12 Haziran 2015 Cuma

HOUSE M.D. (2004-2012)

8 sezon  177 bölüm ve gönüllerde taht kuran,akıllardan kolay kolay çıkmayacak bir dizi...
House dizisi 3 yıl önce finalini yaptı ben diziyi bayağı yakından takip etsem de son sezonu bir türlü izleyemedim. Sadece ilk bölümünü izlemiştim yayınlandığı vakit ondan sonrası uzun bir ara,bence sebebi en düzenli takip ettiğim  dizilerden biri olan House ile vedalaşmak istemememdi. 3 yıldır arar arar 8. sezona başlayacağım dediğim zamanlar oldu ama başlangıç bir türlü yapılmadı. Ta ki birkaç ay öncesine kadar,üstelik bu sefer de dizinin bölümleri ellerimden kayıp gitmesin diye ağır ağır izliyordum günde 1 bölümü geçmiyordum düşünün durumu. Ama en sonunda diziyi bitirdim ve söyleyebileceğim tek şey en klişesinden her güzel şey bitermiş,oluyor. 

House nasıl bir dizi onu anlatalım önce. Bir doktorumuz var House... Bu adam dünyanın en huysuz,en empati yoksunu insanı,doktoru demiyorum bak. Neyse bu House ne kadar huysuzsa bir o kadar da zeki,bir o kadar da bulmaca çözmeye meraklı. Peki nasıl bulmacalar bunlar derseniz açıklayalım hemen. House hiçbir doktorun tanı koyamadığı hastalara tanı koymayı başarıyor. Akla hayale gelmeyecek sebeplerle ölümle burun buruna gelen bu hastaları House iyileştirebiliyor. 
Peki dizinin işleyişi nasıl?Açılışta çoğunlukla aniden hastalanan bir karakter görüyoruz.Tek bölümlük hastamız ve yakınlarıyla tanışıyoruz. Sonra House ve ekibi odada oturup hasta dosyasının incelemeye koyuluyor. Ekip tanı koymak için bir sürü hastalık adlarını sıralıyor,House teker teker onları eliyor ve en sonunda mantıklı olan hastalığa uygun tedavi uygulanıyor ama hasta iyileşmiyor muhtemelen daha da kötüleşiyor,bu sefer tekrar test yapma tanı koyma süreci başlıyor ve House muhtemelen biriyle girdiği tartışmada duyduğu bir söz üzerine hastaya tanıyı koyuyor.

Peki neden bu kadar çok seviyoruz bu diziyi? Öncelikle House karakterini canlandıran Hugh Laurie mükemmelliği,eşsiz oyunculuğu,vakalardaki gizem ve House'in yaratıcı fikirleri,vakaları çözmekteki dehası,dizide geçen tıbbi diyalogların ne herkes anlasın diye aşırı basit ne de sadece sağlıkçıların anlasın diye aşırı zor yazılmış olması (House izleyenler bir kaç sezon sonunda lupus,otoimmün,Wilson vb. hastalıklara aşina oluyorsunuz zaten),House girdiği her tartışmayı istisnasız kazanması,hastaları doktorları dört dörtlük cevaplarla bozması,kemik kadronun hayatına değinmelerin muazzam orantısı(ne kemik kadro ile dizi vıcık vıcık oldu ne de karakterler bizim içim gizemli kaldı.),özellikle bazı sezon finallerinde can evinden vurmalar (bir yerde yabancı dizilerin en iyi bölümleri diye bir liste varsa House'da oradadır.),dizinin kalitesinin hiçbir zaman düşmemesi(8 sezon boyunca House'da bozdu dememişizdir.) daha sayayım mı yoksa izlemişseniz izleme kararı verdiniz mi?

