CONTRATIEMPO-THE INVISIBLE GUEST/GÖRÜNMEYEN MİSAFİR (2016)

Adrián Doria (Mario Casas) başarı basamaklarını hızla tırmanan evli bir iş adamıdır.

Mükemmel hayatı gizli sevgilisi Laura Vidal'ın (Bárbara Lennie) bir otel odasında öldürülmesiyle darmadağın olur.

Kanıtlar katilin sadece Adrian olduğunu göstermektedir, Adrian kendisine tuzak kurulduğunu iddia etmekte, polis ise Adrian'ın evini gözetlemektedir. 

Adrian'ın avukatı Félix Leiva durumu kurtarmak ve müvekkilini mahkemeye hazırlamak  için onun başka bir avukat daha tutmasını sağlar. Adrian'ın hikayesini dinlemek ve eksiklikleri bulmak için Virginia Goodman (Ana Wagener) Adrian'ı ziyarete gelir.

 

Virginia yaşananları dinler lakin Adrian'ın bir şeyler sakladığını anlar üstelik bir tanığın ifade vermeye gideceğini duyduğunu söyler. Hatta Virginia eski bir gazete kupürü çıkarır.

Orada yazana göre bir genç kaybolmuştur ve Virginia nedense Adrian'ın bu olay hakkında bilgisini olduğuna ve bu olayın Adrian'a kurulan tuzakla ilgisini olduğuna inanmaktadır. 

Virginia Adrian'dan bütün hikayeyi  anlatmasını ister ve Adrian ise en sonunda eteğinde taşları dökmeye başlar. Bakalım Adrian'in anlatacakları onu cinayet suçlamasından kurtarmaya yetecek mi?

Çok sevdiğim El Cuerpo filmini yazan ve yöneten  Oriol Paulo'nun ismini Contratiempo'da görünce hemencecik listeme aldım. İzledikten sonra bariz bir hayal kırıklığı yaşadım bu film El Cuerpo'a göre zayıf kalmıştı.  Beğenip beğenmediğim şeyleri yazmaya geçmeden yönetmenin trafik kazalarına bayağı taktığını fark ettim iki filmi izleyenler ne demek istediğimi anlamıştır umarım başka bir filmde bu ayrıntı tekrarlamaz.

Filmin hanesine bolca eksi yazdıran yeri ile başlayayım. Filmin sonunun resmen belli edilmesi, ilk başlarda biraz gizli saklı davranılsa da bir noktadan sonra "anlayın artık" denilmiş.Pek fazla yazıp sizin de izlemeden spoiler almanızı istemem ama kalem mevzusu da içimde kalmasını istemediğim bir detaydı. 

Kurgunun tahmin edilebilirliğinin yanında ölen çocuğun ailesinin evine Laura'nın misafir olması da tipik bir korku filmi klişesi, yapmayın etmeyin böyle şeyler. 

Her ne kadar filmin daha ortasına gelmeden sonunu anlasam da filmin akıcılığını kaybetmeyip kendini izlettiğini söyleyebilirim. Özellikle Virginia'ın tuzak olayını kendince çözümlemesi hoş bir detaydı. Sonrasında Ana Wagener'in mükemmel ötesi oyunculuğu var kadın kendini filme bir kaptırmış pir kaptırmış hele sonlara doğru bir mimik değişimi var ancak bu kadar hissettirebilirdi 

duygularını.

 Duygudan bahsetmişken filmde tek Adrian'ın değil de başkalarının hikayesini dinlesek aynı olayların farklı şeyler hissettirebileceğini ve tarafımızı hemen değiştirebileceğimizi fark ettirebilmesi güzel kotarılmış. 

Son söz Oriol Paulo tanışılması gereken yönetmenlerden lakin bu film biraz tahmin edilebilir olduğunu için rahatlıkla önerebileceğim bir eser değil. Yalnız beklentiniz yüksek olmazsa büyük ihtimalle seversiniz bu yüzden önce bu filmi izleyip akabinde El Cuerpo'yu seyredebilirsiniz.

Güncelleme: Filmi izlemiş hemen yorum yazmış ama bir türlü yorumu yayınlayamışım. Şimdi filmi düşününce ve yakın kazanda Hint uyarlaması Badla'yı da izleyince filmi biraz da olsa ağır eleştirdiğimi ekleme ihtiyacı hissettim. Bunun sebebi El Cuerpo'nun büyüsü tahmin ettiğiniz üzere. Eğer yönetmenle tanışmadıysanız mutlaka El Cuerpo'u sona saklayarak izlemeye başlayın.