SHERLOCK 3. SEZON 3. BÖLÜM -SEZON FİNALİ

Başlamasıyla bitmesi bir olan bir sezonun ardından (sanki diğer sezonlar 30-40 bölüm sürdü de) gene mutsuz,gene depresyondayım. Yine bize hüsran yine bize hasret var. Umarım bu hasret  2. sezondan sonraki 2 yıl  kadar sürmez.

Neyse Moffat'a diyeceğim şu ki ömrümüzü yedin mutlu musun?

Yer yer (ne yer yer ya çoğu zaman) bizi sinir krizlerine sokmayı kendine görev bilmiş Moffat'a ne  kadar kızsam da inkar etmeyeceğim bir gerçek ver ki bölümü izlerken yer yer aşağıdaki moda bürünüyordum.

Her ne kadar etrafta bu sezonu beğenmeyen çok olsa da.

Ki bunun sebebi olarak 2 yıllık bir beklentinin çıtayı çok yükseltiği öne sürülüyor. Lakin ben bunu kabul etmiyorum. 3 bölüm için 2 yıl beklememizin sebebi 3 bölümün mükemmel olması için harcanan çabadan değil ki aksine bu bekleyişin sebebi başrol oyuncularının çok yoğun temposu. (Doctor Who senaryosunu yazan Gatis ve Moffat'ın da boş gezenin boş kalfası olduklarını iddia edemeyiz.) Yani adamlar yoğun iş tempoları arasına yerleştiriverdiler bu bölümü 2 yıl gece gündüz bu bölümleri çekmek için uğraşmadılar. Bu çıtayı niye bu kadar yükselttiyseler artık.

SPOİLER...

Charles Augustus Magnussen... (Kendisi Hannibal'ı canlandıran Mads Mikkelsen'in kardeşi Lars Mikkelsen olur ki oyunculuk yeteğinin genetik olduğuna insanları ikna etmek için kullanılabilirler.)1. bölümde Watson'un ateşe atılışını Sherlock'un onu kurtarışı izleyen adam.

Magnussen'in bir yargılanma benzeri durumu var. Yalnız adam Sherlock misali karşısındaki kişileri okuyabiliyor. Sonra evine gidip kütüphane benzeri bir yere gidiyor ve yargılamanın başındaki kişilerden birine ilişkin şantaj malzemesi buluyor. Alenen şantajını yapıyor. Kadın çaresiz duruma boyun eğiyor ama bir an aklına gelen kıvılcım onu Baker Sokağına yönlendiriyor.

Watson ve Mary eli çiftimiz sabah gelen komşuları yüzünden uyanıveriyor. Meğersem kadının oğlu bir uyuşturucu bağımlısıymış eve gelmemiş.Watson kahramanlığa soyunuyor ve çocuğu kurtarmak için uyuşturucu bataklığına dalıveriyor. Hamile Mary'de peşinde. Ve bilin bakalım bu çocuktan başka kiminle karşılaşıyor Sherlock Holmas ile...

Sherlock olayın dava için olduğunu söyleyip duruyor. Bu arada peşlerine bir de ilginç bir karakter takıyorlar.(Bu dizide ilginç olmayan kaç karakter var ki?) Wiggins ...

Watson bağımlılık söz konusu olunca olaya Mycroft'u dahil ediyor.O da Anderson ve bir arkadaşıyla Sherlock'un evine arama yapıyor.Neyse Sherlock dava mevzusunu açıyor.Charles Augustus Magnussen  ismi geçtiği an Mycroft Anderson ve arkadaşlarını sessiz kalmaları için okkalı bir tehditle salıyor.

 Üstelik utanmadan Watson'a seni de tehdit edeyim mi ayağı çekiyor.

Sherlock'a Magnussen'den uzak dur diyor. Ama merak etmeyin kafası güzel Sherlock altta kalmıyor.

Mycroft'u gönderdiğimizde Sherlock'un yatak odasından çıkan büyük bir sürprizle karşılaşıyoruz. Mary'in nedimesi Janine... Emin olun Watson öyle bir şok yaşıyor ki Magnussen'den bahsedip duran Sherlock'a sürekli bu konuyla ilgili sorular soruyor.
Watson'un mimikleri süper süper süper...

Tabi ki Sherlock biriyle sevgiliyse dışarıda 3. Dünya Savaşı bile olsa öncelikli konu Sherlock ve sevgilisidir.