Bayıldığım dizinin kemik kadrosunu kısaca tanıtıp,finalle ilgili bir kaç kelam edip yazıyı sonlandıracağım.
Spoiler...
Gregory House(Hugh Laurie)
Bulmaca çözme meraklısı,zeki doktorumuz. Kendisi yıllar önce bir rahatsızlık geçiriyor ve bir ayağı sakatlanıyor o da o zamandan beri bastonla dolaşıp,Vicodin'i başucundan ayırmıyor.Ağrıları zaten huysuz olan karakterimizi iyice çekilmez kılıyor ama biz onu çok seviyoruz. 
House bir doktor olmasına rağmen hastalarıyla münasebeti sınırlıdır,çoğu hastayı tanı koyduktan sonra görür,bütün işleri ekibine bırakır.
Onun en büyük sloganı artık dilimize dolanmış olan Everybody Lies,herkes yalan söyler. House insanlara zerrece güvenmiyor,onun nazarında herkes bir şeyleri saklar bilhassa hastalar. Bu yüzden hemen hemen her vakada ekibini hastaların evine gizlice yollar. (Ve bizde bunu izlerken bizim ülkemizde bu gizlice girmeler olsa o doktorları yaka paça nezarete atarlar başka bir şey demeyiz deriz.)
(House hastayla iletişim içinde kıyamet yakın mı yoksa?)
House karakteri oluşturulurken esinlenilen karakterse pek çoğumuzun aşina olduğu sevgili Sherlock Holmes ki diziyi izleyenler iki hayatın arasındaki paralellikleri göreceklerdir.Zaten iki karakterde gizem çözme meraklısı ve insanları okumada oldukça iyiler.
Daha fazla uzatmadan TV dünyasının en zeki,en hazırcevap,en orijinal karakterlerinden biri olan House tanımanızı öneririm.

James Wilson (Robert Sean Leonard)
House'un kankası bir nevi Sherlock'un Watson'u onkolog Dr.Wilson.House hastalarıyla arasına ne kadar mesafe koymuşsa Wilson bir o kadar yakınlaşmış hastalarıyla,onları teselli eder,onlarla empati kurar hastanenin en tatlı doktorlarından biridir kendisi. House ile yıllardır süren dostluklarında daima ona doğru yolu göstermeye çalışmış,onun tartışmacı tavırlarına karşı yılmamış.
Garibim House'u bildiğin çekmiş. Ama es geçmeyeyim House ile dostlukları herkesin keşke benim de öyle bir kankam olsa dedirten boyutta.Nasıl anlatayım ortak zevkleri o kadar fazla ki,birlikte eğlendikleri aktiviteler o kadar çok..
.Dizi boyunca neler yaptılar anlatılmaz izlenir.

Lisa Cuddy (Lisa Edelstein)
Hastanenin başhekimi,House hizada tutmayı az çok başarabilen ender insanlardan. House tartışırken muhtemelen arada kazanmış bile olabilir.Ama dizinin başlarında bunların ilişkisini çözemedim,sevgililer mi,eskiden mi çıkmışlar,House neden biraz daha iyi davranıyor bu kadına?

Neyse yavaş yavaş düğümleri çözünce bir bölümde House aynı üniversitede okurken ona aşık olduğunu ama tam onu arayacakken dekanın onu üniversiteden attığını söylüyor.(Bu arada bu da ayrı bir bölümlü mevzu,House'un intikam soğuk yenen bir yemektir felsefesini benimsediğinin ispatı.) Ayrıca 7 sezon boyunca Lisa ve Houes ilişkisindeki inişler ve çıkışlara bolca şahit oluyoruz.
Son söz bu hatuna finale gelmediği için çok pis kızgınım.

