Kitap Künyesi
Adı:Kış Bahçesi
Yazarı:Kristin Hannah
Yayın evi:Pegasus Yayınları
Sayfa:510
Sürekli Kristin Hannah'a yapılan övgülerle çevrilince yanım artık bir kitabını okumanın vakti geldiğini anladım.
Kitabı okuduktan sonra da övgülerin hakkını verdiğini anladım.
Meredith ve Nina Whitson adlı iki kardeş,her daim onlara karşı mesafesini korumuş buz gibi bir anne ve annelerinin bu soğuk tavırlarını unutturmak için kızlarına daima fazla ilgi gösteren,annelerinin yaptıklarını unutturmaya çalışan bir baba...
Geçen zaman Meredith'in gençlik aşkı Jeff ile evlenip iki kız annesi yapmıştır. (O annesinden nasıl annelik yapılacağını değil nasıl annelik yapılmayacağını öğrenmiştir.)
Nina ise dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olmuştur. Tüm dünyayı dolaşıp her önemli anı fotoğraflamaktadır. Sevgilisi Danny ile evliliği düşünmediği bir ilişkisi vardır. Her ne kadar Danny evliliği içten içe istese de...
Anneleri Anya ise evi yaptırdığı kış bahçesinde dalıp gitmektedir bazen. Babası ise elma işini kızı Meredith'e bırakmıştır kısmen.
Ama bir gün baba Evan bir kalp krizi geçirir. Doktorlar umut olmadığını söylerler. Nina evine döner. Babasını Nina'dan bir söz alır.Annesinin onlara çocukken anlattığı bir masalın devamını anlattırmasını ister.Bu masal küçükken anneleri ile yakınlaştıkları tek andır. Nina bu sözü verir.
Ve gelişen onca olaydan sonra Anya kızlarına yıllar önce anlattığı Vera ve Sasha'nın aşkının anlatıldığı Rus masalını baştan başlayarak anlatmaya başlar.
Üstelik bu sefer kızların fark edeceği farklı detaylar ve gerçek yerler vardır.İkisi de kendilerine malum soruyu sorar. Anneleri bu masalı gerçekten yaşamış mıdır?
Benim yorumuma gelirsek gerçekten sürekleyici bir kitaptı. Betimlemeler çok canlıydı.Ve en en önemlisi sayfalar göz yaşlarınızla birlikte akıyordu.
Ve karakterlerde hep bizden bir şeyler var ki bu da onları kendimizden bilip kitabı daha gerçekçi algılamamızı sağlıyor. Meredith her annenin kızları yanından ayrıldığında yaşadığı burukluğu,özlemi anlatıyor bize.Nina dünyadaki mağdurları sesini duyurur, pek çok insanın yapmayı aklından geçirdiği gibi . Vera ise savaşın en acı gerçeklerini haykırıyor kimimiz gibi ,o savaşa hayır'ın bir simgesi, o hikayesini duyduğunuzda bile yüreğinize taş oturacak bir kadın.Vera yerinde olmak istemeyeceğiniz ama yanında olacağınız ,yüreğinizde taşıyacağınız bir kadın...
Kısa ve öz tanışmadıysanız Kristin Hannah ile tanışın derim.
Sürekli Kristin Hannah'a yapılan övgülerle çevrilince yanım artık bir kitabını okumanın vakti geldiğini anladım.
Kitabı okuduktan sonra da övgülerin hakkını verdiğini anladım.
Meredith ve Nina Whitson adlı iki kardeş,her daim onlara karşı mesafesini korumuş buz gibi bir anne ve annelerinin bu soğuk tavırlarını unutturmak için kızlarına daima fazla ilgi gösteren,annelerinin yaptıklarını unutturmaya çalışan bir baba...
Geçen zaman Meredith'in gençlik aşkı Jeff ile evlenip iki kız annesi yapmıştır. (O annesinden nasıl annelik yapılacağını değil nasıl annelik yapılmayacağını öğrenmiştir.)
Nina ise dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olmuştur. Tüm dünyayı dolaşıp her önemli anı fotoğraflamaktadır. Sevgilisi Danny ile evliliği düşünmediği bir ilişkisi vardır. Her ne kadar Danny evliliği içten içe istese de...
Anneleri Anya ise evi yaptırdığı kış bahçesinde dalıp gitmektedir bazen. Babası ise elma işini kızı Meredith'e bırakmıştır kısmen.
Ama bir gün baba Evan bir kalp krizi geçirir. Doktorlar umut olmadığını söylerler. Nina evine döner. Babasını Nina'dan bir söz alır.Annesinin onlara çocukken anlattığı bir masalın devamını anlattırmasını ister.Bu masal küçükken anneleri ile yakınlaştıkları tek andır. Nina bu sözü verir.
Ve gelişen onca olaydan sonra Anya kızlarına yıllar önce anlattığı Vera ve Sasha'nın aşkının anlatıldığı Rus masalını baştan başlayarak anlatmaya başlar.
Üstelik bu sefer kızların fark edeceği farklı detaylar ve gerçek yerler vardır.İkisi de kendilerine malum soruyu sorar. Anneleri bu masalı gerçekten yaşamış mıdır?
Benim yorumuma gelirsek gerçekten sürekleyici bir kitaptı. Betimlemeler çok canlıydı.Ve en en önemlisi sayfalar göz yaşlarınızla birlikte akıyordu.
Ve karakterlerde hep bizden bir şeyler var ki bu da onları kendimizden bilip kitabı daha gerçekçi algılamamızı sağlıyor. Meredith her annenin kızları yanından ayrıldığında yaşadığı burukluğu,özlemi anlatıyor bize.Nina dünyadaki mağdurları sesini duyurur, pek çok insanın yapmayı aklından geçirdiği gibi . Vera ise savaşın en acı gerçeklerini haykırıyor kimimiz gibi ,o savaşa hayır'ın bir simgesi, o hikayesini duyduğunuzda bile yüreğinize taş oturacak bir kadın.Vera yerinde olmak istemeyeceğiniz ama yanında olacağınız ,yüreğinizde taşıyacağınız bir kadın...
Kısa ve öz tanışmadıysanız Kristin Hannah ile tanışın derim.
Büyüleyici bir kitaptı gerçekten de. Tanışmana sevindim:)
YanıtlaSilTeşekkürler :)
YanıtlaSilBen Ateşböceği Yolu'nu daha çok sevmiştim. Burada kardeşlerin arasındaki duygular çok inişli çıkışlıydı ama güzeldi. =)
YanıtlaSilUmarım ben de okuyacağım onları merak ediyorum :)
SilBu yazarın tüm kitaplarına bayılıyorum çok içten :)
YanıtlaSilEvet çok şahane yazıyor :)
Sil