1 Temmuz 2022 Cuma

PANAMA TERZİSİ - JOHN LE CARRE


Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Panama Terzisi
Orijinal Adı: The Tailor of Panama 
Yazarı: John Le Carre
Çevirmeni: Mehmet Harmancı
Yayınevi: İnkılap
Sayfa: 476


Harry Pendel Panama’nın en güçlü, en zengin insanlarını ve siyasilerini giydiren İngiliz bir terzidir. Evli ve iki çocuk babası Harry ne yazık yanlış seçimler yüzünden P&B isimli terzisini kaybetmek üzeridir.
Harry bunları yaşarken ABD Panama’dan elini eteğini çekmeye başlamıştır ve Kanal halka bırakılacaktır.
Bir gün İngiliz casus Andrew Osnard, Pendel’e takım diktirmek için terziye gelir ve Pendel’in geçmişinin yalanlar üzerine kurulduğunu bildiğini söyleyerek Pendel’i kendi tarafına çekmeye çalışır. 
“Pirinç satma işini düzelt, canım sana feda olsun.”
“Olmaz dostum bize senin ruhun gerekli.”

Ayrıca batmak üzere olduğunu bildiğinden ona para teklifi de yapar. Harry ise çaresiz casusluk teklifini kabul eder.
"Bir oyuncu her zaman oyuncudur. Seyircin seninle birlikte değilse sana karşı demektir."
İngilizlere kalırsa Kanal’ı Japonlara satmak için zeminler hazırlanıyordur ve İngilizler bunun gerçekleşmemesi için ellerinden geleni yapacaklardır.
Panama Başkan’ının dahi terzisi olan Pendel İngilizleri bilgilendirdikçe olaylar yeni bir boyuta taşınacaktır.
“Evlat bir üçkağıtçıyla karşılaştığında adamı oyala. Bir üçkağıtçının en sevmediği şey gelecek hafta gelmesinin söylenmesidir.”
Bu bilgilendirmeler Pendel’in yakın arkadaşlarını kullanmasına neden olur, hatta yanında çalışan Marta ve Kanal Komisyonunda çalışan eşi Louisa dahi bu işin içinde adı geçenler arasına karışırlar.
İhanetler, iş çevirmeler, yalanlar üzerine kurulu paranın ve gücün konuştuğu bir casusluk hikayesini okurken Panama’nın ne tarafa sürükleneceğini merak etmemek elde değil.
“Düşmanlarımızı incitemediğimiz zaman dostlarımız incitiriz.”

Gelelim yorumuma yazarın namını duyup okumaya karar verdiğim Panama Terzisi benim için hayal kırıklığından başka bir şey olmadı. Eğer yoğun dönemlerinde olsaydım kitabı 15 güne yakın bir zamanda ancak bitirirdim hoş şimdi bile 8 günde okudum.
Kitabın en büyük sıkıntısı çevirisiydi bence, okurken gerçekten zorlandım. Odan sonraki sıkıntı ise okurken başını dahi unutacağınız uzun cümleler ki bu yüzden aynı cümleyi defalarca okumak zorunda kaldığım zamanlar oldu. Kitabın daha uzun sürede okunması için özel çabalar sanki.
Ayrıca mübarek kitapta üst düzey olan bütün görevliler hilebaz, paragöz ve yalancı resmen gerçekçi olsun diye abartılmış karakterler bence. Ayrıca İngiliz istihbaratının tek bir terzinin lafıyla onca nane yiyebilmesini yersiz bulan bir ben miyim?
“İnsanlar kendi sistemlerine güvenmezler. İstihbarat sınav gibidir. Yanında oturanın senden daha çok şey bildiğini düşünürsün.”
Sonuç olarak beğenmediğim bir kitap oldu, yazarın casusluk üzerine yazdığı başka bir romanı okumaya karar verirsem kesinlikle çevirisine güvendiğim bir yayınevini tercih edeceğim.









8 yorum:

  1. Çeviri çok önemli gerçekten. Kitabın konusu ilgimi çekmişti ama yorumunu görünce demek pek iyi değilmiş dedim. Tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın namı sağlam, çeviri yüzünden kitabı sevememek çok kötü :(

      Sil
  2. Çeviri kitaplarda kesinlikle yayınevi ve çevirmen çok önemli! Katılıyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet vasat altı bir çeviri kitaptan soğutabilir insanı.

      Sil
  3. Kitabın 2001 yapımı bir filmi var. Belki filmini seversin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yakın zamanda izleyebileceğimi sanmıyorum ama aklımda bulunsun :)

      Sil
  4. panama terzisi nin filmi de fena diyil :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule'de yazmış filmi, yakın zamanda izleyemesem de aklıma yazdım :)

      Sil