Eric Foreman(Omar Epps)
House ekibin bir üyesi,nörolog. İlk başlarda bu karakter gözümü batmasa da yanlışım olmasın  2. sezondu galiba ekibin diğer üyesi Cameron ile bir mevzu yaşıyor ve o anda haklının yanında olmayı tercih eden benim antisempatimi kazanıyor. Üstelik bu antisempati neredeyse dizinin sonuna kadar şiddetinden bir şey kaybetmiyor. Halbuki senaristler akabindeki bölümlerde Foreman'ı Cameron'un eline düşürmüşlerdi.
Onun dışında Foreman House'a benzemeye başlayan ilk karakter.Teşhis koyma yönünden öte kişilik olarak House benzemeye başladı açıklık getireyim,hatta bu yüzden ekipten kendi isteğiyle ayrıldı. Sonra kendi yolunu çizmeye çalıştı lakin House'a dönmeye başladığından hiçbir yerde dikiş tutturamadı,gene House'un ekibine katıldı. Ve bu yolculuğu hastanenin başhekimliğini almakla sonlandı.House'un çalşanı iken House'un patronu oldu. Düşünün adamdaki başarı hırsını.(Cameron ile olan mevzuda bu hırsı yüzündendi zaten.)Nereden nereye...

Robert Chase (Jesse Spencer)
Bana deseniz bu dizide kimin gelişmesine,olgunlaşmasını şahit olduk hiç kuşkusuz Chase derim. Hatta çoğu dizide böyle inceden işlenen bir karakter gelişimine de rastlamadım.
İlk sezonu hatırlıyorum da Chase ekine zayıf halkasıydı benim nazarımda,zaten ekibe de babası House'a ricada bulunduğu için girmiştir. House az aşağılamamıştı onu. Ben de sevmezdim kendisini zengin züppe halleri,yalakacı tavırlar ah bir de House ispiyonlaması mevzusu vardı. Yalan olmasın Avustralyalı  karakterimiz oldukça yakışıklı ve bir o kadar da iyi bir cerrahtır ama iş teşhise ve karaktere gelince bomboştur kendisi. Hatta House'un kovduğu ilk çalışanıdır.
Neyse zaman geçtikçe Chase'in hem karakteri hem teşhis koyma becerisi bir hayli ilerledi,o ilk sezondaki zayıf halka gitti yerine House'a yakın bir deha geldi.Haliyle son sezonlarda en sevdiğim karakterlerden birisi oldu kendisi.

Allison Cameron(Jennifer Morrison)
Ekibin immunoloji uzmanı,House'un güzel olduğu için ekibe aldığı doktor. Hakkını yemeleyim güzel hatun ama bence 13 daha güzel. Cameron hastalarını düşünen,yalandan kaçınan,hatta yaralı insanlara ayrı bir sempatisi olan bir doktor. Bir ara acayip derecede kaale alınmak için çabalıyordu,hatta kişisel gelişim kitaplarından destek bile aldı sanırım.Fazla iyimser bir karakterdi o yüzden biraz gıcıktım kendisine.  Onun dışında Chase ile ilişkisi aklımda kalanlardan. Bir sürü olay sonu başlayan ilişki,evlilikle sonuçlandı,ardından boşanmaya geçtik.Cameron'da dizinden ayrıldı.
Bazı ilginçlikleri vardı mesela eski kocası ve Chase ile ilgili düğün öncesinde ortaya çıkan bir durum vardı,beni şaşırtmıştı.
House 3 kişide ekibinden ayrılınca yeni ekip oluşturmak için 40 doktoru eleme sürecine alır ve oradan 3 kişiyi ekibine seçer.

Chris Taub(Peter Jacobson)
House ekip yenileme sonrasında seçtiği doktorlardan biri. Kendisi estetik cerrah ve bu işten bir hayli para kazanıyorken House'un ekibine katılmak için canla başla çalışıyor çünkü o artık farkındalık yaratma derdine.(Gerçi bir mevzu var aldatmalı falan ama bence o küçük bir bahane) Neyse bu adam eşine pek sadık değil orayı da söyleyeyim gene.House ile çalışmaktan en çok keyif alan doktorlardan biri. Genel olarak sevdiğim bir karakterdir. Son sezonda kızlarıyla halleri çok tatlıydı,hatta House'un DNA testi yaptırma kandırmacasını yutmayıp kızlarını her koşulda sevdiğini ispatlaması daha bir güzeldi.

