SON KAMELYA-SARAH JIO

Adı:Son Kamelya
Orijinal Adı:The Last Camellia

Yazarı:Sarah Jio
Çevirmen:Ayhan Ece Şirin

Yayınevi:Arkadya Yayınları

Sayfa:343

Her şeyin etrafında döneceği çok ender bulunan hatta "son kamelya" olarak nitelendirilecek Middlebury Pembesi'nin Livingston Köşkü'ne nasıl geldiğini anlatan kısacık bir bölümle yapıyoruz kitabın açılışını.


1940 yılından devam ediyoruz Amerika'da ailesinin fırında çalışan Flora Lewis'le tanışıyoruz.Aile fırında maddi anlamda ciddi sıkıntılar yaşanırken Philip Price (ki kendisi öğreneceğimiz üzere çiçek kaçakçısı) ona bir iş teklif ediyor.Borçlular iyice kapıya dayandığı için Flora istemeyerek de olsa teklifi kabul ediyor ve atlayıp gemiye Londra'ya gidiyor.Amacı Livingston Köşkü'nde olduğu dedikoduları olan Middlebury Pembesi'nin köşkte olup olmadığını anlayıp,çiçek açtığında yerini tespit edip Price'e bildirmek.
Köşke anneleri Leydi Anna'i kaybeden 4 çocuğu dadılık yapmak amacıyla geliyor. Ve çocukları tanıdıkça,babaları Lord Livingston'un çocuklarıyla arasına koyduğu mesafeyi gördükçe kendini dadılık işine iyice kaptırıyor hele de olaylara Flora'ın vurulduğu Desmond dahil olunca Flora için Livingston ailesine ihanet etmek oldukça zorlaşıyor...
"Bu kitaba göre,kamelyalar yüzlerce yıl yaşayabilirmiş.Bu da onların,tüm bitki ve ağaçların içinde en çok sır tutan çiçekler olduğunu gösteriyor."
2000 yılında ise bahçe tasarımcısı Addison Sinclair ile tanışıyoruz.Kendisi oldukça zengin bir İngiliz ile evli.Eşi Rex kendisine delicesine aşık,tutkulu olduğu işi yapıyor.Yani hayatı güllük gülistanlık gibi duruyor,lakin işin doğrusu hiçte öyle değil. 15 yıl önce yaşadığı korkunç bir olay pisliğin teki Sean'ın eline büyük bir şantaj malzemesi verir. Sean ise zengin aileye gelin olan Addison'u sıkıştırmaya başlar. Bunalan Addison ise Rex'in ailesinin aldığı  Livingston Köşkü'ne tatile gitmeye karar verir.
"Bir yeri yıllarca gördüğünüz zaman," dedi düşünceli bir şekilde,"ne kadar güzel olduğunu fark etmeyi bırakıyorsunuz."
Köşkte yarım asıra yakındır kahyalık yapan bayan Dilloway'ın gizemli halleri çifti ürkütürken Addison 1940'larda işlenen cinayetlerin köşkle ilgili olduğunu düşünmeye başlar ve 50-60 yıllık gizemi çözmek için kolları sıvar.
Bir 1940 bir 2000 yılına gidip gelirken merak ettiğimiz soruların cevaplarını alarak finali yaparız.

Gelelim yorumuma bu aralar üstümde bir lanet mi var anlamadım,okuduğum pek çok kitaptan tat alamadım son zamanlarda buna en sevdiğim yazarlardan biri olan Sarah Jio'un Son Kamelya'sı da dahil ne yazık ki.
Kitabın beğendiğim yerleri vardı inkar etmeyeceğim,öncelikle bazı yerler beni kesinlikle etkiledi misal Leydi Anna'ın ölümün ardındaki sır,Addison'un  15 yıl önce yaşadığı şey. Sonrasında çiçeklere dayalı bu kurguyu sevdim. Yazar araştırmasını güzel yapmış yerinde bitki bilimlerine değinmiş. Anlatım ben bazen sıkılsam da oldukça akıcıydı,çeviri de bir iki küçük kusur hariç iyiydi.Kapak zaten göz dolduruyor.
Sevdiğim şeyler ise kitabın pek çok kısmında klişeye boğulmamız en basitinden Addison'un hayatın bir kısmı bizim kaç dizi ve filmde rastladığımız kurgunun bir versiyonu sayamadım. Geçmişinde karanlık sırrı olan kız zengin adamla evlenir,adam ona delicesine aşıktır kız her şeye rağmen sırrını söylemez,başka biri gibi davranır. Sonra kızın sırrını bilen tek kişi kıza takık adam meydana çıkar şantajlar başlar.
Bu mevzu ciddi manada can sıkıcıydı onun dışında Bayan Dilloway'ın hikayenin iki tarafında da aşırı aktif rol oynamasını doğru bulmadım keşke bu kısım başka şekilde sunulsaydı.Yazarın okuduğum 4. romanı ve artık kurgular birbirinin eşi olmaya başlamış hissine girdim.
Son söz ben pek beğenmesem de okuyanların büyük kısmının beğendiğine/beğeneceğine inanıyorum.