Sherlock Magnussen'in bir kaç gazete sahibi olduğundan bahsetmişti. Onunla ,onun insanların kirli sırrını sakladığı yeri Appledore'de(insanların basınç noktası) buluşacağını düşünen Sherlock Magnussen ve adamlarının evi basmasıyla hayal kırıklığına uğrar. Hatta Magnussen evde hiç tasvip etmediğimiz hareketler de bulunur.İlk baştaki şantaj mağduru kadın Leydi Elizabeth Smallwood Sherlock'tan şantaj malzemesini ele geçirmesini istemiştir.

Magnussen aşağılamalarını bitirip size mektup falan yok deyip giderken Sherlock yeni fikirlerle döner. mektupları yanında getirdiği için ondan çalacaktır.

Bunun için üst güvenlikli şirkette daha üst güvenlikli olan Magnussen'in ofisine dalacaktır. Ve bakın bunu nasıl beceriyor. Magnussen'in asistanı Janine'e evlenme teklif ederek.

Evet malum ilişki çıkar üzerine kuruluymuş.
Ve ofise girdiğinde Janine baygın Watson onunla ilgilenirken Sherlock Magnussen'i buluyor ve bir kadın onu vurmak üzere. Ve bilin bakalım bu kadın kim Mary...

Mary Sherlock'u vuruyor. Sherlock kurşunu yedikten sonra yere düşene kadar zihin köşkünde Mary, Anderson,Mycroft,Moriarty ile takılıyor. Moriarty sahnesinde Sherlock'un hayata dönüşünü sağlayan cümle çok hoş.

(Bir de çocukluğu var ki,çocukluğunu oynayan Moffat'ın oğlu olunca ortam daha bir aile işi oluyor.)

Bu sürede kendini kurtaracak hamleleri yapıyor.Zeka böyle bir şey galiba vurulduğunda bile hangi yöne düşmen gerektiğini o düşme anında hesaplayabilmek...

Sonra Watson baygın Magnussen'i ve yaralı Sherlock'u buluyor. Sherlock hastaneye kaldırılıyor.
Uyanan Sherlock Janine ile eğlenceli bir diyalog yaşıyor. Kızı kullandı ama kızda intikam aldı nokta.
Sonra Sherlock kayıplara karışıyor. Herkes onu arıyor. Tabi onu vuran Mary bu işe dört elle sarılıyor. Tabi ki Sherlock'ta onun tarafından bulunmak istediği için bu karşılaşma gerçekleşiyor. Açıkçası 10 numara bir mekanda saklanıyormuş Sherlock. Mary'i ile daracık karanlık bir koridorda konuşuyorlar. Hatta Mary yeteneklerini sergiliyor. Ve bilin bakalım koridorun diğer ucunda kim var. Watson...
Evet Watson ışıkları yanınca öyle bir oyunculuk sergiliyor ki çıta uçuveriyor.

Bir aile toplantısı başlıyor. Suçlu, psikopatları seçen Watson oluyor.Neymiş bu insanları bulmakta üstüne yokmuş.(Sherlock Mary kendini öldürmeyecek atışı yapıp hemen ambulansa haber verdiği için yanlı davranıyor bence)

(Janine'i kullanma konusunda.)
Mary bir flash veriyor onu eline. Bütün hayatım diyor. Üstünde A.G.R.A  yazıyor. Adının baş harfleri.

Aylar sonra Sherlock'un anne babasının evindeyiz Sherlock,Mycroft,Watson,Mary,Wiggins hep beraber toplanmışlar.
Watson Mary'e kararını açıklıyor ve flashı okumadan yakıyor. Geçmiş umurunda değil...

Mycroft ve Sherlock'un komik diyaloglarına da şahit oluyoruz.

.
Ama her şey kısa süreli Sherlock Watson hariç herkesin Wiggins tarafından uyutulmasını sağlıyor. Mycroft'un bilgisayarını eline alıp Watson ile  Magnussen'le buluşmaya gider. Amaç ona Mycroft'un sırlalarını verip Mary'in sırrını almak.

Şaşalı evinde rahat rahat oturan Magnussen ise Sherlock'un numarasını çözmüştür.Mycroft bilgisayarına GPS taktırdığı için polis evine gelecek ve bilgi mahzenine girecek. Bu sayede Sherlock ve Watson yeniden kahraman olacak. Olacak mı? Yok canım bu adamın bilgi mahzeni zihin köşküymüş elinde kağıt parçası dahi yokmuş.