Remy Hadley-13(Olivia Wilde)
Bence House dizisinden gelip geçen en güzel karaktercir.Kendisi  House'un ekibi seçilebilmek için girdiği mücadelede House tarafından 13 sayısıyla numaralandırılıyor. Hatta House o zaman asal sayı alanların daha iyi olduklarını vurgulayan bir şey söylüyor,Hadley'de o zamandan beri 13 olarak kalıyor akıllarımızda.
Kendisi dahiliye uzmanı ve House'un gizemli bulduğu ender insanlardan. Zamanla bu gizemin ardında yatanı öğreniyoruz ve bu hiçbirimizin hoşuna gitmiyor ki bu sebep 13'ün hayatın tadını çıkarma peşinde koşmasına da neden oluyor.  Bu hatunu acayip severim,gerektiğinde üçkağıdını yapar,teşhis konusunda iyidir,mesleğine bağlıdır. Ve farklı bir hikayesi vardır.

Ortaya karışık ekip.

Lawrence Kutner(Kal Penn)
Diziden gelip geçen en sakar doktordur kendisi,hatta bu eleme sürecinde Cuddy hileli hurdalı bir iş yaparak Kutner'in elenmesi için çabalamıştı,Houes durumu fark edince Cuddy'in onun neredeyse hastaneyi yakacağını düşündüğü için gitmesini istediğini de söylemeyi unutmadı. Kendisi Spor Hastalıkları Uzmanı,ayrıca diizden ayrılmadan önceki bölümlerde oldukça ilginç bir vakada tanı koymayı başarabilmiştir. Hatta House kadar olmasa da oldukça iyi bir gözlemcidir. Son olarak Obama'nın seçim çalışmasında çalışmak için diziden içimizi acıtacak bir şekilde ayrılan karakteri nadirde olsa House'un halüsinasyonu şeklinde gördük.

Amber Volaki (Anne Dudek)
Foreman kadar hırslı,istediğini elde etmek için oyunlara girişen bir nevi dişi House'dur kendisi.Dizinin en zalim doktorlarından biri eleme sürecinde ne yazık ki ekibe seçilemiyor.Ardından yoluna ilerlediğini sanıyoruz. Ama nerede kendisine bir bakıyoruz ki Wilson'un sevgilisi. Ama senaristler bu zalim karaktere ondan daha zalim bir son yazmışlar ki bu son dizinin en çok konuşulan bölümlerinden birinde gerçekleşiyor. Ama sonra aynen Kutner gibi halüsinasyonlarda görebiliyoruz onu bir kaç bölüm.

Jessica Adams(Odette Annable)
Son sezonda diziye katılan doktorumuz.Çok zengin olan karakterimiz House ile hapishanede çalışıyor ve bir bakıyoruz ki kendini onun ekibinde bulmuş.Üstelik hatun kısa bir dönemde olsa House'un yanında bedava çalışıyor,sonra kadrolu oluyor tabi. Tıbbı gize onun da ilgisini çekiyor,hatta gözleri parlıyor. Onun dışında ailenin çocukların hayatını mahvetmediğine inanan tek karakter,ayrıca Chase ile yakıştırılıyor bir dönem ama bu ilişki başlamıyor bile.

Chi Park (Charlyne Yi)
Ekibe şans eseri katılan nörolog. Kendisi üstüne yumruk attığı sebebiyle açığa alınmışken,Houes'un ihtiyacı olan eleman açığını kapatıyor. Üstelik kızımız sırf soruşturma zırvalarıyla uğraşmamak için istifasını verme kararı almış ta ki House'un eşsiz yeteneğini görene kadar.Bir vakayı birlikte çözdüklerinden sonra kız soruşturmaya razı oluyor ve hastanede kalıyor. Ayrıca garip takıntıları vardır,asla hediye almaz,kendisine iyilik yapılmasını istemez. Bir de ailesiyle yaşamaktadır bu durum House bile şaşırtmıştır.

