18 Mayıs 2020 Pazartesi

ASMA PANSİYON-IŞIL ŞENOL

Kitabın Künyesi
Kitabı Adı: Asma Pansiyon
Yazarı: Işıl Şenol
Yayınevi: Butik Yayınları
Sayfa: 210
Bozcaada'da Madam Yenola'nın sahibi olduğunu olduğu Asma Pansiyon babasıyla sorunlar yaşayan ve sevgilisinin ihaneti ile darma duman olan Defne'nin İstanbul'dan kaçıp saklanacağını sığınağı olur. Belki dertlerini hemencecik unutmaz ama pansiyonda kalanlar ve adanın şahane havası Defne'ye yaşadıklarını zihninin derinlerine itelemesi için yardımcı olur. 

Dertleri boyunu aşan tek Defne değildir diğer dört pansiyoner de kendi çaplarında sıkıntılar yaşamaktadır. İdealistliğinden ödün vermeyen gazeteci Demir, eşiyle sıkıntılar yaşayan  Belma, oğulları tarafından hayal kırıklığına uğratılan Ekrem Bey ve yıllar önce ayrıldığı evine dönüp, kavuşma sancıları yaşayan Feryal Hanım... Evinde bu kadar misafiri ağırlayan Madam Yenola'nın ise 30 yıldır devam eden kalp ağrısı unutulacak gibi değil. 
Sayfalar ilerledikçe bu altı kişinin yaşamına konuk olur, onların dertlerine derman bulup bulamadıklarını okuruz. 

Asma Pansiyon Işıl Şenol'un ilk kitabı, ilk kitap için başarılı olduğunu söyleyebilirim tabi biraz eksik yanları da olduğunu eklemem lazım.
İlk olarak adanın, pansiyonun, denizin betimlenişi gerçekten başarılı insanın gidip Asma Pansiyon'a misafir olası geliyor.  Yazar gerçekten denizin kokusunu, dalgaların sesini bizlere hissettirebilmiş. Yazarın kalemine bayıldım hem  akıcı hem samimi. Karakterlerin bazıları sevilisi en çok Madam Yenola'ı sevdim, kadının narinliği kitaptan taşmıştı adeta. 
Kurgu biraz klişe, konuk olduğumuz yaşamlar tanıdık ve ne yazık ki bazı şeyler tahmin edilebilir ki kitabın en büyük eksikliği buydu kanımca. İkinci eksiklikte baskıdan kaynaklanan bir hata. Şöyle ki cümlenin ortasında yeni bir satıra geçiliyor zaman zaman, tekrar sayısı gözüme batmasına neden oldu. 
Son söz Asma Pansiyon mükemmel bir kitap olmasa da bir ilk romana göre samimi, sıcacık bir kitap, bilindikliğine aldırmam derseniz şans verebilirsiniz. 

6 yorum:

  1. ayyyy bozcaada iki kere gittim, yaklaşık bir hafta kaldım, ülkemizde gözdelerimden, denizi, havası, üzümü, türk insanına hiç benzemeyen insanları, reçelleri, apayrı kültürü, akdeniz havası, çoook severiim. ayrıca, bu salgında tek bir vaka ble çıkmayan tek yer burası ülkemizde. oleey okurum. salgın olmasaydı gitcektim yine ah ah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Salgında tek bir vaka bile yok mu? maşallah diyelim darısı tüm dünyaya. Deep öyle güzel anlatmışsın ki insanın gidip göresi geliyor :)

      Sil
  2. kitabın konusu ilgimi çekti bakayım buna ...

    YanıtlaSil