyanmak bilmeyen Eri'i, prova aralarında Mari'i görmek için çabalayan Takahaşi'i, kendince adaleti sağlamak isteyen Kaoru Hanım'ı ve şiddet eğilimli ofis çalışanı Şirakava'ın gecelerini konuk oluyor, şehir uyanana kadar birbirlerinin hayatlarına dokunmalarını okuyoruz.
Murakimi sadece bir kitabını okuyup, uzun bir süreliğine okumaya ara verdiğim yazarlardan. İmkansızın Şarkısı'nı ile yazarı sevsem de bir türlü başka kitabını okuyamadım. Karanlıktan Sonra bu uzun aranın ardından okunması gereken eser değildi ne yazık ki. Yazarın kalemini hala seviyorum ama bu kitabı beni çok etkilemedi.
Yazarın betimlemeleri gerçekten etkileyici okurken hayran kalmaya devam ediyorum. Olayları teker teker anlatmış, en küçük detayı bile atlamamış, ince ince işlemiş her şeyi üstelik bunu okuyucuyu sıkmayan bir üslupla yapmış. Okurken kitaptaki çoğu şeyi hayal ettirmeyi başarmış. Kitap akıcı, çeviri gayet başarılı. Ayrıca bölüm girişlerindeki saat detayına tek kelimeyle bayıldım. Bunlara rağmen kitabın finali tek kelimeyle olmamış. Bağlanış ve bazı diyaloglar birazcık vasat kalmış. Zaten yukarıdaki olumsuz girişimin sebebi de bu. Daha da uzatmadan Murakimi ile tanışmak isteyenlere ya da benim gibi uzun bir aradan sonra kavuşmak isteyenlere önerebileceğim bir eser değil.
Yazarın İmkansızın Şarkısı'nı on küsur yıl önce üniversitedeki hocamız okutmuştu. O zamanlar bu kadar popüler değildi. Kitabın detaylarını çok hatırlamasam da sevdiğimi hatırlıyorum. O günden sonra başka kitabını okumak kısmet olmadı. Elimde Kadınsız Erkekler var. Bir ara onu okuyacağım.
YanıtlaSilYazarın kalemi etkileyici ben de ara diğer kitaplarını okumayı düşünüyorum her ne kadar bu kitaptan o kadar tat almasam da :(
Sil