Finale ilişkin ne söylesem ben de bilemedim. Yıllar önce House'un bitişi hakkında bir senaryo kurmuştum kafamda,House hasta oluyor ekibiyle birlikte kendine teşhis koymaya çalışıyor ama teşhisi konulmadan House ölüyor. Hatta otopside bile gizemini korumayı başaran bir hastalık olduğunu öğreniyoruz son sahnede...
Evet oldukça klişe bir son hayal etmişim,senaristler bunu uygulamadılar tabi ki.
Final için ne diyeyim eğer spoiler almamış olsam eminim ki sonunda ağlamaktan gözlerim şişerdi,bir de senaristlere helal diye bağırırdım. Bence dizinin en tatmin edici sonucuna ulaşan Chase oldu,Foreman'da istediklerini elde etti. Onun dışından pek çok mevzuyu bizim hayal gücümüze bırakmaları güzel olmuştu. Finalde yapılan ziyaretler ise Cuddy'in eksikliği dışında on numara beş yıldızdı,finale yakışırdı.
Sonuç olarak tv tarihinin gelip geçen en güzel dizisini başarılı bir finalle uğurladık :)

18 yorum:

  1. Bir ara TV de takılmıştım bu diziye seyre değer ama bir kaçırdım tam kaçırdım:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnternet izleyebilirsiniz devam etmek istiyorsanız :)

      Sil
  2. House benim de en sevdiğim dizilerden biri. 8. sezonun son 5-6 bölümü kaldı aylardır izlemedim. Sırf dizi bitmesin diye bekletiyorum ama bu yaz bitireceğim galiba. Bitirdikten sonra da ben de bir House yazısı yazarım.

    Ben Foreman'dan gıcık alırdım. Çok itici ve sadece kendi çıkarlarını düşünen biriydi. Chase'i severdim. Cameron da bence dizinin en güzel kadınıydı. Özellikle 3. sezondaki kızıla yakın saçlarıyla mükemmeldi. Sarı saçı ona yakıştırmadım. Keşke Kurtner'ın enden intihar ettiğini açıklasalardı. Oyuncunun diziden ayrılma sebebini biliyorum ama dizide intiharına bir sebep bulsalardı daha iyi olurdu. Bu arada Wilson bütün diziler içinde en sevdiğim karakterlerden biri. Onun gibi dostu olunca insanın sırtı yere gelmez.

    Güzel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Foreman'a bende gıcıktım,Chase sonradan sevdirdi kendini Kuntner'in intiharı birazda öncesine dayanıyor yılların birikmişliği var sanırım :(

      Sil
  3. Bir türlü başlayamadığım dizi (:

    YanıtlaSil
  4. diziyi hem sevgi hem de nefret duyarak izledim tüm karakterlere ama özellikle eric foreman karakterine ciddi gıcığım ama finali beğendi tam olmasını istediğim gibi oldu ..

    YanıtlaSil
  5. Ben diziyi izlemedim. Ama oğlum internet üzerinden tamamını izledi. Banada tavsiye etti ama nedense ben izleyemedim. Sizde yazdıktan sonra sanırım uzun kış gecelerin de izleyeceğim.

    YanıtlaSil
  6. Benim en sevdiğim dizilerden biri. Kaçırdıklarımı netten tamamlamıştım. Ama finali zamanında bitirdim.

    YanıtlaSil
  7. Kızım bütün sezonlarını izledi. Ben de fırsat buldukça izlemeye çalıştım. İzlemekten çok keyif aldığım bir diziydi. Maalesef artık böyle güzel dizilerim yok seyrettiğim.Tek kelime ile ellerinize sağlık.Çok güzel anlatmışsınız. Benim de sevdiğim bir dizi olduğu için keyifle okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. House gibi diziler çok zor bulunuyor ve kalitesinden bir şey kaybetmeden senelerce devam edebiliyor :)

      Sil
  8. İzlememiştim.. Şimdi ilgimi çekti..:)

    YanıtlaSil
  9. House favorim yaa bende yazmıştım bloga, senin kaleminden de ayrı keyif aldım ;) hem daha detaylı, özenli olmuş :)))

    YanıtlaSil