Doğal olarak ortada şantaj malzemeleri olmayınca ortaya devlet sırlarını Magnussen'e satmaya çalışan Sherlock ve Watson ikilisi kalıyor. Kahramanlık günleri mi sona eriyor ,ne oluyor?

Pislik Magnussen bir de Watson'un yüzüne vurup vurup duruyor.Polisler baskına geliyor ve bir anda Sherlock Watson'un silahını çekip Magnussen'i vuruyor.

Şoktayız... Sessizlik...

Arada Mycroft olunca ve Sherlock'ta bir dahi olunca cezası İngiltere adına göreve gitmek oluyor.
Uçağa binerken vedalaşmaya Mary ve Watson geliyor. Sherlock Watson ile yalnız konuşayım bir daha konuşamayacağım çünkü diyor. Ne oluyor ? Sherlock'a bir daha İngiltere yüzü göstermeyecek misiniz? Görmeyecek mi bir daha dostlarını? Bu ne zalimlik moduna girdiğim vakitlerde Sherlock bebeğe isim konusunda espriler yaparak ilgimi çekiyor.

Sonra biniyor uçağına.Tam her şey bitti hadi ağlayalım  derken İngiltere televizyonlarındaki  "Beni özlediniz mi?" tekrarı kafa karıştırıyor. Herkes şaşkın devlet büyükleri şokta. Mycroft daha yeni çağa binen kardeşini yardıma çağrıyor.

Çünkü televizyondaki adam Moriarty'den başkası değil!!!

Sorular sorular sorular...
Moffat Moriarty'in resmi olarak öldüğünü, başka kötülerle tanışacağımızı söylemiş miydi? Yoksa Moffat bizi gene mi kandırdı? Yoksa tükürdüğünü mü yayılıyor?(Moffat mı asla!) Ya da TV ekranlarındaki Moriarty hikayelerdeki Sebastian Moran'ın(Moriarty'in sağ kolu) ülkeye korku salmak için kullandığı bir araç mı?
Onu geçtim Moriarty ölmemişse komplocular neler üretecek bilmiyorum. Yani adam bildiğin öldü be.(2 yıl önce Sherlock ölmedi biliyoruz.Benim tek derdim Moriarty'in ölmediğine ilişkin bir senaryo üretmek deyip kara kara düşünen ben şimdi Moriarty'in ölmediğine inanmıyorum modundayım .Sağolsunlar 2 yılda bir yayınladıkları için diziyi ,insanda  neler değişiyor mu ki? Ya da Moffat 3 bölümdür Sherlock'un nasıl kurtulduğunu açıklamadığı için mi bu kadar hevessizim ben?(Herhalde 2 karakterin de nasıl kurtulduğunu açıklamaları bir 5 sezon sürer. Biz de çatlarız artık.) Ve en önemlisi Moffat'ın izleyicilerin  çoğunu memnun edecek bu hamleyi yapmayacağına çok mu eminim de hayal kırıklığına uğramamak için çaba gösteriyorum?
Sorular sorular sorular...
Mycroft dizide "diğerine ne olduğunu biliyorsun" gibi bir cümle kurdu.Cümlenin gelişinde 3. bir kardeşten bahsediliyor gibiydi.Bu ne demekti şimdi Holmes kardeşler 3 kardeş mi? Kitaplarda böyle bir şey yoktu sanki. Eğer öyleyse bu 3. kardeş kimdir necidir? Ne suç işlemiştir? Ama Moffat söyler mi ki bize kim bilir kaç sezon süründürür bizi?
Ve son olarak Sherlock Magnussen pisliği vurma amacıyla mı gitti yoksa son dakika hamlesi miydi? Sherlock bu planlamıştır bunu değil mi yani gafil avlanmaz ki o Watson'a silahı da sordu hem. Geldiğim nokta Sherlock süper dehasını zedeleyen bir vaka olduğuna inanmamak için onun soğukkanlı bir şekilde planlı bir cinayeti işlediğine inanmak!!! Moffat bu adama kafayı yedirir.

Geldik işin en kötü tarafına yeni sezon için ne kadar bekleyeceğimizin bilinmezliği sürecine,sürekli ertelenen gösterim tarihine,dizi döndüğünde bile 3 bölümcük izleyecek olmamamıza...
Bunların üzerine Sherlock dizisine Özgün'den Direniyorum Yokluğuna şarkısını armağan ediyorum...
Ben her ne kadar alışamasam da...